Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3624 E. 2024/2966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin zilyetlikle iktisap koşullarını sağlayacak nitelikte olmadığı ve davacının iddiasını destekleyen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının, hava fotoğrafları ve ziraat mühendisi bilirkişi raporu gibi bilimsel verilere dayalı deliller karşısında yetersiz kaldığı değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/739 E., 2023/424 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/224 E., 2021/424 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 184 ada 58 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa müvekkilinin komşu 184 ada 59 parsel sayılı taşınmazı 1992 yılında kayden satın aldıktan sonra dava konusu taşınmazla birlikte tel örgüyle çevirerek dava tarihine kadar kullandığını, üzerine karışık meyve ağaçları dikerek taşınmazı ıslah ettiğini ileri sürerek 184 ada 59 parsel taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı vekili 20.10.2020 tarihli dilekçesiyle; dava dilekçesinin sonuç kısmına sehven dava konusu taşınmaz 184 ada 59 parsel sayılı taşınmazmış gibi yazdıklarını, oysa dava konusu taşınmazın 184 ada 58 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; 184 ada 59 parsel sayılı taşınmazın halihazırda davacıya ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın etrafının imar-ihya edilmeksizin davacı tarafından 1990’lı yıllarda tel örgüyle çevrildiği, zamanla içerisine bir kısım meyve ağaçlarının dikildiği, ağaçların kuruması üzerine bir zaman sonra yeniden ağaç dikilmesi dışında taşınmazın davacı tarafından ekonomik amaca uygun şekilde zilyet edilmediği, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, adına kayıtlı dava dışı 184 ada 59 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu taşınmazı 1992 yılından beri kullandığını, taşınmaz üzerine defaatle meyve ağaçları diktiğini ancak ağaçların 2011 yılında kuruduğunu ve su sıkıntısı sebebiyle yeni ağaç dikemediğini, dosya kapsamına göre iddialarını kanıtladığını, kaldı ki taşınmazın çevresine çit çekmekle taşınmazı sahiplenme iradesini gösterdiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde yapılan keşif, uygulama, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından 1998 ve 2011 yılı hava fotoğrafları üzerinde yöntemince yapılan inceleme ve ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun hazırladığı rapor birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 184 ada 58 parsel sayılı taşınmazın sürülü ya da dikili olmadığı, üzerinde ağaç ve benzeri bir örtünün mevcut olmadığı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun raporunda taşınmazın çekişmesiz ve aralıksız olarak 20 yıldan beri tarımsal faaliyet yapılan yerlerden olmadığı, imar-ihya edilmediği, her ne kadar yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları tarafından taşınmazın uzun yıllardır davacının kullanımında olduğu beyan edilmiş ise de somut ve bilimsel verilerle desteklenen, maddi bulgulara dayalı bilirkişi raporları karşısında soyut içerikli yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilemeyeceği gerekçesiyle davacı ...’ın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8 inci maddesi uyarınca Ankara ili, Kızılcahamam ilçesi, Yukarıkaraviran Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 58 parsel sayılı 869,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kimsenin kullanımında olmadığından bahisle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyize gelen davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.