"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/697 E., 2023/32 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz edilen davacı..... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ... gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; murisi ...'in 34 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalıya temlik ettiğini, temlik tarihinde 79 yaşında olan murisinin yaşlılığından faydalanıldığını, davalı, evin tek erkek çocuğu olduğu için taşınmazın mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı temlik edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; taşınmazın davacının borçları nedeniyle satıldığını, satış bedelini murise ödediğini, murisin satış bedeli ile altın aldığını, davacının düğün masrafını karşıladığını, davacının hayvan ticareti yapmak amacıyla murisi borçlandırdığını, ayrıca murise tanker, traktör, buğday ekme makinesi ve su motoru aldırdığını, murisin kendisi hariç tüm mirasçılarına sağlığında maddi yardımda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; aşamada taşınmazı en başta kendisinin satın aldığını, duyduğu güven nedeniyle muris adına tescil ettirdiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; muris ile davacı arasında bir kırgınlığın bulunmadığı, aksine murisin, ölen oğlundan torunu olan davacıya ayrı bir düşkünlüğünün olduğu, tanık anlatımlarından dava konusu taşınmazın bedelinin davalı tarafından ödendiği ancak bir takım sebeplerle taşınmazın muris adına tescil edildiğinin anlaşıldığı, murisin taşınmazı satın alabilecek ekonomik durumunun bulunmadığı, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; murisin temlikinin muvazaalı olduğu sonucuna varılamadığı, temlikteki gerçek iradesinin mirastan mal kaçırmak olduğu yönünde somut bir olgunun ortaya konulamadığı gerekçesi ile davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1483 Esas, 2022/5033 Karar sayılı kararı ile; davalının dava konusu taşınmazın muris adına tescil edilirken satış bedelinin kendisi tarafından ödendiği savunmasını usulünce kanıtlayamadığı, tanık beyanlarına göre murisin dava konusu taşınmaz dışında da mal varlığının olduğu, oldukça kıymetli olan dava konusu taşınmazını satmasını gerektirir bir ihtiyacının bulunmadığı, murisin dava konusu taşınmazı en büyük erkek çocuğuna temlik etmekteki asıl irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
A. Temyiz Sebepleri
Davalı; taşınmazın bedelini kendisi ödeyerek muris annesi adına tescil ettirdiğini, anne-oğul arasındaki işlemlerin ispatında yazılı delilin aranmadığını, taşınmazı satan kişi olan ..... tarafından açılan gabine dayalı tapu iptali ve tescil davası ile onun şikayeti sonucu haklarında yürütülen soruşturma dosyalarının içeriklerinin taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini ispatladığını, murisin taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün olmadığını, onun başka taşınmazlarının olmasının parası olduğunu göstermeyeceğini, diğer taşınmazların değerleri belirlenmemesine rağmen dava konusu taşınmazın en değerli taşınmaz olduğu kanaatine ne şekilde varıldığını, taşınmazı alım gücünün bulunduğunu, dinlenen tanık beyanlarının savunması doğrultusunda olduğunu, davacı tanıklarının beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, davacının yörede en büyük erkek evlada mal bırakıldığına ilişkin iddiasını da kanıtlayamadığını, tanık beyanlarından murisin davacı ile arasında bir sorun olmadığının bilakis ona çok düşkün olduğunun anlaşıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte babası öldükten sonra murise ve tüm ailesine baktığını, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, davanın kötü niyetli açıldığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ...’in 20.01.2010 tarihinde öldüğü, geride dava dışı çocukları...,...,...,ile oğlu davalı ... ve 1974 yılında ölen oğlu ....,en torunu davacı ...’ın mirasçı olarak kaldığı, murisin dava konusu 34 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 30.12.1998 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 18.592,33 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.