"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/243 E., 2022/612 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan annesi ...’un, kök mirasbırakandan kalan 13 parça taşınmazın intikal işlemlerini yapması için davalı ...’ı vekil tayin ettiğini, ancak vekilin vekâlet görevini kötüye kullanarak annesinin bilgisi ve rızası dışında rızai taksim sözleşmesi yaptığını ileri sürerek taksim anlaşmasının feshi ile anılan işleme dayalı oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ..., ... ve ..., işlemlerin davacının annesinin rızası ve bilgisi dahilinde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
2. Davalılar, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., davacının mirasbırakanı ...’un, .... Noterliğinin 19.04.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazlardaki miras paylarını 5.000 TL bedelle devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
3. Davalı ..., çekişme konusu taşınmazlarda kayıt maliki olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.03.2016 tarihli ve 2012/333 Esas, 2016/91 Karar sayılı kararı ile iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 01.06.2020 tarihli ve 2016/18463 Esas, 2020/1955 Karar sayılı kararıyla; ”Somut olaya gelince, paydaşlar arasında yapılan miras taksim sözleşmesinin davacının mirasbırakanı ...’un yapmış olduğu .... Noterliğinin 19.04.2001 tarihli, 8808 yevmiye nolu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi esas alınmak sureti ile yapıldığı, bu sözleşmenin iptal edilmediği anlaşılmakla, dava konusu olan taşınmazlardan 38 (eski 1220), 1 (eski 1249) ve 15 (eski 1269) nolu parsellerin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında bulunmadığı, ...’a vekâleten, vekil ... tarafından yapılan taksim sözleşmesinde 38 (eski 1220), 1 (eski 1249) ve 15 (eski 1269) nolu parsellerdeki payların karşılığında muris ...’ye 1218 sayılı parselin 1/4 payının verildiği, ancak bu 1/4 payın 38, 1 ve 15 parsellerdeki paylara denk veya yakın olup olmadığı, bir başka deyişle anılan parsellerdeki murise ait paylar ile taksim sonucu murise verilen pay arasında aşırı değer farkı bulunup bulunmadığının belirlenmediği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, 2 (eski 304) ve 15 (eski 1269) sayılı parseller bakımından HMK'nın 125. maddesinin uygulanması, yukarıda belirtilen ilkeler nazara alınarak 38, 1 ve 15 nolu parsellerdeki muris ...’ye ait paylar ile 1218 parselde taksim ile murise verilen 1/4 payın taksim sözleşmesinin yapıldığı tarih itibari ile birbirlerine yakın değerlerde olup olmadığı belirlendikten sonra vekil tarafından yapılan taksim sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilip gerçekleşmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetinilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ve 2020/243 Esas, 2022/612 Karar sayılı kararıyla, paydaşlar arasında yapılan miras taksim sözleşmesinin davacının mirasbırakanı ...’un yapmış olduğu .... Noterliğinin 19.04.2001 tarihli, 8808 yevmiye nolu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi esas alınmak sureti ile yapıldığı, bu sözleşmenin iptal edilmediği, dava konusu olan taşınmazlardan 38 (eski 1220), 1 (eski 1249) ve 15 (eski 1269) nolu parsellerin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında bulunmadığı, ...’a vekâleten, vekil ... tarafından yapılan taksim sözleşmesinde 38 (eski 1220), 1 (eski 1249) ve 15 (eski 1269) nolu parsellerdeki payların karşılığında muris ...’ye 1218 sayılı parselin 1/4 payının verildiği, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre de bu 1/4 payın 38, 1 ve 15 parsellerdeki paylara değer itibariyle yakın olduğu, bir başka deyişle anılan parsellerdeki murise ait paylar ile taksim sonucu murise verilen pay arasında aşırı değer farkı bulunmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının mirasbırakanı ...’a ait 13 adet taşınmazdaki paylarının vekalet görevi kötüye kullanılarak, yapılan taksim sözleşmesi gereğince davalılara devredildiğini, yapılan işlemlerdeki asıl amacın mirasbırakanından mal kaçırmak olduğunu, taksimin mirasbırakanının iradesine uygun olmadığını, davalı tarafça yazılı bir taksim sözleşmesi ibraz edilmediğini, mahkemece taksim sözleşmesinde davacının mirasbırakanına düşen yer ile hisselerinin karşılığında alması gereken yer arasında bir mukayese yapmadan karar verdiğini, taksim yapılmadan önce davacının mirasbırakanının sahip olduğu yerin 10.000 m2‘nin üzerinde iken, taksim sonucu ise kendisine sembolik olarak 400,00 m2 yer verildiğini, bu hususun açıkça vekaletin görevinin kötüye kullanıldığının göstergesi olduğunu, davalıların amacının mal kaçırmak ve davacının mirasbırakanını miras dışı bırakmak olduğunu, davalı tarafın taksim sözleşmesinden önce taşınmazları noterden satın aldığını ancak bedel vermediğini, satış vaadi sözleşmesinin davacının annesinin kandırılarak düzenletildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 164, 168, 184, 283, 296, 298, 304, 306, 327, 350, 832, 1218, 1298 parsel sayılı taşınmazların 20/80’er payları ..., 12/80’er payları ..., ..., ..., 2/80’er payları ..., ..., ..., ..., ..., ... , 3/80’er payları ..., ..., ... ve ... adlarına ve 1049,1220,1249,1269 sayılı parsellerin 20/160’ar payı ..., 12/160’ar payı ..., ..., ..., 2/160’ar payı ..., ..., ..., ..., ..., ... , 3/160’ar payları ..., ..., ..., ... adlarına kayıtlı iken, davalı ...’ın ....Noterliği’nin 16.07.2004 tarih ve 16037 yevmiye nolu vekâletnamesi ile davacının mirasbırakanı ...’a vekâleten, dava dışı paydaş ...’ın vekili vasıtası ile, diğer paydaşların ise bizzat yer aldığı 30.12.2004 tarih 4790 yevmiye nolu resmi senet ile paydaşlar arasında taksim işlemi ile, 164 ve 168 parselin davalı ... adına, 184 parselin 7/10 payı ..., 3/10 payı ... adına, 283 ve 306 parsellerin ... adına, 296 parselin 1/6’şar paylarla ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına, 298 parselin 1/3 payı ..., 2/3 payı ... adına, 304, 327 ,350 ve 832 parseller ... adına, 1049 parselin 1/2 payı ... adına, 1218 parsel 1/4’er paylarla ..., ..., ... ve ... adlarına, 1220, 1249 ve 1269 parsellerin 1/4‘er payları ... ve ... adlarına, 1298 parsel 1/2’şer paylarla ... ve ... adlarına tescil edildiği, çekişme konusu 2 ( eski 304) parselin yargılama aşamasında davalı ... tarafından ...’e, ...’ten, ...’a, ...’den ...‘a ve ...’dan da ... A.Ş. devredildiği, 15 (eski 1269) parselin yargılama aşamasında kamulaştırılarak 04.09.2015 tarihinde Kocaeli Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, davacının mirasbırakanı ... ile davalı vekil ... arasında .... Noterliğinin 19.04.2001 tarihli, 8808 yevmiye nolu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin çekişme konusu taşınmazlardan 832, 168, 296, 304, 283, 350, 327, 184, 164, 306, 1049, 298 parsel sayılı taşınmazlardaki payları ve dava dışı bir kısım başka parselleri kapsadığı anlaşılmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.