Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2704 E. 2023/2979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazın zilyetlik iddiasıyla davacı adına tescilinin talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasçı sıfatıyla dava ehliyetinin tespit edilmemesi, taşınmazın bulunduğu parselin doğru tespit edilememesi, hava fotoğraflarının yeterince incelenmemesi ve zilyetliğin tespiti için yeterli araştırma yapılmaması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Hazine yönünden kabulüne, ... ve ... yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Karar davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; hudutlarını belirttiği ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen 14.949,74 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz bölümünün kendisine ait 197 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün halinde önce babası tarafından sonra da kendisi tarafından 30 yılı aşkın zamandır zilyet edildiğini, önce tarım arazisi olarak kullanılıp, şu an üzerinde 10 yaşlarında zeytin ağaçları bulunduğunu ileri sürerek, adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tapu iptal ve tescil davasına dönüştüğü, zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın Hazine yönünden kabulü ... ili, Birecik ilçesi, Konak köyü 593 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 03.06.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 14.949,74 m2'lik kısmının Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalılar ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ile Birecik Belediyesi Başkanlığı yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; zilyetlikle kazanma şartlarının incelenmesi gerektiğini, bu nitelikteki davaların 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bilahare yargılama sırasında ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

" Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. Değerlendirme

1. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmaz bölümünün adına tescilini talep etmiştir.

2. Çekişmeli taşınmaz bölümünün yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığı, bilahare karar tarihinden önce, 2014 yılında Hazine adına 593 parsel numarasıyla ihdasen tapuya tescil edilen taşınmaz içerisinde kaldığı ve davaya konu (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden davacı lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmiştir.

3. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünün babasından kaldığını iddia edip adına tescil istemiyle dava açtığı halde, murisin başka mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve çekişmeli taşınmazın davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiği, bir başka ifadeyle davacının ... dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. ... dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir. Davacının ... dava ehliyetine sahip olup olmadığı belirlenmeden işin esasına girilemez. Öte yandan yapılan keşif neticesinde düzenlenen 01.06.2015 tarihli kadastro ve jeodezi bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişme konusu taşınmaz bölümünün toplulaştırma projesi sonucunda Hazine adına tescil edilen 593 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve 14.987,79 metrekare olduğu belirtilmiş ise de, 593 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde Hazine adına kayıtlı olduğu ve yüz ölçümünün 11.814,71 metrekare olduğu anlaşılmıştır. Oluşan çelişki nedeniyle Dairemiz geri çevirme kararı üzerine dosya arasına gelen yazı cevabı neticesinde (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün idari yoldan oluşan 594 parsel (toplulaştırma sonucu 174 ada 3) sayılı taşınmaz içinde kaldığı anlaşılmıştır. Ayrıca Mahkeme tarafından yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava konusu taşınmazın öncesinde hangi sebeple tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu kapsamda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi döneme ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı üzerinde inceleme yaptırılması gerekirken, sadece 1985 ve 1999 yılına ait hava fotoğrafı incelenmiş ve bu hava fotoğrafının incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında açıklamaya yer verilmediği anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.

4. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hangi parsel içerisinde kaldığı tespit edilmek suretiyle dava konusu taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2014 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı,davacının murisi ...'e verasete esas nüfus kayıt örneği ya da mirasçılık belgesi dosya arasına konularak davacı dışında başka mirasçısının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacı dışında başka mirasçıların bulunması halinde, davacıya çekişmeli taşınmaz bölümünün kendisine veya mirasçılarına ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiğini açıklamak ve delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, davacı ... murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, varsa söz konusu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi, üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

5. Yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, öncesi itibariyle davacının murisi ...'e ait olması halinde davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

6. Ziraat mühendisi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, önceki raporların irdelenerek çelişkinin sebebinin açıklandığı ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

8. Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor alınmalı,

9. Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.