"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/383 E., 2021/64 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Erzurum ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan dava konusu 104 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, adına kayıtlı dava dışı 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu ileri sürerek tapu iptal-tescil istemiyle dava açmış, yargılama sırasında yine aynı iddiayla Hazine adına tespit ve tescil edilen 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu 104 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali-tescile, 104 ada 20 parsel sayılı taşınmaza dahil olan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarihli ve 2020/2980 Esas, 2020/3069 Karar sayılı kararı ile; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyize konu taşınmaz bölümü yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak, tapu maliki olmayan ...’nın Mahkemece davaya dahil edilmesinin kendisine taraf sıfatı kazandırmayacağı, davanın gerçek tarafı olmayan ve esas itibariyle hakkında verilmiş bir hüküm de bulunmayan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 09.02.2021 tarihli ve 2020/383 Esas, 2021/64 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 104 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali-tescile, 104 ada 20 parsel sayılı taşınmaza dahil olan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma ilişkin davanın reddi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... lehine vekalet ücretine yönelik hükmün de doğru olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 199,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.