"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/94 E., 2023/33 K.
KARAR : Ret-Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bitlis 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/206 E., 2018/269 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili; ek kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.11.2021 tarih 2021/6475 Esas 2021/7326 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat .... geldi. Davetiye tebliğine rağmen diğer davalılar gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; yörede yapılan kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacılar ve murisi tarafından imar-ihya edildiğini, taşınmaza uzun süre zilyet olduklarını ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka, hibe, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak Bitlis/ Merkez/ Başhan köyü çalışma alanı içerisinde bulunan ve sınırları dava dilekçesine ekli planda gösterilen taşınmaz bölümünün eşit paylarla davacılar adlarına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıların taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmazın firari eşhastan kaldığını ve mera vasfında olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın mera vasfında olduğunu ve imar planı kapsamında kaldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.03.2018 tarihli ve 2012/206 Esas, 2018/269 Karar sayılı kararı ile; teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde, 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddelerinde belirtilen şartların davacı taraf lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, (A) harfi ile gösterilen 5.038,85 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı ... adına tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 1.728,50 metrekarelik bölüme yönelik davanın reddine, taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün eşit paylarla ... ve ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken taşınmaz bölümünün yalnızca Hasan adına tesciline karar verildiği, ...’ın talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı belirtilerek hükmün tavzihi talep edilmiştir.
Mahkemece 25.07.2018 günlü ek kararla tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili, ek karara karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30.12.2020 tarihli ve 2018/1509 Esas, 2020/1281 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün istinaf edilmediği, bu bölüme ilişkin kararın kesinleştiği, istinafa konu bölümün (A) harfi ile gösterilen bölüm olduğu, bu bölümün öncesi taşlık olup bu nitelikte bir yerin zilyetlikle iktisap edilebilmesi için 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddelerinde belirtilen şartların davacı taraf lehine gerçekleşmesi gerektiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca, davacıların babası tarafından taşınmazın taşlarının temizlendiği, daha sonra taşınmazın üzerine fazla miktarda toprak getirtilerek döküldüğünün ve arazinin toprakla kapatılmak suretiyle tarımsal faaliyete uygun hale getirildiğinin beyan edildiği, bir yere toprak taşımanın imar-ihya sayılmayacağı, tüm bu nedenlerle taşınmazda imar-ihya işlemi yapılmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davanın reddine, 06.06.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 5.038,85 metrekarelik bölümü ile (B) harfi ile gösterilen 1.728,50 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.11.2021 tarihli 2021/6475 Esas 2021/7326 Karar sayılı kararı ile; “ Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 2007 yılından itibaren 15-20-25 yıl öncesine ait çift hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, daha sonra mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımıyla yeniden keşif yapılması; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan temyize konu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, taşınmazın ne kadar zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından taşınmazın toprak taşınması sonucunda tarımsal faaliyet yapılacak duruma getirildiği belirtildiğinden, taşınmaz bölümünün toprak taşınmak suretiyle mi imar-ihya edildiğini, yoksa toprağın taşınmazı güçlendirmek amacıyla mı taşındığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bundan sonra dava konusu taşınmaz bölümünün imar planının kapsamına alındığı tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi” gerektiği belirtilerek Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve ziraat mühendislerinin raporlarında taşınmazın tamamının imar-ihya edilmediği, bir kısmının tarım arazisi haline getirildiği, yonca ekilmek suretiyle bu kısımlarda zilyetliğin sürdürüldüğü, tarım arazisi haline getirilen kısımlarda toprak taşıma yapıldığı, bu toprak taşımanın verimi arttırmak amacıyla değil taşınmazı toprak işlemeli tarıma uygun hale getirmek maksadıyla yapıldığı, taşınmazın bu toprak taşıma işlemi olmasa tarım arazisi haline gelmeyeceği, TMK'nın 713/1. maddesi uyarınca iktisabı sağlayan zilyetliğin davacılar lehine oluşmadığı,TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca karşı tescil isteminde bulunan Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine, davalı Hazinenin karşı tescil talebinin kabulüne, 06.06.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 5.038,85 metrekarelik bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 1.728,50 metrekarelik bölümün tarla vasfıyla davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, bilirkişi raporlarının hüküm vermeye elverişli olmadığını, bilirkişi raporlarının bir biri ile çeliştiğini, toprak taşıma diye bir durumun söz konusu olmadığını, taşınmaz bölümünün davacı tarafından imar-ihya edilerek uzun süre kullanıldığını, hala taşınmaz üzerinde yonca kalıntılarının olduğunu, hava fotoğrafı incelemesinde taşınmazın orta kısmının kullanılmadığının belirtildiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taşınmazda su arkının olduğunu, taşınmazın tamamının kullanıldığını, ziraat bilirkişi raporunda belirtilen taşınmazın kullanılmayan 1/3 kısmının ret edilen (B) harfi ile gösterilen kısım olarak zaten belirlendiğini, araştırmanın eksik olduğuna dair ilgili emsal Yargıtay kararları sunularak ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 17, 18. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri
3. Değerlendirme
Dava konusu taşınmaz bölümleri; Bitlis ili, Merkez ilçe, Beşminare köyünde 1955 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.