Logo

1. Hukuk Dairesi2023/210 E. 2023/2820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya yaptığı satışın ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedeniyle geçersiz olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın satış tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu ve davalı ile mirasbırakan arasında mirasçı ilişkisi olmamasına rağmen, mirasbırakanın tek mirasçısından mal kaçırma amacıyla düşük bedelle satış yaptığına dair deliller değerlendirilerek Yargıtay'ın önceki bozma ilamına uygun olarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 18.05.2018

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 23/05/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’ın 75 ada 31 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını (imar uygulaması ile 1907 ada 6 ve 1927 ada 1 parsel) davalı yeğenine satış suretiyle temlik ettiğini, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, aynı zamanda temlikin davalının hilesi ile yapıldığını ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakana herhangi bir satış bedeli ödemediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazda 11 paydaşın bulunduğunu, mirasbırakanın daha önce taşınmazı satılığa çıkarmasına rağmen bu nedenle satamadığını, taşınmazı mirasbırakandan 65.000,00 TL ve tapu masraflarını ödeyerek satın aldığını, mirasbırakanın satış bedelinin 40.000,00 TL'si ile altın aldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu, muvazaa iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davanın 15.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, yargılama sırasında keşif yapılarak dava konusu edilen taşınmaz pay değerinin bilirkişi raporu ile belirlenmesine rağmen dava değeri üzerinden harcın tamamlanması gerekirken, harç tamamlanmadan sonuca gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince, eksik harç tamamlattırılarak aynı gerekçelerle davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.01.2022 tarihli ve 2022/52 Esas, 2022/124 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 11/05/2022 tarihli ve 2022/1442 Esas, 2022/3801 Karar sayılı kararıyla; ''... Hemen belirtmek gerekir ki, mirasbırakanın devir tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu saptanmak suretiyle ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine,

3. Davacı vekilinin muvazaa iddialarına gelince; somut olayda davacının mirasbırakanın evlatlığı olduğu, mirasbırakanın başka mirasçısı bulunmadığı, temlik tarihine yakın dönemde davacının eşinin rahatsızlığı nedeni ile mirasbırakan ile ilgilenemediği ve bu dönemde görüşemedikleri, davalının ise mirasbırakanın yakını olup, son zamanlarında mirasbırakanla ilgilendiği, bilirkişi raporu gereğince temlik tarihi itibari ile 505.960,00 TL değerinde olan taşınmazı, davalının 65.000,00 TL'ye aldığını ve satış bedelini nakit ödediğini beyan ettiği, dinlenen davacı tanıklarının davalının mirasbırakana satış bedeli ödemediğini belirttikleri,davalı tanıklarının ise, davalıdan taşınmazı 65.000,00 TL’ye aldığını duyduklarını beyan ettikleri,mirasbırakanın kıymetli tek taşınmazını satması için makul bir sebebinin bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirasbırakanın tek mirasçısı olan davacı evlatlığından mal kaçırma amacıyla yapıldığı sonucuna varılmaktadır.

4. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 08/11/2022 tarihli ve 2022/227 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, terditli 1. talep yönünden tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının terditli 2. talep olarak açtığı muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, Mahkemece göz ardı edilen ve yanlış değerlendirilen birçok husus bulunduğunu, hatalı ve yanlış düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hatalı, yanlış ve eksik incelemeyle düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda belirlenen bedelden hareketle, bedeller arasındaki aşırı fark olduğu gerekçesiyle Mahkeme tarafından muvazaalı satış yapıldığına ilişkin hatalı karar verilmesine neden olunduğunu, mirasbırakanın taşınmazını ihtiyacı ve kabul edilebilir sebepleri bulunduğundan sattığını, başka taşınmazı da bulunduğunu, muvazaalı işlem olmadığını, mirasbırakan ile aralarında miras ilişkisi bulunmadığını, mirasçı olmadığını, kısmen kabul kısmen ret kararı verilmesine rağmen yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplamasında yanılgıya düşülerek hatalı hüküm kurulduğunu, reddedilen kısım yönünden yargılama gideri, harç ve davalıya vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. TMK'nın 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. Bu ilke 11.06.1941 tarihli ve 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen benimsenmiştir.

Ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesinden rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK'nın 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.

2. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nın 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz edilen davacı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 32.777,73 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.