Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1976 E. 2024/5204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı murisi adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün köyün ortak malı olduğunu iddia eden köy tüzel kişiliğinin açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir bölümünün köylülerce hayvan otlatmak için kullanıldığı ve özel mülkiyete konu olmadığı, eğrek yeri niteliğindeki taşınmazların yararlanma hakkının o yerleşim yerindeki köy tüzel kişiliğine ait olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1315 E., 2022/1462 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul -Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/823 E., 2021/209 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı gerçek kişiler aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı Hazine aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın dahili davalılardan ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde dahili davalı ... ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar ... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 103 ada 66 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi adına tesciline karar verildiğini, oysa taşınmazın bir bölümünün köyün ortak malı olup kadimden beri köy boşluğu ve çeşmesi olarak kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar ... 25.11.2020 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazda köylünün su temin ettiğini, hayvanlarını yıkadığını ve ağaçların altına hayvanlarını yatırdığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın miras yoluyla kendilerine kaldığını, köy ile bir ilgisinin bulunmadığını, 100-150 yıldır eklemeli şekilde kendileri tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... 21.02.2020 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın evvelden beri harman yeri olarak kök muris Veli ve mirasçıları tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalılardan ... 21.02.2020 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın evvelden beri harman yeri olarak kök muris Veli ve mirasçıları tarafından kullanıldığını, köyü 40 yıl önce terkettiklerini beyan etmiştir.

4. Davalı ... 21.02.2020 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın dedelerinden kendilerine kaldığını, taşınmaz üzerinde ağaçlarının, sulama havuzlarının ve harman yerlerinin bulunduğunu, üzerindeki çeşmeye el koymadıklarını, tüm köylünün kullandığını ancak mülkiyetinin kendilerinde olduğunu beyan etmiştir.

5. Davalı ... ve ... 21.02.2020 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazın dedelerinden kendilerine kaldığını ve tapu kayıtlarının bulunduğunu beyan etmişlerdir.

6. Dahili davalı ... 03.02.2021 tarihli duruşmada; köy muhtarı ile konuştuklarını, dava konusu taşınmazın köy çeşmesi ve köylünün ortak kullandığı bir yer olduğuna karar verdiklerini beyan etmiştir.

7. Diğer davalılar ve dahili davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda geçmişten beri köylünün hayvanlarını yaydıkları, dava dışı 103 ada 93 parselde yer alan çeşmeye gelip gitmek ve su temin etmek için kullandıkları, davalıların duruşmadaki beyanlarının aksine harman yeri olarak kullanılmaya müsait olmayan eğimli bir yer olduğu, bu nedenle tapu malikinin mirasçıları olan davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, öte yandan tapu iptali ve tescil davasında husumetin tapu malikine yöneltilmesi gerektiğinden Hazine aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tapu malikinin mirasçıları olan davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 66 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kalan ve fen bilirkişi ...'ın 18.05.2021 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 229,646 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile taşınmazdan ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline, Hazine aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları ile yerel bilirkişilerin davacının akrabaları olduğunu, davacının dava konusu taşınmazı uzun yıllar önce köyden ayrılmalarını fırsat bilerek işbu kararla köye tapulattıklarını, taşınmazın ailesine ait olduğunu, öte yandan davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde Mahkemece tümüyle kabul edilmiş gibi karar verildiğini ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi isimlerine yargılamada davalının herhangi bir itirazlarının olmamasına, istinaf eden davalı ...'in ... mirasçısı olup ...'in delil listesi sunmadığının anlaşılmasına göre davalının istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, öte yandan dava konusu taşınmazın köylülerin hayvan eylemek için kullandıkları yer olduğu ve özel mülkiyete konu olmadığının anlaşıldığı, eğrek yeri niteliğindeki taşınmazların yararlanma hakkı (intifa-ı) taşınmazın bulunduğu belde ya da köy tüzel kişiliğine ait olmakla çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince davacının tescil isteminin taşınmazın eğrek yeri olarak özel siciline kaydı istemini de kapsadığını kabulde zorunluluk bulunmasına göre Mahkemece taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün eğrek yeri vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı ...'in istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dava konusu 103 ada 66 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kalan ve fen bilirkişi ...'ın 18.05.2021 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 229,646 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile bu bölümün eğrek yeri olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, Hazine aleyhine açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları ile yerel bilirkişilerin davacının akrabaları olduğunu, davacının dava konusu taşınmazı uzun yıllar önce köyden ayrılmalarını fırsat bilerek işbu kararla köye tapulattığını, taşınmazın ailesine ait olduğunu, duruşmalara katılan davalıların dinletmeye çalıştıkları tanıkların dinlenilmediğini, öte yandan davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde Mahkemece tümüyle kabul edilmiş gibi karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 16/B maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 103 ada 66 parsel sayılı 468,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisi olan ... adına arsa vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalılardan ...’in temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ...’in temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalı ...’den alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.