Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3636 E. 2024/1588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf şerhi bulunan bir taşınmazın mülkiyetinin Hazine'ye geçmesi üzerine, Hazine'nin şerhin terkini istemesi ile vakfın tapu iptali ve tescil istemesi üzerine açılan davalardır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aslının vakıf olması ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince Hazine'ye intikalinin mümkün olmaması gözetilerek, vakıf şerhinin terkini talebinin reddine ve vakfın tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/166 E., 2023/431 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret-Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/81 E., 2020/255 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen vakıf şerhinin terkini ve tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı Hazine vekili; dava konusu 222 ada 48 parsel sayılı Şehzade Sultan Mehmet Vakfından olan taşınmazın 21/480 payının ... kızı ... adına kayıtlı iken, Adalar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/1 E., 2001/91 K. sayılı ilamı ile kayyım tayin edildiği, kayyımla idare süresi dolduğundan Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2013 tarih 2011/427 E., 2013/94 K. sayılı kararıyla Maliye Hazinesi adına tescile karar verildiği, kararın infaz edilmesi istendiğinde vakıf şerhinin terkin edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, dava konusu vakfın gayri sahih vakıf olup taviz bedeline tabi olmadığını, vakfın ayni bir hakkı bulunmadığını ileri sürerek yasal dayanaktan yoksun olan vakıf şerhinin taviz bedeli ödenmeksizin terkin edilmesini istemiştir.

2.Birleştirilen davada davacı vekili; dava konusu 222 ada 48 parsel sayılı Sultan Mehmet Vakfından olan taşınmazın 21/480 payının ... kızı ... adına kayıtlı iken, davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, icareli ya da mukataalı vakıf taşınmazların asıl maliki tapuda adına kayıt bulunan mutasarrıfı değil vakıf tüzel kişiliği olduğunu, vakıf taşınmazın mutasarrıfının gaip kişilerden olması veya varissiz ölümleri halinde taşınmazın vakfına intikal ettiğini, vakıf adına verilen tescil kararlarının yenilik doğurucu değil, açıklayıcı mahiyette olduğunu, Maliye Hazinesi tarafından alınan gaiplik kararı bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın 21/480 payının Şehzade Sultan Mehmet Vakfı adına tesciline, yargılama sırasında tescil gerçekleşecek olursa Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı, aslı vakıf olan taşınmazın Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi gereği vakfına rücu edeceğini, 24.09.1983 tarihinde sonra Hazine’ye intikal yolunun kapandığını, vakıf şerhi terkin edilse dahi vakfın hakkının devam ettiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, tescil talebinin reddi idari işlem olduğundan idare mahkemesinde dava açılması gerektiğini, vakfın sahih vakıflardan olduğunu, taviz bedeline tabi olmaması için taşınmazın miri arazi olup aşar ve rüsumatının vakfedildiğinin ispatlanması gerektiğini, taşınmazın mülk arazi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Birleştirilen davada davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.02.2017 tarihli ve 2015/92 E., 2017/20 K. sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın sahih ve mülk arazi olup tavize tabi olduğu, taviz bedeli ödenmeden şerhin terkin edilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine’nin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 24.05.2017 tarih 2017/574 E., 2017/552 K. sayılı kararı ile keşif yapılması, vakfın türü, taşınmazın yerleşim yerinde olup olmadığının tespiti için Mahkemesine gönderildiği, birleştirilerek görülen davada asıl davanın reddine, birleşen davanı kabulüne ilişkin Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi 27.11.2019 tarih 2017/149 E. 2019/355 K. sayılı kararına karşı Hazine vekilinin ve vekalet ücreti yönünden ... vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 05.03.2020 tarih 2020/448 E., 2020/403 K. sayılı kararı ile harcın tamamlanması yönünden dosyanın Mahkemesine gönderildiği, Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi 04.11.2022 tarih 2020/81 E., 2020/255 K. sayılı kararı ile Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi şartları oluştuğundan asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl davada davacı birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde, vakfın gayr-i sahih vakıf olduğunu, vakıf şerhinin hükmünün olmadığını, taviz bedeli alınamayacağını, mutasarrıfın intikal hakkı sahibi denilen miraşçı bırakmadan ölmesi durumunda taşınmazın vakfına dönmeyeceğini, şerhin terkini ile birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 02.03.2023 tarihli ve 2021/166 E., 2023/431 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın aslının vakıf olan yerlerden olduğu belirlenmek suretiyle birleştirilen davada 5737 sayılı Kanun'un 17 inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne; asıl davada vakıf şerhinin terkini isteminin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, vakıf şerhinin terkini; birleştirilen dava Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Dava konusu 222 ada 48 parsel sayılı 62m2 miktarlı ahşap ev nitelikli taşınmazın 21/480 payının 01.01.1900 tarihinde intikal işlemi ile ... kızı ... adına kayıtlı olduğu, “Z.Ş.M.V” şerhi bulunduğu, Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2013 tarih ve 2011/427E., 2013/94K. sayılı kararı ile kayıt malikinin gaipliğine, payının Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4.Hüküm kısımında birleştirilen davadan bahisle "karşı dava" şeklinde yazılmasının yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğu tespit edilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.