Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2029 E. 2024/3100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın devri nedeniyle tazminat davasına dönüşmesi üzerine, davacının zilyetlik iddiasının ispat edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dinlenilmeyen tanıklarının bulunması ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle, davalı tanıklarının dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/504 E., 2022/917 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/265 E., 2021/41 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kadastro çalışmaları sonucunda Siirt ili, Merkez ilçesi, ... köyü 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın 50 yılı aşkın zamandan beri babası tarafından kullanıldığını ondan sonra da kendisinin kullanmaya devam ettiğini, babasının ölümünden sonra taşınmazın fiili taksim sonucu kendisine kaldığını, diğer yandan taşınmazın mirasbırakanları adına kayıtlı olan Ocak 1930 tarih 5 ve 6 sıra nolu tapu kayıtlarının da kapsamı içinde kaldığını, davalıların ise taşınmazın yerini dahi bilmediklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında taşınmazın dava dışı 3. kişiye devredilmesi üzerine davacı vekili HMK'nın 125 inci maddesi uyarınca talebini tazminata dönüştürmüştür.

II. CEVAP

Davalılar; taşınmazda kayıt maliki olmadıklarından haklarındaki davanın usulden reddi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının taşınmazı 50 yılı aşkın zamandır kullandığını iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, mahalli bilirkişi ile tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davacının iddiasını ispatladığı, taşınmazın yargılama sırasında davalılar tarafından dava dışı 3. kişiye devredilmesi nedeniyle talebin tazminata dönüştürüldüğü gözetilerek davanın kabulü ile 170.169,20 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, süresinde sunulan delil dilekçesinde tanık isimleri bildirildiği halde tanıklar dinlenilmeden karar verildiğini, diğer yandan kadastro tutanaklarındaki tanık ve bilirkişilerin de dinlenilmesi gerektiğini, bilirkişi raporlarında taşınmazın değerinin olması gerekenden çok daha yüksek hesaplandığını, davacının talebini tazminata dönüştürmesine muvafakatleri olmadığını, keşifte davacının taşınmazı kullandığı veya zilyet olduğuna dair bir tespit bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini zira kayıt maliki olmadıklarını, vekalet ücreti ve harcın da yüksek hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının tapu kayıtlarına da zilyetliğe de dayandığı, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazda çok sayıda fıstık ağaçlarının bulunup yıllardır tarımsal faaliyete konu olduğunun ve imar ihya edildiğinin belirtildiği, davacının kardeşlerinin köye hiç gelmediği, taşınmazı ekip biçmediği, taşınmazın münhasıran davacının babası ve sonrasında da davacının zilyetliğinde olduğu, davalılar vekilinin istinaf sebebi olarak dinlenmediği ileri sürülen tespit bilirkişilerinden Hacı Eksik'in keşifte dinlendiği ve davacının iddialarını desteklediği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu Siirt ili, Merkez ilçesi, ... köyü 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edildiği, tespitin itirazsız olarak 24.01.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.

Şöyle ki, davalıların tanık deliline dayandıkları ve süresinde sundukları delil listesinde tanık isimlerini bildirdikleri, tanıklarının dinlenmesinden de vazgeçmedikleri halde Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeden davalıların tanıkları dinlenmeden sonuca gidilmiştir.

Hâl böyle olunca; davalılar tarafından bildirilen tanıkların usulüne uygun olarak dinlenmesi, tanıklardan özellikle zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun′un 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.