"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/133 E., 2021/299 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilleri tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan öninceleme sonucunda, 24.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verildi.
Belli edilen günde; temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davacı ... vekili ve davalı ... vekili gelmediler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan... ...ın 2981 sayılı Kanun kapsamında, 31206 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan gecekondusunu tapu tahsis belgesini almak ve daha sonra tekrar adına kaydettirmek amacıyla kardeşleri olan davalı ... adına tescil ettirdiğini, taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verildiğini, kat irtifakından sonra 10 numaralı bağımsız bölümün ve 22 numaralı dükkanın davalı adına tescil edildiğini, davalının gelirinin bulunmadığını, satış işleminin muvazaalı olduğunu belirterek taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, uzunca bir süredir annesi ve babasına bakarak yardım ettiğini, satış işlemlerinin gerçek olduğunu ve bedellerin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.11.2014 tarihli ve 2011/106 E., 2014/403 K. sayılı kararıyla;muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 05.11.2018 tarihli ve 2018/4038 E., 2018/14000 K. sayılı kararıyla; "...Somut olayda, 31206 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğü, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve... Belediye Başkanlığından gelen yazı cevapları, 2981 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen tahsise ilişkin belgeler incelendiğinde ilk tahsis işleminin doğrudan davalı ... ile ... adına yapıldığı, başka bir deyişle taşınmazın ilk maliklerinin ... ve... oldukları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca adlarına tescil edilen 10 ve 22 nolu bağımsız bölümleri mirasbırakana satış yolu ile temlik ettikleri, mirasbırakanın bu devir neticesi malik olduğu ve sonrasından tekrar...'a temlik ettiği tespit edildiğinden iş bu davada muris muvazaası olgusunun gerçekleştiğini söylemeye imkan bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca, davanın iki taşınmaz yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 31206 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğü, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve... Belediye Başkanlığından gelen yazı cevapları, 2981 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen tahsise ilişkin belgeler incelendiğinde, bozma ilamında da belirtildiği üzere ilk tahsis işleminin doğrudan davalı ... ile ... adına yapıldığı, başka bir deyişle taşınmazın ilk maliklerinin ... ve... oldukları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca adlarına tescil edilen 10 ve 22 numaralı bağımsız bölümleri mirasbırakana satış yolu ile temlik ettikleri, miras bırakanın bu devir neticesi malik olduğu ve sonrasından tekrar...' a temlik ettiği, bir an için davacı tarafın iddiaları dinlenecek olsa dahi tapu tahsis belgesi doğrudan mirasbırakan adına iken taşınmazın tescil edilemeyeceği ve böyle bir halde mirasbırakanın malvarlığında dava konusu taşınmazların olmayacağı, dava konusu dairelerin malvarlığı unsuruna dönüşmesindeki dayanağın tapu tahsis belgesinin davalı adına düzenlenen bir belge olmasından kaynaklandığı, aksi halde mirasbırakanın malvarlığından davaya konu edilecek bir malvarlığının vücuda gelemeyeceği, bu nedenle muris muvazaası olgusunun gerçekleştiğinin söylenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın 31206 ada 3 parsel sayılı taşınmazda gecekondusu bulunduğunu, bu gecekondunun tapu tahsis belgesi ile davalı ... ve dava dışı ...' e (anneleri) devir ve tescil edildiğini, bu devir ve tescilin ilerde tapu alındığında mirasbırakanın kızları ... ve...'ye olan hakların da verilmesi gerektiği bildirilerek gerçekleştiğini, fakat davalı ... ve dava dışı ...'in taşınmazı 16.05.2000 tarihinde müteahhide verdiklerini ve kat irtifakından sonra 11.07.2001 tarihinde 11 ve 1 numaralı dairelerin ...adına, 10 numaralı bağımsız bölüm ve 22 numaralı dükkanın ise davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ... ve dava dışı ...'in 10 numaralı bağımsız bölüm ile 22 numaralı dükkanın tapu kaydını daha sonra mirasbırakan...'e 11.07.2001 tarihinde satış gösterdiklerini, davalının babası...'in 20.04.2004 tarihinde ise davalı ...' a iş bu taşınmazları tekrar devrettiğini, bir an için ilk tapu kaydının davalı ...'da olduğu kabul edilse bile belli bir süre sonunda 11.07.2001 tarihinde 10 ve 22 numaralı dairelerin sahibinin mirasbırakan... olduğunu, daha sonra mirasbırakanın davaya konu 10 ve 22 numaralı bağımsız bölümleri ihtiyacı ve gereği olmadığı halde sırf davacılara miras bırakmamak kastı ile davalı ...' a satış yapmasının muris muvazası olgusunu gösterdiğini, tüm tanıkların da bu yönde beyanda bulunduklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu yerin ilk halinin bir gecekondu olduğunu ve mirasbırakan...'in bu gecekondunun ilk ve son sahibi olduğunu, bu hususun dosyadaki tanık anlatımları ile açıkça sabit hale geldiğini, davalı ...'ın gecekonduda babası ile yaşayan evin küçük kızı olduğunu ve üzerine tapu tahsis belgesi çıkarıldığında işi ve mesleği bulunmadığını bu sebeple Mahkeme kararında tapu tahsis belgesi sahibi ve ilk malik olarak kabulünün hayatın olağan akışına ters düştüğünü, mirasbırakan... ...ın gayrimenkulü sonradan üzerine almasının tapu tahsisine ilişkin işlemin gerçek irade ürünü olmadığını gösterdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. 4721sayılı ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ...'den; 89,95 TL bakiye onama harcının davacı Şükran'dan alınmasına,
Temyiz edilen davalı vekili duruşmaya katılmadığından, lehine duruşma vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.