Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2535 E. 2023/6838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/130 E., 2023/154 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkeş Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/32 E., 2021/118 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, 14.06.1996 tarihinde müvekkilleri ..., ..., ... ile ... tarafından Çerkeş Kadastro Mahkemesinin 1996/89 E, 2002/70 Karar sayılı davasında Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, Bozoğlu köyü 110 ada 28 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ..mirasçıları adına ve payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, Çerkeş Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15.01.2002 tarih 2002/15 Esas ve 2002/12 Karar sayılı kararında mirasbırakan Rifat Balcı’nın mirasçılarının hükmen karar altına alındığını, taşınmazın sehven 160 pay içinde 19 paya sahip ... adına tescil edildiğini beyanla taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, açılmış olan tapu iptal ve tescil davasının hangi hukuksal nedene dayandığının anlaşılmadığını, davacıların talebinin kadastro öncesi hukuki sebeplerden kaynaklı tapu iptal ve tescil isteği ise 3402 sayılı kanunun 12/3 üncü maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu davacıların talebi yolsuz tescilin düzeltilmesine dayanıyorsa bu sefer de TMK'nın 712 nci maddesine göre 10 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.11.2021 tarih ve 2020/32 Esas, 2021/118 Karar sayılı kararı ile, kadastro tespitinin 28.06.1996 yılında kesinleştiği, davanın 07.05.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapu senedinde edinme sebebinin Çerkeş Kadastro Mahkemesi'nin 1996/89 Esas 2002/70 Karar sayılı ilamı gereği hükmen tescilinden doğduğunun yazılı olduğunu, yapılan bu tescilin mirasçılık belgesine aykırı halde bulunduğundan dolayı dava ikame edildiğini, huzurda ki davanın yolsuz tescil iddiasıyla ikame edildiğini, bu nedenle de hak düşürücü süre savunmasının dinlenmemesi gerektiğini, davalının iyi niyetli olmadığını, davaya konu taşınmazda hissedar olduğunu bildiği halde tek başına malik olarak yazıldığının farkında olup diğer hissedarların hisselerini ne şekilde iktisap ettiğini açıklayamadığını, mahallinde keşif yapılmadığını ve bilirkişi raporu alınmadan davanın reddine karar verildiğini, davanın kadastro öncesi sebebe değil, Çerkeş Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararına göre tapudaki tescilin hukuka aykırı tescil olduğu nedenine dayanılarak açıldığını beyanla kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davanın kadastro öncesi sebebe değil, Çerkeş Kadastro Mahkemesinin 1996/89 Esas, 2002/70 Karar sayılı kesinleşmiş kararına dayanılarak tescilin hukuka aykırı olduğu iddiası ile dava açıldığı belirtilmiş ise de; Çerkeş Kadastro Mahkemesinin dava dosyasında davacı tarafça dava konusu taşınmazlarda kadastro sırasında adlarına pay verilen Cemile mirasçılarının paylarına yönelik olarak dava açıldığı ve davalı taraf olarak sadece tespit malikleri olan Cemile mirasçıları olan ..., ve ...’nın gösterildiği, her ne kadar dava dilekçesinde diğer parseller yanında 110 ada 28 sayılı parsel yazılmış ise de, parselin tespit maliki ...’ya usulüne uygun yöneltilmiş bir husumet bulunmadığı gibi dava dilekçesi içeriğine göre ... aleyhine açılmış bir dava bulunmadığının anlaşıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın kadastro öncesi sebepten kaynaklı ikame edilmediğini, dayanak olarak Çerkeş Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş kararına göre tescilin hukuka aykırı tescil iddiasına dayanılarak açılmış olmasına karşın kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava ikame edildiği ve hak düşürücü sürenin re'sen dikkate alınması gerektiğinden bahisle davanın reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle davanın, açıklanan niteliğine göre kadastrodan önceki nedenlere dayalı olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii olduğu, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11. maddesine göre yapılan 30 günlük askı ilan süresi sonunda 28.06.1996 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 07.05.2020 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçtiği, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamayacağı, hak düşürücü sürenin, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gereken dava şartlarından olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler verilen kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.