Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1907 E. 2024/5037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı murisi adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacı tarafından daha önce satın alındığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğin devrini ve bedelin ödendiğini ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro öncesi satış senedine dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın kendisine teslim edildiğini ve bedelin ödendiğini ispatlayamaması, davalıların zilyetliğini ve tapu kaydını haklı kıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1370 E., 2022/1378 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/399 E., 2022/179 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 172 ada 83 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın 1.500,00 metrekarelik bölümünü 08.01.1998 tarihli senetle muris ...’den satın aldığını, bilahare muris ... ile dava dışı kişiler arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle taşınmazın davalı hale geldiğini, hakkını korumak için satış senedini muris ...’e verdiğini, sonradan senedin muris ... tarafından dosyaya ibraz edilmediğini öğrendiğini ileri sürerek taşınmazın 1.500,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise senet tarihinde ödediği bedelin bugünkü karşılığının tarafına verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde; davacının dayandığı senedin geçersiz olduğunu, senette yazılı bedelin hiçbir zaman müvekkillerinin murisine ödenmediğini ve davacının satın aldığını iddia ettiği taşınmaz bölümünü hiçbir zaman kullanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişilerden aldırılan raporlar ve tüm dosya kapsamına göre davacının dayandığı senette tahrifat yapıldığı, senetteki el yazıları ve imzanın davacının eli ürünü olduğu, davacının davasında haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin dayanak senette tahrifat yapmadığını, senede yapılan eklemelerin zaten orjinalinde de var olduğunu, ekleme yapıldığı iddia edilen yazıların metinden çıkarılması halinde senette izah edilemeyen boşluklar oluşacağını, kaldı ki mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanıklar tarafından da taşınmazın nizalı bölümünün müvekkiline ait olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin bu bölümü bedelini ödeyerek satın aldığını, oysa taşınmazın tamamının davalıların murisi adına haksız şekilde tescil edildiğini, davalıların sebepsiz olarak müvekkili aleyhine zenginleştiğini ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece her ne kadar davacı tarafından dayanılan senet üzerinde davalıların murisinin imzası yönünden inceleme yaptırılması gerekirken davacının kendi imzası yönünden kriminal inceleme yaptırılmış ve Mahkemece senette tahrifat olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de; senet tanıklarının senetteki imzaların davacıya ve davalıların murisine ait olduğunu doğruladığı, ancak davacının taşınmazın satın aldığı kısmındaki zilyetliği devraldığını ispatlayamadığı, her ne kadar taşınmazın tespite esas kadastro tutanağı dosya içinde bulunmasa ve taşınmaz gerek senetsizden gerekse tapu kaydına dayalı olarak tespit görmüş olsa da Kadastro Kanunu’nun 14 ve 13/B-b maddeleri koşulları dikkate alındığında, haricen yapılan satışın hüküm ifade etmesi için davacının zilyetliği devraldığını ispatlaması gerektiği, bu husus ispatlanamadığı gibi zirai raporda da senet kapsamı olarak tayin edilen bölümün daha çok çalılık ve kayalık olduğunun rapor edildiği, davacı bedel isteminde de bulunmuş ise de tanıkların ödemeye ilişkin bir bilgilerinin bulunmadığı, davacı tarafından da ödemeye ilişkin bir belge, makbuz gibi bir evrak sunulmadığı, senet içeriğinde de zilyetliğin geçişi veya bedelin ödendiğine ilişkin davacı lehine delil olabilecek bir bilginin bulunmadığı, sonucu itibariyle davacı her ne kadar yeri satın aldığını iddia ederek eldeki davayı açmış ise de zilyetliğin kendisine geçtiğini ve bedelin de ödendiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 172 ada 83 parsel sayılı 22.215,68 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen davalıların murisi ... ... adına tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.