Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3614 E. 2023/6122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra, kadastro çalışmaları sırasında mirasçılar adına tescil edilmesi gereken taşınmazların tek bir mirasçı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların davacı ve davalının ortak mirasbırakanlarından kaldığının ve kadastro tespitinin hatalı olarak yalnızca davalı adına yapıldığının anlaşılması gözetilerek, davacıların mirastan kaynaklanan haklarının korunması amacıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/524 E., 2020/650 K.

DAVA TARİHİ : 20.07.2017

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/348 E., 2020/6 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; tarafların...’in çocukları olduğunu,... öldükten sonra yasal mirasçıları olarak ..., ... ve ...'in kaldığını, Batman ili,...ilçesi,... köyünde yapılan kadastro tespiti ile...’e ait olan ve sağ iken onun tarafından kullanılan tarlaların...’in ölümü üzerine yasal mirasçıları adına tescil edilmesi gerekirken tek başına oğlu ... adına tescil edildiğini ileri sürerek 104 ada 3 ve 4 parsel sayılı tarlaların davacılar adına miras hisseleri oranında tapu iptali ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu yerlerin babadan dededen kalan yerler olmayıp Devletin kendisine verdiği yerler olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli ve 2017/348 Esas, 2020/6 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların mirasbırakanı...'den kalma yerler olduğu, kadastro tespiti sırasında tüm mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken yalnızca davalı adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı Batman ili,...ilçesi,... köyü, 104 ada 3 parsel ve 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı 2/3 oranındaki hissenin tapu kaydının iptali ile, iptal edilen 1/3’er hissenin davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline, kalan 1/3 payın davalı adına tapuda kayıtlı bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın sadece mahalli bilirkişi Beşir Çeken ve tanıkların beyanlarına dayandırıldığını, mahalli bilirkişinin keşif esnasındaki beyanları ile kadastro tespit heyetine vermiş olduğu beyanlarının çelişkili olup bu beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden ve neden kadastro tespit tutanağındaki beyanlarına değil de keşif esnasındaki beyanlarına itibar edildiği gerekçeli kararda tartışılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadastro tutanağında imzası bulunan muhtar ile bilirkişilerin beyanları alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kadastro tutanağında davalı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiğinin yazılı olduğunu, dosya içerisinde bu durumun aksini gösteren hiç bir resmi belge veya delilin bulunmadığını, davalının dava konusu taşınmazları 20 yıldan fazla bir süredir nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla elinde bulundurduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli ve 2020/524 Esas, 2020/650 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamında toplanan delillerden taşınmazın davacı ve davalıların babaları olan...'den geldiği bu durumun mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları ile de desteklendiği, dosya kapsamında dava konusu taşınmazın gerçekte tarafların mirasbırakanına ait olduğu, taraflara ortak mirasbırakanlarından kaldığının bildirildiği, buna rağmen kadastro tespitinin davalı adına yapıldığı, taşınmazlarda davacıların da mirastan gelen paylarının bulunduğunun anlaşıldığı, bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair kurulan hükümde yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1... ili,...ilçesi,... köyü kadastro çalışma alanında bulunan 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 21.772,37 m² yüzölçümüyle tarla vasfıyla; 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise 31.411,55 m² yüzölçümüyle tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 15.871,38 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.