"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/459 E., 2023/115 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talepli davada, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 170 ada 80, 85, 87, 203 ada 83 ve 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış, bilahare 170 ada 87 parsel yönünden davasından feragat etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuda kayıtlı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2014 tarih, 2007/411 Esas - 2014/462 Karar sayılı kararı ile 170 ada 87 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, kalan taşınmazlar yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 ve 14. maddelerinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilmek sureti ile çekişmeli 170 ada 80, 85, 203 ada 83 ve 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.03.2017 tarih, 2016/17648 Esas - 2017/1338 Karar sayılı kararıyla:
‘’1. Çekişmeli, 203 ada 83 ve 239 ada 12 parseller yönünden yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazların tapu kayıtlarının oluşumuna esas olan belirtmelik tutanağı, varsa belirtmelik tutanağında yazılı tapu ve vergi kayıtları, taşınmazların bulunduğu yere ilişkin toprak tevzi paftasının dosyaya getirtilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu mahallelerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, sağ olmaları durumunda belirtmelik bilirkişileri huzuruyla keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı sorulup saptanması, davalı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının oluşum sebebinin, belirtmelik tutanağı incelenmek suretiyle tespit edilmesi, Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritasının kapsamının kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmesi; fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmesi; ziraat bilirkişisinden taşınmazların niteliği, toprak yapısı, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler ve taşınmazlar ile komşu tevzi mera parselleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, toplanan deliller uyarınca davacı (ve bayileri) lehine Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 46/1. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı net olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi,
2. Çekişmeli 170 ada 80 ve 85 parseller yönünden de yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tespite esas tapu kayıtlarının oluşumuna dayanak belirtmelik tutanağı, varsa belirtmelik tutanağında geçen tapu ve vergi kayıtları, taşınmazın bulunduğu yere ilişkin toprak tevzi paftası ile taşınmazlara uygulanan 183 tahrir numaralı vergi kaydının revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise bu taşınmazların tespit tutanaklarının dosyaya getirtilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu mahallelerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, sağ olmaları durumunda belirtmelik bilirkişileri huzuruyla keşif yapılması, dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına taşınmazların dayanağı olan 349 ve 352 numaralı belirtmelik parselleri ile ilgili belirtmelik tutanağında sözü edilen 1937 tarih 183 tahrir sayılı vergi kaydının sınırları okunmak suretiyle vergi kaydının kapsamının net olarak belirlenmesi, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, mera parselinden ne suretle ayrıldığı hususları sorulup saptanması, özellikle miktar fazlasının meradan açılıp açılmadığının net olarak açıklığa kavuşturulması, davalı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının oluşum sebebinin belirtmelik tutanağı incelenmek suretiyle tespit edilmesi, Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritasının kapsamının kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmesi; fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmesi; ziraat bilirkişisinden önceki keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulgular da değerlendirilerek taşınmazların niteliği, toprak yapısı, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler ve taşınmazlar ile komşu tevzi mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, toplanan deliller uyarınca davacı (ve bayileri) lehine Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 46/1. maddelerinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı net olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi '' gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 170 ada 87 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, bakiye taşınmazların ise özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve taşınmazlar üzerinde davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 170 ada 80, 85, 203 ada 83 ve 239 ada 12 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; bozma kararının gereklerine riayet edilmediğini, dinlenen tanık ve yerel bilirkişilerin davacı tarafından iddia edilen zilyetliğin başladığı tarihi bilmediklerini, taşınmazın geçmişteki durumu, zilyetliğin şekli ve intikali hususunda bilgilerinin bulunmadığını, yaşları itibariyle de toprak tevziden öncesini bilebilecek yaşta olmadıklarını, somut olayda toprak tevzi tarihinden önce başlayacak şekilde zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 46. maddeleri.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Konya ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 170 ada 80, 85, 203 ada 83 ve 239 ada 12 parsel sayılı sırası ile 9.686,79, 26.953,88, 17.159,09 ve 21.068,78 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar toprak tevzi tapu kayıtları nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Davacılar, çekişmeli taşınmazlar hakkında eklemeli mülk edinmeye yönelik zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararının gereklerine de riayet edilmemiştir. Çekişmeli taşınmazların mera ile komşu oldukları ve belirtmelik tutanaklarında meradan açıldıkları belirtilmesine karşın yöntemince mera araştırması yapılmamış, öte yandan taşınmazlar üzerinde tapu kayıtlarının oluştuğu tarihten önce iktisaba elverişli biçimde zilyetlik sürdürülüp-sürdürülmediğinin belirlenmesi için tevzi tarihinden önceki tarihli hava fotoğraflarından istifade edilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulamaz.
3.Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için Mahkemece öncelikle, çekişmeli tüm parseller yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre toprak tevzi tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
4. Bundan sonra mahallinde, toprak tevzi tarihinden öncesini bilebilecek yaşlarda olan, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
5. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera vasfında olup olmadıkları ya da mera niteliğindeki taşınmazdan kazanılıp kazanılmadıkları, mera vasfında değil iseler veya komşu mera parselinden kazanılmamış iseler kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, toprak tevzi tarihinden geriye doğru davacı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalıdır.
6. Teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzi paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış, taşınmazların toprak tevzi sırasında hangi belirtmelik numarasıyla ve hangi sebeple Hazine adına belirtildiğine dair incelemeyi de içeren ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadıklarını, toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, meradan açılan bir yer olup olmadıklarını, meranın devamı niteliğinde olup olmadıklarını, üzerlerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
7. Yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalıdır.
8. Bu şekilde yapılan araştırma sonucunda taşınmazların menşeinin meradan açma olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, taşınmazların öncesi itibariyle iktisaba engel bir hallerinin bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.