"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... kızı ... (...)’ın ... uyruklu ... ile evli iken 12.02.1988 tarihinde öldüğünü ancak ... Tapu Müdürlüğünün 10.07.1997 tarihli ve 980 yevmiye numaralı resmi senedi ile ... adına kayıtlı ... ili ... ilçesi; ... köyü 1 ve 2 sayılı parseller, Kötübüyük köyü 2, 4, 6, 10, 11, 14, 15, 17, 18, 22, 23, 26, 35, 37 ve 38 sayılı parseller, ... köyü 9, 10, 11, 12, 15, 16, 17, 18, 19, 20 ve 21 sayılı parseller ile ... Mahallesi 282-303 parsel sayılı taşınmazların veraseten iştirak paylarının tamamının ... evlatları ...ve ...’a eşit olarak bizzat satış suretiyle temlik edildiği satışın ...’ın nüfus kaydına dayalı olarak, senedin arka tarafına nüfus cüzdan seri numarası yazılmadan, parmak izi kullanılarak yapıldığını, yasal zorunluluk bulunmasına rağmen iki tanığın satışa iştirak etmediğini, satışa konu parsellerin bir kısmında kamulaştırma şerhleri bulunduğunu, ...’ın ... vatandaşı olduğu anlaşılmakla, dava konusu taşınmazlarla ilgili yapılmış olan satış işleminin hükümsüz olduğunu, taşınmazlara TMK’nın 731. ve 575. maddeleri, 1062 sayılı Kanun ile bu Kanuna dayanılarak çıkarılan kararname hükümlerine göre Hazinece el konulması gerektiğini ileri sürerek, 10.07.1997 tarihli satış işlemine istinaden tesis edilen tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tescilini ve 1062 sayılı Yasa şerhi konulmasını istemiş, dava konusu ... köyü (21 parselin ifrazından oluşan) 36, 37, 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava tefrik edilerek eldeki dava esasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., iyiniyetli olduğunu, muvazaalı bir işlemde bulunmadığını, bahsi geçen olaylardan haberdar olmadığını, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/259 E., 2019/28 K. sayılı kararıyla; kayıt malikinin iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, ...’ın ... uyruklu olduğu, ölüm tarihinde sonra dublör kullanılarak taşınmazın devredildiğini, 1062 sayılı Yasa uyarınca 13.01.1939 tarihinden sonra başka bir uyruğa geçseler dahi taşınmazlarına itibar edilmesi gerektiğini, tasarrufun usulsüz olduğunun açık olduğunu, iptaline karar verilmediğini, davalının durumu bildiğini, kadastro kayıtlarında ... uyruklu olduklarının görüldüğünü belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07.11.2019 tarihli ve 2019/986 E., 2019/1190 K. sayılı kararıyla; davalı ...’in iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı 353/(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 ... maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda
öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.