"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/488 E., 2023/712 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/525 E., 2022/377 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları ...'in maliki olduğu 3051 ada 8-23 ve 25 parsel, 3047 ada 3 parsel ve 2129 ada 9 parsel sayılı taşınmazlarını 11.10.209 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın ölüm tarihine kadar bakıma muhtaciyetinin olmadığını, tüm iş ve işlemlerini kendisi yerine getirirken aniden rahatsızlandığını ve kaldırıldığı hastanede 28.09.2020 tarihinde öldüğünü, bakım borçlusu durumunda olan davalı ile mirasbırakan babalarının farklı yerlerde, farklı adreslerde ikamet ettiğini, yapılan işlemle saklı payının da zedelendiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile yasal mirasçılar adına ( ve hissesi oranında davacı adına) tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacı ...'ın 2019 yılı Eylül ayı içerisinde kendisini telefonla arayarak seninle önemli bir konuda görüşmek istiyorum deyince kendisi ile görüştüğünü, kendisinin bütün yerleri aldın dediğini, davacının da "daha önce kardeşim gel emekli ol ben hiç bir şey istemiyorum abimiz de vefat etti, sana da bir şey olursa dayanamam dediğini", 2019 Ağustos ayında fındıktan geldiği zaman babasının yerleri kendisine verdiğini, davacı ...'ın Eylül 2019'da yerlerin kendisine verildiğini bildiğini, babası ...'in abisinin ölümünden sonra üzüntülü günler geçirdiğinde bu dönemlerde emekli olup, geldiği zamanlarda babasının hastalık işleri ile ilgilendiğini, hastanede yattığı sırada 28.09.2020 tarihinde aniden rahatsızlanıp Ordu Araştırma hastanesinde öldüğünü, davacı ...'ın bu süreç öncesi İstanbul'da, süreç sonrası Ordu'da olduğunu, babası ile ilgilenmediğini ve kimin ilgilendiğini bildiği halde babasının hiçbir şeyi olmadan aniden rahatsızlanarak vefat ettiğini söylediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli ve 2020/525 Esas, 2022/377 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tanıklar ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların ölünceye kadar bakma şartı ile 11.10.2019 tarihinde mirasbırakan ... tarafından oğlu davalıya devredildiği, ...'in 28.09.2020 yılında ölümü üzerine davalı olan oğlu ile eşi ... , kızı ... ve kendisinden önce ölen oğlu ... 'ın çocukları olan kız torunları ... ve ... 'in kaldığı, davalının yaptığı iş sebebi ile Ordu dışında ikamet ettiği, emekli olduktan sonra Ordu iline taşındığı, tarafların annesi olup tanık olarak dinlenen ... 'in beyanına göre davalının anne ve babasının bakım ve gözetimi ile ilgilendiği, yörenin geleneksel yapısı gereği davalının bakıp gözetmesinin ahlaki olarak da bir yükümlülük olduğu, mirasbırakanın devir yaptığı tarihte adına kayıtlı temlik dışı taşınmazların bulunduğu, mahallinde yapılan keşifte bu taşınmazların da akit tarihindeki değerlerinin tespit edildiği, devir tarihi itibari ile mirasbırakanın mal varlığının, ölünceye kadar bakma akdi ile devir yaptığı taşınmazlara oranlandığında malvarlığının %94,07 sini davalı yaşayan tek oğluna devir yaptığı, devir yaptığı tarihte 2 kız torunu ve 1 kızının bulunduğu, malvarlığının çoğunu oğluna temlik etmekteki gerçek iradesinin aslında bakım sözleşmesi yapmak değil, diğer mirasçılarından mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adlarına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ölünceye kadar bakım akdi kapsamında mirasbırakan babası ...'i gereği gibi bakıp gözettiğini, sözleşmeden doğan borcu yerine getirdiğini, tanık olarak dinlenen tarafların annesi ...'nin beyanları ile tüm bu hususların sabit olduğunu, dava değerinin hatalı olarak belirlenmesi nedeniyle yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını, yerel mahkemece eldeki davada zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamasına rağmen tereke temsilcisi atanması yönünde ara karar kurulduğunu ve terekenin davaya dahil edildiğini, oysa sadece davacı yönünden inceleme yapılması gerektiğini, dava dışı mirasçıların herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, terditli tenkis talebi yönünden inceleme yapılmamasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.03.2023 tarihli ve 2023/488 Esas, 2023/712 Karar sayılı kararıyla; yerel mahkemece muris muvazaasının varlığına yönelik çıkarım ve değerlendirmesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı, ancak somut olayda mirasbırakanın mirasçılarından 2/8 miras pay sahibi olan davacı tarafından davanın açıldığı, ancak netice-i talep olarak miras payı nispetinde iptal ve tescil yerine davalı adına olan tapunun tamamının iptali ile mirasçılar adına tescilinin talep ve dava edildiği, bu durumda çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince dava konusu taşınmazlarda davalı adına olan tapunun davacının miras payı nispetinde iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, mirasbırakanın terekesine temsilci tayin edilmek suretiyle ve dava dışı mirasçıları da kapsar şekilde tapu iptal ve tescile karar verilmesinin, yine eldeki davada dava değerinin davacının miras payına karşılık gelen toplam değer olup buna göre de toplam dava değeri 1.986.487,25 x1/2 = 993.243,62 TL x 2/8 = 248.310,90 TL olmasına karşın yanılgılı dava değeri hesabı ile davalı aleyhinde fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacının payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan hisselerin davalı üzerinde ipkasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hüküm kısmında davanın tam kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, davacının talebinin tüm mirasçılar adına tapu iptali ve tescil olduğunu gözetildiğinde davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmesi gerektiğini, bu hususun yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden de önem arz ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...'in 28.09.2020 tarihinde ölümü üzerine, geriye mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı oğlu ..., dava dışı eşi ... ve dava dışı torunları ... ve ...'nin kaldıkları, mirasbırakanın adına kayıtlı 3047 ada 3 ile 3051 ada 23 - 25 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarını 11.10.2019 tarih ve 23808 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakım akdi ile, yine mirasbırakanın maliki olduğu 2129 ada 9 parsel sayılı taşınmazını ise 11.10.2019 tarih ve 23803 yevmiye nolu ölünceye kadar bakım akdi ile davalı oğluna devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 12.721,59 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.