"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/279 E., 2023/519 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/32 E., 2022/259 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; dava konusu 101 ada 36, 41 ve 49 parsel sayılı taşınmazların babasından intikal ettiğini, mirasçılar arasında rızai taksim yapılmadığını, taşınmazı ekonomik ve sosyal amacına uygun şekilde eklemeli zilyetlikle yüz yılı aşkın süredir kuru tarım arazisi olarak kullandıklarını, kadastro sırasında taşınmazların mera olarak tespit edildiklerini ancak mera ile ilgilerinin bulunmadığını belirterek tapu iptali ile tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı Hazine ile .... Köyü Tüzel Kişiliğine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davaya bir cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin taraf teşkilinin tamamlanması gereğine değinen kaldırma kararı uyarınca yaptığı yargılama sonucunda 26.06.2020 tarihli ve 2020/102 Esas, 2020/441 Karar sayılı kararıyla; 101 ada 36 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, 101 ada 41 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olduğu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle bu taşınmaza yönelik olarak açılan davanın reddine, 101 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ise teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ve (B) harfiyle işaretli bölümlerinin tarım arazisi vasfında olduğu ve davacı yararına kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu taşınmaza yönelik davanın kabulü ile fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 16.08.2019 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.630,37 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 5.633,25 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilmek suretiyle dosya içerisinde mevcut Kangal Noterliğinin 02713 yevmiye numaralı muris ...'ın mirasçılık belgesi gereğince davacı ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/1285 Esas, 2021/1382 Karar
sayılı kaldırma kararında özetle; dava konusu taşınmazın değeri üzerinden alınması gerekli nispi harç tamamlatıldıktan sonra çekişmeli 101 ada 49 parsel hakkında kadastro tutanağı tutulup tutulmadığı, tutulmuş ise tespitinin kesinleşip kesinleşmediğine dikkat edilip kesinleşmiş olması halinde çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu 101 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak örneği ve dayanakları getirtildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan, olabildiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile harita mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması ve yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, mera parseli ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün evveliyatı itibariyle mera vasfında değilse taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, meradan açma olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemine uygun şekilde çelişkilerin giderilmeye çalışılması, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmesi; ziraatçi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden bitişik mera parselinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmaz bölümünün meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan yerlerden olup olmadığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ve yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, önceki zirai bilirkişi raporlarını irdeleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; harita mühendisi bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmesi; çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olmadığının belirlenmesi halinde, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporu dikkate alınıp 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine davacı yanında murisler ve mirasçıları yönünden de Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmesi, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gereğine değinilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararına uyarınca yapılan yargılama sonucunda; dava konusu 101 ada 49 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (A) harfi ile gösterilen alan bakımından ise zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığı ve davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 16.08.2019 havale tarihli raporunda (B) ile gösterilen 5.633,25 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile son parsel numarası verilmek suretiyle dosya içerisinde mevcut Kangal Noterliğinin 02713 yevmiye numaralı muris ...'ın mirasçılık belgesi gereğince davacı ve müşterekleri adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddine, 101 ada 36 parsel ve 101 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise karar kesinleştiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
D. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın mera sayılmayan yerlerden olduğu ve özel mülkiyete konu olabileceği, adına tescil kararı verilen kişiler yararına tespit gününe kadar 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öte yandan eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. Dava konusu ... ilçesi, .... köyü 101 ada 36, 41 ve 49 parsel sayılı taşınmazlar mera vasfıyla sınırlandırılarak mahsus siciline kaydedilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.