"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/279 E., 2022/307 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı ihbar olunan Hazine ve Kayyım İstanbul Defterdarı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 568 ada 5 parsel sayılı, ... Vakfından icareli taşınmazın tamamının verasette iştirak halinde Yani oğlu ... ve Yani kızı ... adlarına kayıtlı olduğunu, araştırmalar neticesinde taşınmazın mutasarrıflarının gaip veya varissiz öldüğü kanaatine ulaşıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
İhbar olunan Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde ihbar olunan Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.09.2020 tarihli ve 2017/5502 Esas, 2020/4227 Karar sayılı kararıyla, " Tapu iptal ve tescil davalarının kayıt maliklerine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, kayıt malikinin kim olduğu belirlenemiyor ise kayyım atanması ve kayyımın görev ve sorumluluklarıyla ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında, ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla davanın kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu, eldeki davanın hasımsız olarak açıldığı, bu nedenle kayıt maliklerinin kayyımla temsili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, davanın hasımsız olarak görülemeyeceği gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, tapu kayıt malikleri Yani oğlu ... ve Yani kızı ...'ye kayyım tayin ettirilip kayyım davaya dahil edilerek Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dava konusu taşınmazın vakıf malı olması ve vakfına rücu etmesi gerektiği ve kayıt maliklerinin gaip oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı vakıf adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ihbar olunan Hazine ve Kayyım İstanbul Defterdarı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İhbar olunan Hazine ve Kayyım İstanbul Defterdarı vekili, davanın öncelikle hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda usulden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını; aksi halde, ... Vakfı'nın neviyatı itibariyle gayri sahih vakıf olup Vakıflar Kanunu'nun 29 uncu maddesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin mahlülen vakfına rücu etmeyeceğini, vakfın türünün vakıflar idaresince belirlenmesinin kabul edilemeyeceğini, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken yapılmadığını, taşınmazın vakfiyesinin terkin edilip edilmediğinin araştırılmadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesi.
2.Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukukî koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2020/(13)3-247 Esas, 2021/692 Karar).
Sıfat, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (KURU, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.I., İstanbul 2001, s. 1157 vd.). Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece gerekse Yargıtay tarafından kendiliğinden göz önünde tutulur.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... Vakfından icareli dava konusu 568 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (96 m2, ahşap ev) tamamının verasette iştirak halinde Yani oğlu ... ve Yani kızı ... adlarına kayıtlı olduğu, davanın hasımsız açıldığı, bozma kararından sonra Mahkemece kayıt maliklerine kayyım tayin edilmesi için davacıya süre verildiği, İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/298 Esas, 2022/127 Karar sayılı kararı ile adı geçenlere İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği anlaşılmaktadır.
2.Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemenin, bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
3.Somut olayda; bozma kararına uyan Mahkemece, davanın hasımsız açılması nedeniyle yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı, kayyımın davaya dahil edilmesinin kayyıma taraf sıfatı kazandırmayacağı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda açıklanan nedenlerle ihbar olunan Hazine ve Kayyım İstanbul Defterdarı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.