"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/236 E., 2022/358 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı; Nevşehir ili, Ürgüp İlçesi ... köyünde kain 134 ada 71 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini ancak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2015 tarih, 2012/218 Esas, 2015/684 Karar sayılı kararıyla; davacının babası Ziya Öztürk tarafından taşınmazın kullanıldığı, sağlığında mallarını evlatları arasında paylaştırdığı, çekişmeli 134 ada 71 parselin davacıya kaldığı, davacının da çekişme konusu taşınmazda eklemeli zilyetlik yoluyla 20 yılı aşkın süre malik sıfatıyla kullandığı, zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay ( Kapatılan ) 16. Hukuk Dairesinin 11.03.2020 tarih, 2016/18067 Esas, 2020/1230 Karar sayılı kararıyla; hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, sadece 1992 yılı hava fotoğrafı ve tespitten sonrasına ait 2010 tarihli hava fotoğraflarının incelendiği, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, komşu taşınmazlara ait kayıtların getirilmediği, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemeyeceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, tespitin 30.05.2008 tarihinde kesinleştiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına göre çekişme konusu taşınmazda en az 10-12 yıldır tarımsal faaliyet yapılmadığı, 10 yıldan daha önce tarımsal faaliyette bulunmak maksadıyla taş toplama yapıldığı, tarımsal faaliyetin aralıklarla yapıldığı, 1992 tarihli hava fotoğrafına göre tarımsal amaçlı işlemenin olduğu, sınırlarının bulunduğu, 2005 ve 2010 yıllarına ait hava fotoğraflarından tarımsal amaçla işlenmenin olmadığı, belirgin sınırlarının bulunduğu, 1954 yılına ait hava fotoğraflarında sınırların mevcut olmadığı, imar ve ihya edilmediği, 1991 ve 1992 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre sınırların tam olarak oluştuğu, tarımsal amaca yönelik kısmen kullanımla imar ve ihya edildiği, 2005 ve 2010 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre iki jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu, 13.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda tarımsal amaçla işlenmenin olmadığı yönünde görüş belirtilmesine rağmen 01.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda tarımsal amaca yönelik kısmen kullanımla imar-ihya edildiği yönünde görüş bildirildiği, mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarından 2005 yılından itibaren davacının Kayseri iline taşınması sebebeiyle tarımsal faaliyet yapılmadığının ifade edildiği, fiili hakimiyetin geçici nitelikte olmayan terki sebebiyle zilyetliğin 2005 yılında sona erdiği, kadastro tespitinin yapıldığı 2008 yılından 20 yıl öncesine isabet eden 1988 yılından 1991 yılına kadar davaya konu taşınmazda tarımsal faaliyet yapıldığının hava fotoğraflarıyla desteklenemediği, zilyetlik şartının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın davacıya bayilerinden intikal ettiğini, eksik, hatalı hüküm kurulduğunu, tanık beyanlarıyla davanın ispatlandığını, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, hava fotoğraflarıyla da taşınmazın kullanımının ispatlandığını, taşınmazın davalıya ait olduğuna yönelik karar mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davacının başka yere taşınmış olmasının terk anlamına gelmeyeceğini, 1936 yılındaki kayıtlara göre tespit edilmesi gerektiğini, 1965-1993 tarihleri arasında zilyetliğin kazanıldığını, taşınmazın imar-ihya edildiğini, taşınmazın komşusunun davacının amca oğluna ait olup taşınmazların aynı kökten geldiğini, hatalı değerlendirmeyle karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
29.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.