"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2491 E., 2022/2012 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/245 E., 2021/70 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil ve bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...’ın 380 ada 6 parsel sayılı taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğlu davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmazını satmaya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde miras payı oranında bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; 1995 yılında evlenerek anne-babasına ve kız kardeşlerine destek olmak amacıyla dava konusu taşınmaza yerleştiğini, taşınmaz üzerindeki binaya kendisi tarafından bir kat daha yapıldığını, bu nedenle mirasbırakanın taşınmazın geri kalan kısmını kendisine satmayı teklif ettiğini, bu teklifin annesi ve kız kardeşlerinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, taşınmazı mirasbırakandan 104.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedeli belirlenirken taşınmazın ikinci katının kendisi tarafından yapıldığı hususunun dikkate alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli ve 2019/245 Esas, 2021/70 Karar sayılı kararıyla, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2021/891 Esas, 2021/1917 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın emekli olduğu, tarafların mirasbırakanın çocukları olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde iki meskenli bina bulunduğu, davalı ve mirasbırakanın bu taşınmazda altlı üstlü oturdukları, mirasbırakanın davacıdan mal kaçırma kastı ile hareket etmesini gerektirecek somut bir nedenin varlığının ve mal kaçırma kastı ile söz konusu tasarruf işlemini yaptığı iddiasının ispatlanamadığı, taşınmazın davalının taşınmaz üzerine yeni bina yapılmasına sağladığı katkıya karşılık devredildiği, satış tarihinde mirasbırakanın hesabına banka kanalı ile ödeme yapıldığı, aksi ispatlanamayan ödeme belgesine göre davalının temlik karşılığı satış bedelini de ayrıca ödediği, satış bedelinin ederinden düşük gösterilmesinin tek başına muris muvazaasının ispatına yeterli olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırarak davanın reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 31.05.2022 tarihli ve 2022/851 Esas, 2022/4345 Karar sayılı kararıyla, "Mahkemece dinlenen davacı tanıkları mirasbırakanın taşınmazı bedelsiz devrettiğini, taşınmaz üzerinde tek katlı bina bulunup mirasbırakanın taşınmaz üzerine emekli ikramiyesi ile ikinci katı yaptırdığını, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı bulunmadığını beyan etmişler, tarafların annesi olan davalı tanığı ... ise taşınmaz üzerindeki binanın eşi ve oğlu tarafından birlikte yapıtırıldığını, mirasbırakanın devir yaparken davalı oğlundan bedel almadığını belirtmiş, yine tarafların kız kardeşi ... davalı tanığı olarak beyanlarında babasının dava konusu yeri kardeşine sattığı hususunda bilgisi olduğunu, mirasbırakanın paraya ihtiyacı olmadığını, davalı ...’in babasına 50-60 bin civarında para verdiğini, davalının kendi taşınmazını satarak dava konusu taşınmaz üzerine bina inşaa ettiğini, davalının verdiği satış bedelini mirasbırakan ve eşinin çok gezdikleri için harcadıklarını beyan etmiştir. Bu durumda, davalı tanık beyanları kendi aralarında çelişkili olup taşınmazın mirasbırakan tarafından bedelsiz devredildiği yönünde davacı ve davalı tanığı ...’nin beyanlarının uyum içinde olduğu, tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde taşınmazın bedelsiz olarak devredildiği davalı tarafından taşınmaz üzerine bina yapılmasının bedel ödenmesi anlamına gelmeyeceği gibi davalı tanığı tarafların kardeşi ...’in beyanlarında belirttiği, davalının taşınmaz üzerine bina yapmak için kendisine ait sattığı taşınmazın da dosyadaki kayıt ve belgelerden dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesi parseli olan 2193 parsel sayılı taşınmazdaki 18/400 pay olduğu, bu payın mirasbırakan tarafından 11.07.1984 tarihinde davalıya satış suretiyle devredildiği, davalının da bu payı 13.06.1991 tarihinde dava dışı ...’a satış yoluyla devrettiği (kısaca, taşınmazdaki bu payın da mirasbırakandan geldiği), mirasbırakan adına kayıtlı başka taşınmaz bulunmadığı, tek erkek çocuğuna tek taşınmazının devredildiği gözetildiğinde, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde mirasbırakanın iradesinin davacıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, taraflar arasındaki satış işleminin gerçek olup satış bedelinin aynı gün ödendiğini, bedelin ödendiği banka dekontları ile sabit olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, 25 yıldır davalıya yöneltilen herhangi bir hak, alacak ve iddia bulunmamasının davacının kötü niyetle hareket ettiğini ve haksız kazanç elde etme gayesinde olduğunu gösterdiğini, satışın tarafların kız kardeşinin bilgisi dahilinde olduğunu, gerçek satış yapıldığını ifade ettiğini, taşınmazın değeri belirlenirken o günün şartlarının nazara alınması gerekirken bilirkişi raporunun mantıksal ve temelden hatalar içerdiğini, rapora itiraz ettiklerini, itiraza uğramış ve hakkında karar verilmemiş bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hak arama hürriyetine ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesince yalnız tanık beyanları dikkate alınarak eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 9.889,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.