"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3802 E., 2023/615 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/217 E., 2022/321 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava dışı kişilerin aracılığı ile 240 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiğini, satış öncesi ve satış günü davalının kendisini yakın ve ısrarlı takibe alarak görüşmelere son model araba ile gelip inşaatlarını gezdirdiğini, ofisine götürdüğünü, dava konusu taşınmazı ve içinde bulunan traktörü 250.000,00 TL bedelle satın almak istediğini söylediğini, satış günü aracı şahıslarla birlikte gelerek nakit ödeme yapamayacağını, kendisinin vergi rekortmeni olduğunu söylemek suretiyle ikna edip 125.000,00'er TL'lik iki adet çek verdiğini, böylelikle taşınmazının satış işleminin gerçekleştirildiğini, aynı gün davalının isteği üzerine traktörünün de dava dışı Ahmet Ergin'e devredildiğini, çekleri bankaya ibraz ettiği gün karşılıksız çıkmaları nedeniyle dolandırıldığını öğrendiğini ancak Savcılığa şikayette bulunulmasında ve icra takibi başlatılmasında ihmalkar davranan avukatına yaptığı ikazlar sonucunda davalı ... hakkında çeklere dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, daha sonra avukatını vekillikten azlederek Savcılığa gidip bizzat şikayetçi olduğunu, davalı ... tarafından taşınmazın satın alındıktan iki gün sonra emlakçılık yapmakta olan ve Manisa ilinde tanınan birisi olan diğer davalı ...'a devredildiğini, davalı ...'ın taşınmazın satışının hileli yapıldığını bilebilecek durumda olduğunu, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, davalı ... hakkında benzer şikayetlerle sayısız soruşturma dosyası, ceza davası mevcut olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmaz ise taşınmaz bedelinin 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; aşamada ıslahla terditli bedel isteği bakımından keşfen saptanan 248.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında davacının ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, iddiaların soyut ve gerçek dışı olduğunu, taşınmazı aralarındaki ticari ilişki nedeniyle borçlu olduğu diğer davalı ...'a temlik ettiğini, diğer davalı tarafından kendisi hakkında başlatılan icra takibinin dahi tek başına aralarında iştirak olmadığını gösterdiğini, kaldı ki davacı tarafça belirtilen çeklerin taşınmazın karşılığı verildiği iddiasının dayanağı bir sözleşme bulunmadığını, bugüne kadar dolandırıcılık şucundan bir ceza almadığını, tapu kayıtlarında ise davacının satış bedelini tahsil ettiğini beyan ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı ...'dan olan alacağına mahsuben dava konusu taşınmazı devraldığını, halen de alacağının sona ermediğini, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2018/155 Esas, 2020/505 Karar sayılı kararı ile; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 18.04.2022 tarihli ve 2020/1774 Esas, 2022/1055 Karar sayılı kararı ile; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, davalı ... yönünden tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere göre diğer davalı ... ile iş birliği halinde hareket ettiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu' nun (TMK) 1023 üncü maddesi kapsamında tapu kütüğündeki tescile iyiniyete dayanarak mülkiyet veya bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur hükmü gereğince tapu iptali ve tescil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde bu talep yönünden davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalının bu hususa yönelik istinaf isteğinin kabulüyle davacının bedelin tazminine yönelik terditli talebinin de incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı ...'ın maddi durumu bozuk olmasına rağmen giyimi ve kullandığı arabalar ile davacıda güven oluşturduğu, tapuda devri yapılan taşınmaz için nakit bedel vermediği, 2 adet 125.000,00 'er TL'lik çek verdiği, ancak bankada bu çeklerin karşılığının olmadığı, satış bedelinin alınmadığı görülmekle tanık beyanları da nazara alınarak davalı ...'ın yanıltıcı ve hileli davranışlar ile dava konusu taşınmazı davacıdan temlik aldığı, diğer davalı ...'ın davalı ... ile iş birliği halinde hareket ettiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, bu nedenle TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddi ile belirlenen 248.000,00 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, taşınmazının hile ile temlik alındığını, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, son kayıt maliki davalı ...'ın ediniminin iyiniyetli olmadığını, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yinelemiş, Bölge Adliye Mahkemesince tanıkların huzurda dinlenmediğini, doğal hakim ilkesinin, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı ve 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 240 parsel sayılı taşınmazını 03.06.2014 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, Okan'ın da 05.06.2014 tarihinde davalı ...'a devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı fazla alınan 3.807,62 TL temyiz karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.