Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3532 E. 2023/7099 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak, tapuda yol olarak görünmeyen ancak fiilen yol olarak kullanılan alanın tapudan terkin edilmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile hava fotoğraflarından çekişmeli alanın önceden beri yol olarak kullanıldığı anlaşılması ve davalı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davalının temyiz itirazının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/401 E., 2023/134 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Keles Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/24 E., 2021/85 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı; Bursa ili, Keles ilçesi,... Mahallesi’nde kain 151 ada 54 parselin adına tescil edildiğini, 151 ada 55 parselin ise davalı adına tescil edildiğini, kendi avlu kapısının önü boşluk yol olduğu halde bu kısmın davalının parseli içerisinde bırakıldığını,evinden çıkışın mümkün olmadığı gibi başka yerden de ana yola çıkışının bulunmadığını, davalının sınırda arada hiçbir boşluk bırakmadan inşaat yaptığını ileri sürerek yaklaşık 20-30 m2'lik çekişme konusu alanın davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek umumi yola bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olup bilahare 01.03.2021 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; kendi ailesi tarafından yapılan taş duvarın da davalının 151 ada 55 parseli içerisinde kaldığını bu nedenle, her iki parselin arasında uzanan taş duvarın davalı parseli kapsamından çıkartılarak 151 ada 54 parsele ilave edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu yerin yol olmadığını, bu zamana kadar kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu komşuluk hakkı olduğu için ses çıkarmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hava fotoğraflarından çekişmeli alanın her iki parsele de ait olmadığı, kadastronun yapıldığı tarihte yol kullanımında olduğu, tanıkların da çekişmeli alanın ekilip biçilmediği, yaklaşık 40-50 senedir yol olarak kullanıldığını ifade ettikleri, bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 30,00 m2 alanın davalının babasından intikalen bırakılan yer olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile bahse konu alanın yol olarak tapudan terkinine, davacının ıslah dilekçesiyle talep ettiği taş duvarın davalı parseli içerisinde kaldığını ileri sürerek tapu iptal tescil talebi yönünden ise; on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafından istinaf dilekçesi sunulması üzerine Mahkemece 24.12.2021 tarihli ek kararla bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın dava değerinin toplam 5.775,00 TL olarak tespit edildiği, dava değeri üzerinden harcın tamamlatıldığı dolayısıyla dava değerinin 2021 yılı için belirlenen kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararı ve asıl kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı; dava konusu yerin kendisinin ve annesinin zilyetliğinde olduğunu, kararın mağduriyetine neden olacağını, çekişmeli bu alanın davacı tarafın evine giriş çıkışında kolaylık sağlaması için kullanmasına izin verdiklerini, davacının evinin yanında mevcut olan ana yolu kullanmasının mümkün olduğunu belirterek yol olarak tapudan terkinine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6 ncı maddede düzenlenmiş olan hükme göre kadastro öncesi nedene dayalı olarak verilen hükmün miktar veya değerine bakılmaksızın istinaf ve temyiz incelemesine tâbi olacağı gerekçesiyle ek karar kaldırılmak suretiyle davacının yol olarak terkinini talep ettiği ve bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 30,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz yönünden davalı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli alanın önceden beri yol olarak kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle çekişmeli alanın yol olarak tapudan terkinine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu; davacının sonradan ıslah dilekçesiyle bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen taş duvarın davalı parseli kapsamından çıkartılarak kendi parseline eklenmesine yönelik talebin ise 151 ada 55 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 24.08.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının ıslah talebinde bulunulduğu tarih olan 01.03.2021 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenmiş olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle B harfiyle gösterilen bölüm yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması sebebiyle davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali, tescil ve nizalı yerin yol olarak terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 ve 16 ınci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.