Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1420 E. 2024/4533 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının zilyetliğiyle mülk edinme iddiasına dayalı tapusuz taşınmaz tescil davasının, davacının duruşmaya katılmaması nedeniyle HMK 150. madde uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının duruşmaya katılmadığı ve dosyanın işlemden kaldırılmasını takiben üç ay içinde yenilenmediği gözetilerek yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1845 E., 2022/2219 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/42 E., 2020/63 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında adına kayıtlı 207 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki 60,00 m2 alanın yol olarak tespit harici bırakıldığını, bu kısmın uzun yıllardır dedesi ve babası tarafından harman yeri olarak kullanıldığını, babasından da zilyetliğin kendisine geçtiğini ve kendisi tarafından da 20 yılı aşkın süredir bahçe olarak kullanıldığını, bu kısmın adına kayıtlı taşınmazın devamı olduğunu ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Mal Müdürlüğü davaya cevap vermemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresi içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alanın eskiden beri köylünün müşterek kullandığı ve herkesin kullanımına açık orta malı niteliğinde yol olduğunu, ayrıca davanın makul sürede açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.09.2016 tarihli ve 2015/24 Esas, 2016/53 Karar sayılı kararı ile; dava konusu alanın yol olmayıp uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından harman yeri, davacı tarafından ise bahçe olarak kullanıldığı, dava konusu alanın davacıya ait 207 ada 6 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisi Şentürk Ocak‘ın 08.08.2016 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 23,98 m2‘lik kısmın davacıya ait 207 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline karar verilmiş, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 23.11.2016 tarihli ve 2016/71 Esas, 2016/75 Karar sayılı kararı ile; parselin bulunduğu alana ilişkin geçmiş dönem hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilerek parselin bulunduğu alana teknik bilirkişi tarafından uygulatılmak sureti ile dava konusu alanın geçmişte ne olarak kullanıldığının açıkça tespit edilmesi gerektiği, bu deliller toplanmadan, tanık beyanları ile karşılaştırılarak değerlendirilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece kaldırma kararı sonrasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2018 tarihli ve 2017/7 Esas, 2018/26 Karar sayılı kararı ile; harita görüntülerine göre dava konusu alanın 207 ada 6 parsel sayılı taşınmazla bir bütün halinde kullanıldığı, kamuya ait bir yol olmadığı , davacı yararına zilyetlikle mülk edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisi Şentürk Ocak'ın 08.08.2016 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 23,98 m2‘lik kısmın davacıya ait 207 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline karar verilmiş, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2019/1356 Esas, 2020/1013 Karar sayılı kararı ile; davaya konu edilen taşınmazın 207 ada 1, 2, 6, 7 ve 8 parseller arasında kadastral yol boşluğu olarak tespit dışı bırakıldığı, yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli bulunmaığı, şöyle ki; taşınmazın imar planı içerisinde bulunup bulunmadığı, imar planı içerisinde bulunuyor ise imar planının ne zaman onaylandığının ilgili kurumdan sorulmadığı, taşınmazın halen yol olarak kullanılıp kullanılmadığının, kullanım süresi ile niteliğinin ve kapanmış yol olması halinde üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihinin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu, Mahkemece, hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle yorumlattırılmış ise de, rapor sunan bilirkişinin harita ve fotogrametri mühendisi olmadığı ve raporun denetlenebilir nitelikte bulunmadığı, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemenin kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflara 28.07.2020 tarihli tensip zaptı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı ekli duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkarıldığı, davacıya 25.08.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği bu suretle davacının 30.09.2020 tarihli duruşma gününden haberdar olduğu halde duruşmaya gelmediği, geçerli bir mazeret de bildirmediği, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sundukları mazeret dilekçelerinde duruşmanın yokluklarında yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, 30.09.2020 tarihli celseye katılan davalı ... Mal Müdürlüğü temsilcisinin davayı takip etmediklerini beyan ettiği, 30.09.2020 tarihli celsede HMK'nın 150 nci maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın yenilenmesi için hak düşürücü nitelikte olan üç aylık süre içinde taraflardan birince başvuru yapılmadığı gerekçesiyle HMK'nın 150/5 inci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eşinin ağır derecede hastalandığını, hastahanelerde bulunmasından dolayı davayı takip edemediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19.10.2022 tarihli ve 2021/1845 Esas, 2022/2219 Karar sayılı kararıyla; davacıya duruşma gününün yöntemine uygun tebliğ edildiği, duruşmaya davacının katılmadığı, hazır olan davalı temsilcisinin de davayı takip etmeyeceklerini bildirdiği, HMK'nın 150/1 inci maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinden sonra dosyanın üç ay içerisinde yenilenmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150 nci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.