Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1783 E. 2023/6069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/451 E., 2023/186 K.

DAVA TARİHİ : 05.10.2020

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/154 E., 2021/250 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkiki Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Kütahya ili ... ilçesi (Eski 5366 parsel) 259 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı ... ve öncesinde de Köy Tüzel kişiliği hakimiyeti altında olduğunu beyanla tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.11.2021 tarih ve 2021/154 Esas, 2021/250 Karar sayılı kararıyla, taşınmaza ait kadastro tespitinin 09.03.1973 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle 05.10 2020 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, öncesinde Köy Tüzel kişiliği olan müvekkili Beldenin 1998 yılından itibaren belde tüzel kişiliğine geçtiğini, ayrıca taşınmaz uzun yıllardır müvekkili Belediye sınırları içersinde olup Maliye Hazinesine geçecek vasıfta bulunmadığını, davalının dava konusu taşınmazda bir hak ve ilgisi olmadığını, dosyaya ilişkin deliller toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, Mahkemece verilen yargılama giderleri, harçlar ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerinin bozmayı gerektirdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dava ve istinaf dilekçelerindeki hususlar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kütahya ili ... ilçesi 259 ada 2 parsel (Eski 5366 parsel) sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 09.03.1973 tarihinde kesinleştiği, davanın 05.10.2020 tarihinde açıldığı dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.