"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/286 E., 2022/229 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN 2016/229 E. SAYILI
DAVADA DAVACI : ... vekili Avukat ... ...
BİRLEŞTİRİLEN 2011/435 E. SAYILI
DAVADA DAVACILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat
..., Avukat ..., Avukat ...
, ... mirasçıları ..., ...
vekilleri Avukat ..., ...
mirasçıları ..., ... vekili
Avukat ..., ..., ...
..., ..., ..., ...
..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat
...
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN 2016/229 E. SAYILI
DAVADA DAVALI : Hazine vekili Avukat ...
BİRLEŞTİRİLEN 2011/435 E. SAYILI
DAVADA DAVALILAR : Hazine vekili Avukat ..., ...
Başkanlığı ...SGK İl Müdürlüğü vekili Avukat ...
FER'Î MÜDAHİLLER : ... vekilleri Avukat ..., Avukat
..., Avukat ..., Avukat
..., ... mirasçıları ..., ...
... vekilleri Avukat ..., ...
mirasçıları ...,...,...
Avukat ...,...
, ..., ..., ...
Aksel, ... vekilleri Avukat ..., Avukat
...
İHBAR OLUNAN : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...,...
HÜKÜM : Ret
müdahiller vekilleri
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... vekili, fer'i müdahiller vekilleri, davalı Hazine vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.01.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden fer'i müdahiller ... v.d. vekili Avukat ..., davacı ... vekili Avukat ..., fer'i müdahiller ... vd. vekili Avukat ..., fer'i müdahil ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili ..., davacı ... vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
1.Davacı ... asıl davada; dava konusu 1579 ada 1, 2, 3 ve 4; 1585 ada 1; 1568 ada 4 ve 6; 1569 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15; 1570 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10 ve 11; 1571 ada 1; 1557 ada 9 ve 13; 1556 ada 2 ve 3 ile 1697 ada 4 parsel sayılı taşınmazların .... tarafından 18.09.1950 tarihli hibe senedi ile “sağlık hizmetlerinde kullanılmak” şartıyla lağvedilen İşçi Sigortaları Kurumuna bağışlandığını, bağış senedinde öngörüldüğü üzere hastane ve benzeri tesisler inşa edilerek taşınmazların kullanıldığını, 5283 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi üzerine, 10.05.2005 tarihli, 474 sayılı yönetim kurulu kararı ile kreş binası ile hemşire lojmanı olarak kullanılan binanın kurum bünyesinde bırakılması, diğer kısımların bağış senedindeki şart ve iradeye uygun kalması kaydıyla tamamının 29 yıllığına Sağlık Bakanlığına tahsisine karar verildiğini, bağış senedi ve alınan yönetim kurulu kararları gereğince taşınmazların davalı Hazineye devrinin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş, 02.11.2002 tarihli dilekçe ile dava dışı 3. kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılan1570 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan feragat etmiş; birleştirilen (2016/229 Esas) davada aynı iddiaları ileri sürerek 15622 ada (eski 1568 ada) 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
2.Birleştirilen (2011/435 E) davada davacılar (tefrikle fer'i müdahiller), mirasbırakanları ...'in maliki olduğu asıl davaya konu taşınmazları Kadıköy Noterliğince düzenlenen 18.09.1950 tarihli ve 6612 yevmiye numaralı bağış senedi ile İşçi Sigortaları Genel Müdürlüğüne bağışladığını, 20.06.2011 tarihinde kendilerine yapılan ihbar üzerine bu durumu öğrendiklerini, hibe senedindeki koşulların oluşmadığını ve hibe mükellefiyetinin ifasının davalı tarafın kusuru ile imkansız hale geldiğini ileri sürerek davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini istemişler; aşamada, davalarının tefriki nedeniyle asıl davaya davacı yanında fer'i müdahil olarak katılmışlardır.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı Hazine vekili; işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
2.Birleştirilen (2011/435 E.) davada davalı Hazine vekili; İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/387 Esas sayılı dosyasında SGK tarafından Hazine aleyhine aynı taşınmazlarla ilgili tapu iptal ve tescil davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu beyan etmiş ve davalı ... vekili de davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını beyan etmekle birlikte davalı idarenin bağış senedinde belirlenen esaslar dahilinde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 19.02.2013 tarihli ve 2012/10450 Esas, 2013/2217 Karar sayılı kararıyla; "Hem, 18.09.1950 tarihli hibe senedindeki yazılı koşulların yerine getirilip getirilmediği araştırılmamış, hem de dava konusu edilen taşınmazların Hazineye devri gereken yerlerden bulunup bulunmadığı bakımından yeterli uygulama ve araştırma yapılmamıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmazları bağışlayan ... mirasçılarınca aynı taşınmazlar bakımından tapu iptali ve tescil isteğine yönelik açılan bir dava olup olmadığı da araştırılarak böyle bir davanın varlığının belirlenmesi halinde o dosyanın da mahkemesinden istenilerek incelenmesi, birleştirme ya da bekletici mesele yapılması hususlarının değerlendirilmesi gerekeceği de açıktır. Diğer taraftan, çekişme konusu taşınmazlardan 1570 ada 6 parsel sayılı taşınmaz dava dışı kişiler adına kayıtlı olup hükümden sonra, davacının 02.11.2002 tarihli dilekçe ile 1570 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmektedir....O halde, Mahkemece 1570 ada 6 parsel bakımından davacının feragat dilekçesi doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği de kuşkusuzdur...Öte yandan, Mahkemece karar verildikten sonra, dosya temyiz aşamasında iken dava dışı Sağlık Bakanlığına izafeten İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün 27.08.2012 tarihli dilekçe ile davalı yanında davaya katılma talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 67 nci maddesi hükmü gereğince, fer'i müdahale talebinin Yerel Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği açıktır." gerekçesiyle karar bozulmuş; davacı vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizin 07.05.2014 tarihli ve 2013/19676 Esas, 2014/9370 Karar sayılı kararı ile reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmadan sonra bağışlayanın mirasçıları tarafından açılan 2011/435 Esas sayılı dava ile asıl davada davacı ... tarafından açılan 2016/229 Esas sayılı dava eldeki dava ile birleştirilmiş, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, öncelikle davacı ... ile davalı Hazine arasındaki mülkiyet sorununun çözülmesi gerektiğinden bağışlayanın mirasçıları tarafından açılmış olan birleştirilen davanın tefrikine ve asıl davanın neticesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş; dava konusu taşınmazların 5283 sayılı Kanun kapsamında fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar olduğu, ifrazlarının mümkün görülmediği, davalı Hazineye devrinin hibe senedindeki koşulları bozacak nitelikte olmadığı, bozucu şart gerçekleşmediğinden bağışlama sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle SGK Başkanlığının davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili, fer'i müdahiller vekilleri, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı ... vekili; hibe senedinde yazılı koşulların davacı kurum tarafından eksiksiz şekilde yerine getirildiğini, taşınmazlar üzerine hastane, tesis ve binalar inşa edilerek sağlık hizmetleri sunulduğunu, 5283 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra davacı Kurumun yönetim kurulu kararları ile davaya konu taşınmazlar üzerinde bulunan hastanenin hibe senedindeki koşula bağlı olarak Sağlık Bakanlığına tahsisine karar verildiğini, böylelikle taşınmazın Hazine adına tesciline gerek kalmadığını ancak davacı Kuruma şartlı olarak bağışlanan taşınmazların davalı Hazine tarafından tek taraflı işlemle 5283 sayılı Kanun'a aykırı şekilde yolsuz tescil edildiğini, hastane binalarının bulunduğu taşınmazlar dışındaki tüm taşınmazların devrinin belirtilen Kanun'un 4/e maddesine de aykırı bulunduğunu, taşınmazların ifrazının da mümkün olmadığının 14.04.2018 tarihli kök rapor ve bila tarihli ek bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, en son alınan 12.07.2021 tarihli bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğunu, hükme esas alınamayacağını, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bozmaya ve hibe senedindeki şartlara aykırı karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
2.Fer'i müdahiller ... vd. vekili ile ... vd. vekili; açtıkları bağıştan rücu davalarının tarafları ve konuları ayrı olduğundan başta eldeki dava ile birleştirilmesi hukuka aykırı olduğu gibi yıllar sonra tefriklerinin de hatalı olduğunu, 5283 sayılı Kanun ile sadece kısmen veya tamamen sağlık hizmetinde kullanılan taşınmazlar bakımından devrin özel bir prosedüre bağlandığını, bu Kanun kapsamı dışında kalan taşınmazlar bakımından davalı Hazine adına olan tescilin yolsuz olduğunu, sağlık tesisleri korunarak ifrazın gerçekleştirilebileceği hukuki olarak ve uygulamalarla sabit iken bilirkişiler tarafından taşınmazların ifrazının mümkün görülmemesinin dayanaksız ve kanuna aykırı olduğunu, 5283 sayılı Kanun kapsamında kalmayan taşınmazlar hakkında davanın kabulüne, kapsamında kalan taşınmazların ifraz edilmelerine izin verilmemesi bakımından da yolsuz tescil ile oluşan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
3.Fer'i müdahil ... vekili; davacı ... halen hükmi şahsiyetini koruduğuna göre taşınmazların başka bir tüzel kişiliğe devrinin hibe senedi koşulları gereği mümkün olmadığını, SGK'nın da sağladığı sağlık hizmeti verme görevinin 2005 yılında sona erdiğini, hibe koşullarının her anlamda ortadan kalktığını, hali hazırda SGK mülkiyetinde bulunan ve sağlık hizmetleri verilen tesislerin bina ve arsalarının mülkiyetinin ancak diğer taşınmazlardan ayrılarak devredilebileceğini, tüm arsalar üzerinde sağlık hizmeti kurulmuş ve tüm arsalar üzerinde bina varmışçasına tevhit ile ifrazın mümkün olmadığı yönündeki kanaate itiraz ettiklerini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
4.Davalı Hazine vekili; hükmün vekalet ücreti bakımından bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi; 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 3/d, 4 üncü, 4/b-l inci, 4/e, 4/f maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1297 doğumlu olup 10.05.1966 tarihinde ölen ... ...'in Kadıköy Noterliğinin 18.09.1950 tarihli 76612 yevmiye numaralı hibe senedi ile sınırları senette belirtilen toplam 1616 dönümlük taşınmazını Çalışma Bakanlığı İşçi Sigortaları Kurumuna hibe ettiği, hibe senedinde; "Bu çiftlik dahilinde sigorta kurumunun özel kanunları ile tedaviye mecbur olduğu işçi, hizmetli ve ailelerine senatoryum, prevantoryum veya hastane ve bu gayeye matuf diğer tesislerin yapılması şarttır. Çiftlik, bunlar haricinde hiçbir işe tahsis edilmeyecektir. Çiftliğin tamamı muhafaza edilecek, kimseye kiralanmayacak, parçalanmayacak ve satılmayacaktır. Devlet tarafından işçi sigortaları kurumu lağvedilirse onun yerine bakacak başka bir müesseseye veya idareye yine aynı esaslar dahilinde tahsis edilecektir." ifadelerine yer verildiği, Nisan 1333 tarihli, 58 nolu tapu kaydı ile ... adına kayıtlı taşınmazın 18.09.1950 tarihli, 12 nolu tapu kaydı ile Çalışma Bakanlığı İşçi Sigortaları Kurumuna hibe edilmesiyle, bu kaydın kadastro çalışmaları neticesinde dava konusu 1557 ada 8 (yeni 13) ve 9, 1556 ada 2 ve 3, 1697 ada 1 (yeni 4) parsellere uygulandığı, anılan taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşmesiyle Sosyal Sigortalar Kurumu adına kaydedildiği, ünvan tashihi sonucu malik adının ... olarak değiştirildiği, 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun hükümleri uyarınca re'sen tapu kayıtlarının iptal edilerek 09.07.2010 tarihinde Hazine adına tescillerinin yapıldığı; çekişme konusu 1579 ada 1, 2, 3 ve 4, 1585 ada 1, 1568 ada 4, 5 ve 6, 1569 ada 1 ila 15, 1570 ada 1, 2, 3, 4, 5, 8, 9, 10, 11 ve 1571 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 1957 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde 09.03.1955 tarihli, 73 sıra nolu ve 26.02.1955 tarihli, 112 sıra nolu tapu kayıtlarına dayalı olarak 1/2'şer paylarla ... oğlu ... ve ... oğlu ... adlarına tespit gördüğü ve 24.05.1957 tarihinde bu kişiler adına tescil edildiği, 1964 ve 1968 yıllarında yapılan kamulaştırma ve satın alma işlemleri ile Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından edinildiği, yapılan ünvan tashihi sonucu ... adına, 09.07.2010 tarihinde kurumlar arası devir işlemiyle davalı Hazine adına tescil edildiği, bu taşınmazların bağışlayan ... ile bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla ve özellikle fer'i müdahillerin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi mahallinde eklenebilir maddi hata olduğundan esasa etkili görülmemekle; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekilleri ile fer'i müdahiller vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı ... ile davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı bakiye 86,30 TL onama harcının temyiz eden fer'i müdahillerden alınmasına,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...