Logo

1. Hukuk Dairesi2023/288 E. 2023/821 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında, mülkiyetin devrine neden olunmaması ve mevcut bir mülkiyet uyuşmazlığı varsa bunun tespitinin hasımlı dava yoluyla yapılması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul - Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın 114 ada 131 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ve duruşma istekli olarak dahili davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve duruşma isteğinin değerden reddine karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 25, 182, 131, 110 ve 72 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “... ...” şeklinde yazan kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun şekilde “...” olarak düzeltilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiğini, tapu ile nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2010 tarihli ve 2009/498Esas, 2010/87 Karar sayılı kararıyla, davacının talebinin idarenin görev alanına girdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Dairenin 29.03.2018 tarihli ve 2015/10508 Esas, 2018/8506 Karar sayılı kararıyla: "...dava kayıt düzeltme istekli olup, davaya bakma görevi idari yargıya ait olmayıp genel mahkemelerin görev alanına dahildir. Bu nedenle işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddi doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 20.06.2019 tarihli ve 2018/1000 Esas, 2019/869 Karar sayılı kararıyla, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, dava konusu 131 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Dairenin 04.06.2020 tarihli ve 2020/1224Esas, 2020/2264 Karar sayılı kararıyla: “...Nüfus Müdürlüğünden usulüne uygun şekilde araştırma yapılmadığı, mahallinde keşif icra edilmediği, Mahkeme tarafından gerçekleştirilen inceleme ile toplanan delillerin hüküm vermeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, davaya konu 131 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişi ya da kişilerin kaydının bulunup bulunmadığının ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorulması, dava konusu taşınmazı bilen yaşlı ve tarafsız kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve sağ iseler tutanak bilirkişilerinin ve tanıkların da katılımı ile taşınmaz başında keşif yapılması, tüm deliller toplandıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli ve 2020/825 Esas, 2020/621 Karar sayılı kararıyla, 114 ada 131 no.lu parsel yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, ret kararı kesinleşen taşınmazlar için karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki 25 parsel sayılı taşınmazda düzeltmenin 1994 tarihinde yani davadan önce yapıldığından ret kararı verilmesi ve lehine vekalet ücreti takdiri gerektiğini, kabul kararının iyi araştırılmadan verildiğini, tanıkların taşınmazın dedelerinden kaldığını beyan ettiğini, aynı kişi olduğunun tam olarak tespit edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, kararın mülkiyetin nakline neden olduğunu, baba malının ölü kardeşi adına olduğunu düşündüğünü, her yıl gelirini aldığını, taşınmazın aynına ilişkin araştırma yapılması gerektiğini, idari yoldan tescilin de usulsüz olduğunu, tanıklarının dinlenmediğini, mahalli bilirkişilerin yaş itibariyle bilmelerinin mümkün olmadığını, veraset ilamının iptali ve nüfus düzeltim davası açtıklarını, dahili davalı ...'in davacının oğlu olduğunu, bu nedenle itiraz etmediğini, açılan davaların beklenmediğini, taraf teşkilinin sağlanmadığını, 131 parsel dışındaki diğer taşınmazlar yönünden ret kararının kesinleştiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/1. maddesinde; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır" hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.

2. Kanunda, çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından, kanun maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Başka bir deyişle, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir.

3. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi işleri de 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1. fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" da çekişmesiz yargı işi sayılmıştır.

4. Mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usûli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (9.5.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı)

3. Değerlendirme

1. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet ... sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

2. Dava, tapu kaydında düzeltim istekli olarak davalı ... hasım gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında davacının kardeşi olan 16.02.1932 doğumlu ... oğlu ... ...’ın 21.03.1953 tarihinde bekar öldüğü, geride mirasçı olarak davacı ile ... ve ...’ın kaldığı, mirasçılar ... ve ...’in davaya dahil edildiği, davalı yanında davaya müdahil olan ...’in 11.10.2021 tarihli dilekçesi ile taşınmazın mirasbırakanlarına ait olduğu, mirasbırakana da atalarından kaldığı, davacının tek başına hak sahibi olmadığı gerekçesiyle mülkiyet iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır.

3. Hal böyle olunca, tapu kaydında düzeltim davalarının yukarıda açıklanan niteliği gözetilerek ve mülkiyet ihtilafına da sebep olunmaması bakımından, tespit maliki/mirasçılarına yöneltilecek hasımlı dava ile uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

4. Öte yandan, davanın tümden reddine ilişkin Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2019 tarihli ve 2018/1000 Esas, 2019/869 Karar sayılı kararına karşı davacı tarafından, dava konusu 131 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer taşınmazlar yönünden temyiz isteğinde bulunulmadığından temyize konu Mahkemenin 08.11.2022 tarihli ve 2020/825 Esas, 2020/621 Karar sayılı kararıyla, taşınmazların kaydının idari yoldan düzeltildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ret kararı verilen taşınmazlar yönünden davalı lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi de isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililerine iadesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.