"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2208 E., 2023/131 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2021
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/155 E., 2022/160 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili,...ilçesi, ...köyünde bulunan 115 ada 200 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki yaklaşık 5 dönümlük alanın davacı ile davalının ortak mirasbırakanı Osman Çam tarafından 29.11.2001 tarihli vasiyetname ile davacıya bağışlandığını ne var ki kadastro tespitinde taşınmazın tamamının davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın yaklaşık 5 dönümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.06.2022 tarihli ve 2021/155 Esas, 2022/160 Karar sayılı kararıyla; davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda söz konusu vasiyetnamenin geçersizliğine ilişkin bir açıklamada bulunulmadığını, vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından geri alınmadığı veya yeni bir vasiyetname düzenlenmediği sürece geçerli olduğunu, söz konusu vasiyetin kadastro ile geçersiz hale gelmeyeceğini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.01.2023 tarihli ve 2022/2208 Esas, 2023/131 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 07.05.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.09.2021 tarihinde açıldığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; geçerli bir vasiyetname bulunduğunu, hakkaniyet ölçülerine göre değerlendirildiğinde vasiyetnamenin infazının hak düşürücü süreye tabi olmaması ve davacının Mahkemeye başvurma hakkını hak düşürücü süreye bağlı kalmaksızın istediği zaman kullanabilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Dava konusu ... ili,...ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 200 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 07.05.2008 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.09.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 89,95 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.