"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/799 E., 2022/1091 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili, asli müdahiller vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Van ili, Merkez ilçesi, ... mahallesinde bulunan 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak 35 yıldır davacının malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu, yapılan imar uygulaması sonucunda ... Mahallesi 1965 ada 4 ve 1966 ada 2 ve 1970 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar olarak tescil edildiğini belirterek çekişmeli taşınmazların TMK'nın 713/1 ve 713/2 nci maddeleri gereğince davacı adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... ve müşterekleri çekişmeli taşınmazları 40-45 yıl önce Hüsamettin'in satın aldığını ileri sürerek davaya müdahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; zilyetlikle edinim koşullarının araştırılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olmadığını belirterek davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.01.2015 tarihli ve 2010/358 Esas, 2015/31 Karar sayılı kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1 maddesi, 17/1 maddesi, 4721 sayılı TMK'nun 713/1 maddesi gereğince davanın kabulüne, 1965 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile 1966 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.10.2018 tarihli ve 2018/647 Esas, 2018/5524 Karar sayılı kararıyla; verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Kadastro Komisyonu’nun 26.03.1966 tarihli kararı ile çekişmeli 1965 ada 4 ve 1966 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kök parseli olan 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ...ve müşterekleri adına tapulanmasına karar verildiği, sözü edilen kararın askı ilan süresi içerisinde itiraz edilmediğinden 17.8.1966 tarihinde kesinleştiği, Kadastro komisyon kararı kesinleştiğine göre bu karar ile mülkiyet hakkı kazanan kişilerin davada taraf olmalarının zorunlu olduğu belirtilerek Mahkemece öncelikle, kesinleşen komisyon kararında malik olarak gösterilen kişilerin davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın hem kadastro öncesi sebebe hem de TMK'nın 713/2 nci fıkrasından yer alan ''maliki 20 yıl önce ölmüş'' nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu, 713 üncü maddede düzenlenen olağanüstü zaman aşımı ile mülkiyetin kazanılması için taşınmazın tapusuz olması, tapu kütüğünden malikinin anlaşılmaması veya malikinin gaipliğine karar verilmiş olması gerektiği, dava konusu taşınmazın tapu kütüğünde kayıtlı olduğu, Kadastro Komisyonu’nun 26.3.1966 tarihli kararı ile çekişmeli 1965 ada 4 ve 1966 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kök parseli olan 155 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ...ve müşterekleri adına tapulanmasına karar verildiği, sözü edilen kararın askı ilan süresi içerisinde itiraz edilmediğinden 17.8.1966 tarihinde kesinleştiği, bu durumda mülkiyete hak kazanıldığı, tapu maliki ölmüş olsa bile, zilyetlikle kazanım koşullarından olan Türk Medeni Kanununun 713 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında yer alan "…ölmüş…" sözcüğünün Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 gün ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verildiği; yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi Anayasa Mahkemesi iptal kararı derdest olan veya açılacak tüm davalarda etkisini göstereceğinden, iptal edilen kanun maddesinin hiç bir surette zilyet lehine uygulama imkanı kalmadığından asıl dava yönünden ve asli müdahiller yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, asli müdahiller vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar etmiş, bozma ilamı sonrasında taraf teşkilinin sağlandığını, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığını, taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğunu, Mahkeme kararının usulü eksiklikler nedeniyle bozulmuş olup esasa yönelik bir bozma gerekçesi bulunmamasına rağmen Mahkemece önceki karardan dönülerek davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacı lehine tescil koşullarının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Asli müdahiller vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazları asli müdahiller ve davacının eşinin babaları olan ...'in ... 'den satın aldığını, ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydı çekişmeli olduğundan resmi satış işlemlerinin yapılamadığını,dava konusu taşınmazın asli müdahiller ve davacı tarafından kullanıldığını, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davalı lehine dava değeri üzerinden tek ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, asli müdahiller ve davacının davalarının birbirinden bağımsız olup davacıların hepsi yönünden davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 713/1 inci maddesine dayalı tescil ve TMK'nın 713/2 nci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci, 713/2 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sırasında Van ili, Merkez ilçe, ... mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında imar uygulaması sonucu oluşan çekişmeli 1965 ada 4 ve 1966 ada 2 parsel sayılı 599,73 ve 353,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların kök parseli olan 155 ada 15 parsel sayılı 1.271,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, bilahare Kadastro Komisyonu 26.3.1966 tarihli karar ile taşınmazın ...ve müşterekleri adlarına tapulanmasına ve karar örneğinin bilgi için Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
2. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin, asli müdahiller vekilinin ve davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 247,70 TL 'şer bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan ve asli müdahillerden ayrı ayrı alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.