Logo

1. Hukuk Dairesi2023/142 E. 2024/1704 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalılardan birine verdiği vekaletname ile yapılan taşınmaz satış işlemlerinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından verilen vekaletnamenin genel satış yetkisi içerdiği, davalının bu yetkiyi kullanarak taşınmazları devrettiği ve davacının iddialarını ispatlayamadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2396 E., 2022/2811 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/29 E., 2022/71 K.

Taraflar arasındaki tapu-iptali, tescil olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kendisi ile davalılardan ... ve ...'ın ortak mirasbırakanları olan ...'dan kalan taşınmazların davalılar tarafından hileli ve bedelsiz bir şekilde kendi adlarına tescil edildiğini, kendisinin (davacının) dava konusu taşınmazlarda 01.02.2017 tarihli tapuda gerçekleştirilen taksim işlemlerinden önce hissedar sıfatıyla malik olduğunu, davalılar ... ve ... ile kendisi arasında geçmişte yapılan rıza-i ve fiili taksim uyarınca ... Noterliğinin 30.01.2017 tarih ve 468 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile davalı ...'e yetki verildiğini, ...'in hissedarı olduğu gayrimenkullerdeki hisselerini 01.02.2017 tarihinde davalılar ... Bölükbaş, ... ve ...'a değerinden çok düşük bedellerle satarak tapuda intikal ettirdiğini, ancak gerçekleştirdiği satış işleminin ardından kendisine herhangi bir ödeme yapmadığını, satış işlemlerinin taksim işlemlerinin niteliğine uygun olarak hissedarlar arası satış işlemlerini kapsadığını, kardeşleri ..., ... ve yeğeni ... Bölükbaş tarafından kandırıldığını ve davalı ... eliyle zarara uğratıldığını ileri sürerek dava konusu 634- 635 - 672 - 679 - 681 - 688 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde devri yapılan gayrimenkul hisseleri karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL'nin işlem tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... ve ...; davacının 30.01.2017 tarihinde ... Noterliğinin düzenlemiş olduğu 00468 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ...'e taşınmaz satış vekaletnamesi verdiğini, her ne kadar davacı ...'e verilen yetkinin sadece taksim işlemine yönelik olduğunu ve satış işleminin de hissedarlar arası satış işlemlerini kapsadığını beyan etse de düzenlenen vekaletnamenin genel satış vekaletnamesi olduğunu, davalı ...'nın davacı tarafın beyan ettiği gibi sadece taksim için değil satış için de yetkilendirildiğini, vekaletnamede kendisine verilen yetkiyi kullanarak taşınmazları diğer davalılara devrettiğini, taşınmazların bedellerinin davacıya elden nakit olarak ödendiğini, bu durumun tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2.Davalı ...; kardeşi olan davacının dava konusu ettiği taşınmazlardan yalnızca 672 ve 681 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/4 hissesinin kendisine devredildiğini, dava dilekçesinde belirtilen diğer taşınmazlardaki hisselerinden tarafına herhangi bir intikal işlemi yapılmadığını, hisse devri yapılan taşınmazın 1996 yılında ölen babaları ...'dan miras kalan taşınmazlar olduklarını, devri yapılan payların bedellerini davacının talebi üzerine Ziraat Bankası ... şubesinden kredi kullanarak krediden almış olduğu parayı çekmeden doğrudan Ziraat Bankası ... Şubesi 136639919-5002 numaralı hesabından 06.04.2011 tarihinde 4.830,00 TL davacıya havale yaparak, 2010 yılında ... PTT Şubesinden 1.000,00 USD ve eşine elden 800,00 TL verilmek suretiyle önceden ödediğini, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlerde yaşadığını, öğretmenlik yaptığını ve ticaret yapmış hayat tecrübesi olan birisi olduğundan verdiği vekâletin içeriğini ve kapsamını bilebilecek durumda olduğunu, davacının bedelini almadan tapuda çok geniş işlem yetkisi bulunan vekâletname vermiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, bedelsiz ya da düşük bedelle hisse devri yapılmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2018/29 Esas, 2022/71 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından ... Noterliğinin 30.01.2017 tarih ve 468 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile ...'e; Amasya ili, ... ilçesi hudutlarındaki tüm taşınmazların intikali, satışı, taksimi hususunda yetki verildiği, davalı ... ile diğer davalılar arasında bu yetki kapsamında 01.02.2017 tarihli taksim sözleşmesi düzenlendiği, yapılan işlemlerin bu taksim sözleşmesine ve vekaletnamedeki yetkilere uygun olarak gerçekleştirildiği, davacının, iddialarını kesin, somut ve yazılı bir delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için davalılar ... ve ... ile müvekkili arasında geçmişte yapılan rıza-i ve fiili taksim uyarınca ... Noterliğinin 30.01.2017 tarih ve 468 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile davalı ...’e yetki verildiğini, davalılardan Hüseyin Şahin'in müvekkilinin hissedarı olduğu gayrimenkullerdeki hisselerini davalılar ... ve ...’a değerinden çok düşük bedellerle sattığını ve tapuda intikal ettirdiğini, vekaletname içeriğinde bedelsiz satış/devir hakkı verilmediğini, davalı ... ve diğer davalılar ... ve ... arasında gerçekleştirilen satış işleminin geçersiz olduğunu, müvekkilinin davalı ...’i yetkilendirmiş olduğu işlemin temelde taksim işlemi olduğunu, satış işlemlerinin taksim işlemlerinin niteliğine uygun olarak hissedarlar arası satış işlemlerini kapsadığını, müvekkilinin kardeşleri ..., ... tarafından kandırıldığını ve davalı ... eliyle zarara uğratıldığını, satış işlemlerinin çok düşük bedellerle gerçekleştirildiğini ve davalılar tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca 01.02.2017 tarihinde taraflar arasında miras taksim sözleşmesi imzalandığını ve taksim işlemleri yapıldığını, aynı gün yine davalılardan ... tarafından müvekkiline düşen hissenin davalılardan ...'a satıldığını, davalıların ödemeyi ancak yazılı delille ispat etmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/2396 Esas, 2022/2811 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi,

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ... Noterliğinin 30.01.2017 tarih ve 468 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile davacı ...'ın davalılardan ...'i taşınmaz intikal-taksim ve satış işlemleri konusunda vekil tayin ettiği, çekişme konusu 634-635-672-679-681 ve 688 parsel sayılı taşınmazlar öncesinde davacı ve davalılar ... ve ... ile ... 'ın kök mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken 1/4'er paylarla adı geçen mirasçılara intikal ettiği, daha sonra 01.02.2017 tarihli ve 152 yevmiye numaralı taksim işlemi ile 634 ve 635 parsellerin davalı ... , 672 ve 681 parsellerin davalı ..., 679 parselin 1/2'şer paylarla davalı ... ve davacı ..., 688 parselin davalı ... adına tescil edildiği, taksim işleminde davacı adına vekaleten davalı ...'in hareket ettiği, daha sonra yine davacı adına vekaleten davalı ... tarafından davacının 679 parseldeki 1/2 payının aynı tarih ve 153 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı ...'a temlik edildiği, davalı ...'in yargılama aşamasında 02.01.2021 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarının davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

.