"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1157 E., 2022/839 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ... mirasçıları ..., ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/Esastan ret-kabul-karar kaldırılarak dava kısmen
kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/331 E., 2020/39 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.02.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların ve davalının mirasbırakanı ...'nın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunan ... parsel ve 124 ada 96 parsel sayılı taşınmazların bölgede yapılan kadastro çalışmalarında, mirasbırakanın hibe ettiği belirtilerek davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, davacıların mirasbırakanı ...'nın bu yönde bir irade beyanı ya da hibesinin söz konusu olmadığını, davalının tespitte mal kaçırma amacıyla kendi adını yazdırdığını, yapılan tespitin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tapuda tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların davalıya 15.11.1993 tarihinde miras bırakan tarafından hibe edildiğini, iki taşınmaza da hibe tarihinden sonra davalının zilyet olduğunu, 203 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalının ev inşa ettiğini, o tarihten bu yana ev ve bahçesi olarak kullandığını, davalı lehine tanzim edilen hibe senetleri bulunmasa dahi mirasbırakanın, sağlığında taşınmazları davalıya devrettiği anda davalının mülkiyeti kazandığını, mirasbırakanın başka birçok taşınmazları da davacılara hibe ettiğini ve zilyetliğini devrettiğini, tapuda kayıtlı mirasbırakana ait başkaca birçok taşınmaz bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çekişmeli 203 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine; 124 ada 96 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar ve davalının ortak mirasbırakanı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme gerekçesini kabul etmediklerini, mirasbırakanın imza kullanmadığını, Mahkemeye bununla ilgili belge ibraz ettiklerini, Mahkemece belgenin yok sayıldığını, mirasbırakanın davalıya sadece bir ev yatağı verdiğini, davalının ev yaptığı yer ile birlikte davacıların mirasbırakanına ait 203 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bahçesini de içine alır şekilde herhangi bir kullanımı olmayan yerleri de adına tescil ettirdiğini, bu durumu keşif sırasında dile getirdiklerini ve bilirkişi raporlarına itiraz ettiklerini, bu durumun mahalli bilirkişi anlatımları ile sabit olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; her iki taşınmazın da hibe tarihinden bu yana davalının malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunmakta iken Mahkemece parsellerden biri yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davalı tarafından ibraz edilen hibe senetlerinin dava konusu parselleri yön ve metrekare itibarıyla kapsamış olduğundan mirasbırakanın iradesinin açıkça ortaya konduğunu, mirasbırakanın taşınır hükmünde olan tapusuz taşınmazları davacıya devir iradesini açıkça ortaya koyan yazılı belge varken ölümüne kadar dava konusu taşınmazlara davalı ile birlikte zilyet olduğu varsayımıyla davanın 124 ya da 96 parsel yönünden kabul kararının yerinde olmadığını, eksik inceleme ile verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 124 ada 96 parsel sayılı taşınmazın ölünceye kadar mirasbırakan tarafından kullanıldığı, mirasbırakanın ölüm tarihinin 2006, tespit tarihinin 2008 yılı olduğu, ölümünden sonra ise mirasçıları tarafından kullanıldığı, zilyetliğin müstakilen davalıya geçtiği ve tespite kadar kazanıma yeter süre davalı tarafından kendi adına kullanıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ...'nın istinaf isteminin esastan reddine; çekişmeli 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı tarafından davalıya hibe edildiği, hibenin davacı tanıkları ile dahi doğrulandığı ve zilyetliğin mirasbırakan tarafından 20 yılı aşkın bir süre önce davalıya devredildiği, L şeklinde olan parselin bir kısmının halen mirasbırakan tarafından kullanılmaya devam edildiği yolunda bir takım davacı tanıklarına ait beyanlar bulunmakta ise de bu kısmın neresi ve ne kadar yüz ölçümünde olduğuna dair birbirini doğrulayan beyanlar bulunmadığı, yerel bilirkişi ... ile davalı tanıklarının birbirini doğrulayan beyanları ile mirasbırakanın davalıya devrinden sonra taşınmaz üzerinde bir kullanımı olmadığı, tamamının davalı tarafından kullanıldığının beyan edildiği, bu sebeple davacılar vekilinin sair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı ancak Mahkemece davacıların davasının kabul edildiği parsel yönünden hüküm kurulurken ölü olan tarafların mirasbırakanı ... adına tescil hükmü kurulduğu, 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğince ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gibi ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemeyeceği, HMK'nın 297 nci maddesi (HUMK 288.m.) uyarınca hüküm fıkrasının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak, infazda duraksamaya yer bırakmayacak şekilde düzenlenmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 203 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, çekişmeli 124 ada 96 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki paylar oranında ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile 203 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile 124 ada 96 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 203 ada 2 parsel sayılı 941,69 m2 yüz ölçümlü taşınmaz ile 194 ada 96 parsel sayılı 989,27 m2 yüz ölçümlü taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci mad-desinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Aşağıda yazılı 3.039,42 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,
30.12.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen taraf vekilleri için 17.100,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak birbirlerinden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...
...