Logo

1. Hukuk Dairesi2023/307 E. 2024/3039 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, mirasbırakanından kalan taşınmazın davalılar adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, taşınmaz üzerindeki mülkiyet iddiasını ispatlayamaması, davalıların ise kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyeti edindiklerine dair delillerin bulunması ve yerel mahkemelerin bu husustaki kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/896 E., 2022/1238 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/228 E., 2021/201 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; Sivas ili Kangal ilçesi, ... köyünde kain 109 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar içindeki bir kısım yerin bayilerinden davacıya kaldığını, babasının vefatından sonra taşınmazın davacının annesi ... tarafından kullanıldığını, sonra da davalı ...'a kiraladığını, kira parasının da kadastro tespitinin yapıldığı yıla kadar ödendiğini ancak kadastro sırasında taşınmazın davalılar adına yazıldığını ileri sürerek taşınmazların davacı adına teciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davacının taşınmazda hakkının bulunmadığını, taşınmazları davalı kardeşiyle birlikte satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişiler ve tanıklarca, bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleriyle gösterilen yerlerin davalılar ... ve ... tarafından 30-40 yıldır nizasız fasılasız ekilip biçildiğinin, malik sıfatıyla kullandıklarının, taşınmazların öncesinde ...'a ait olduğu, akabinde ... ve ...'a sattığının, bu kişilerin de 1995 yılında ...'a taşınmazları sattıklarının söylendiği; 28.07.1995 tarihli satış senedinin çekişme konusu yere ilişkin olduğu, satış senedinde ... mevkii olarak belirtilen yerin dava konusu yer olduğu, mahalli bilirkişi Halit Yılmaz'ın satış senedinde aza sıfatıyla atılan imzanın kendisine ait olduğunu, davacı tanığı ...'ın 28.07.1995 tarihli satış senedini kendisinin hazırladığını belirttiği; 28.09.2001 tarihli senedin ise dava konusu yere uymadığı, davacı tanıklarından ...'in beyanlarının duyumdan, tahminden ibaret olduğunu belirtmesi sebebiyle itibar edilmediği, davacı tanıklarından ... ile mahalli bilirkişilerin beyanları arasındaki çelişkinin giderildiği, yüzleştirme sonrası davacı tanığı ...'in beyanında ısrar ettiği, mahalli bilirkişiler ve diğer taraf tanıklarının da beyanlarında ısrar ettikleri, davacı tanığı ...'in beyanlarının doğru olmadığını ifade ettikleri, ... dışında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının hepsinin aynı yönde benzer beyanda bulundukları, davacı tarafın kendi tanığı olan ...'ın davacı aleyhinde beyanda bulunduğu hususları değerlendirilmekle taşınmazların davalılara ait olduğuna kanaat getirildiği, davacı tarafın iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili; taşınmazların 15.12.1966 tarihli senetle davacıların mirasbırakanı ... tarafından ... oğlu ... isimli dava dışı üçüncü kişiden satın alındığını, 1975 yılında ...'ın vefatıyla taşınmazların davacının anneleri ... tarafından 12.07.1976 tarihli icar senediyle ... ve ...'ın babaları olan ...'a kiraya verildiğini, sürenin bitiminden sonra da 2009 yılına kadar taşınmazları davalı ...'ın kiracı olarak ekip biçtiğini, davalı ...'ın sunduğu 28.07.1995 ve 28.09.2001 tarihli senetlerde satın aldığını iddia ettiği kişilerin ... ile alakasının olmadığını, bahsi geçen taşınmazların dava konusu taşınmazlar dışında başka taşınmazlara ait olduğunun sabit olduğunu, gerçek dışı beyanda bulunan bu kişilerin beyanlarına itibar edildiğini, davalı ...'in dava konusu taşınmaz parçalarının davacıların babasına ait olduğunu kabul ettiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu 109 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar ... ve ... adına tescil edildikleri, 109 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki kamulaştırma işlemi sonrasında 109 ada 324 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, kadastro tespitlerinin 30.01.2009 tarihinde kesinleştiği, on yıllık hak düşürücü süre içinde dava açıldığı, Mahkemece davanın tüm paylara yönelik açılmış olması nedeniyle davaya tereke adına devam edildiği, davacı tanığı ve senet tanığı dava konusu yerlerin davalı ... tarafından ekilip biçildiğini, 1990'lı yıllarda davalı ...'ın dava konusu yerleri dava dışı ... isimli şahıstan satın aldığını, ... ve mirasçılarına ait olan yerlerin çekişme konusu yerlerin kuzeyinde bulunan ekili yerler olduğunu ifade ettiği, diğer beyanların da aynı mahiyette olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.