Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3732 E. 2024/4248 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen vekaletname ile yapılan taşınmaz devrinin, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle iptal edilip davacı adına tesciline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair davacının iddiasını ispatlayamaması ve İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1051 E., 2023/1161 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/76 E., 2023/17 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 2015 yılında ihtiyacı olduğundan dava dışı 373 parsel sayılı taşınmazını yeğeni olan davalı ...'ya sattığını ve bedelini aldığını, ancak taşınmaz paylı olduğundan devir işleminin gerçekleşemediğini, bu nedenle davalı ...'in teminat olarak 931 parsel sayılı taşınmaz için vekaletname istediğini, .... Noterliği’nin 02.06.2015 tarihli ve 3523 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...'i vekil tayin ettiğini, vekaletnamenin dava dışı 373 parselin devri gerçekleşene kadar teminat olarak verildiğini, 373 parseli devretmesine rağmen davalı ...'in anılan vekaletnameyi kullanarak, 931 parsel sayılı taşınmazdaki payını babası olan diğer davalı ...’ya devrettiğini, davalının uzun süre oyaladığını ve gerçeği öğrenmesini geciktirmeye çalıştığını, dava konusu devir için herhangi bir ödeme yapılmadığını, taşınmazın geri verilmesini istediğini, ancak davalıların zorla ve haksız olarak el koydukları dava konusu taşınmazı geri vermedikleri gibi bir de tehdit ederek kendisini köye bile almadıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., dava konusu 931 parsel sayılı taşınmazın paylı olduğunu, davacının payını satın aldığını, ancak kendisinin taşınmazda paydaş olmadığından yasal olarak davacının payını devralamadığını, bu nedenle davacıdan vekalet alıp taşınmazda paydaş olan babası Salim'e davacının payını vekaletle devrettiğini, yani davacıya ait devrettiği payın kendisinin satın aldığı pay olduğunu, davacının isteği üzerine satış bedelini elden nakit olarak davacıya ödediğini, davacının davasının haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., duruşma sırasındaki beyanında; davacının diğer davalı oğlu ...'e ben kalamıyorum, gideceğim diyerek vekaletname verdiğini ve parasını aldığını, noterde vekalet verirken yanlarında olduğunu, olayın oğlunun dediği gibi olduğunu, davacı kardeşinin yalan söylediğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; temlike konu vekaletnamenin verildiği tarihte davacının 373 parseldeki paylarını davalıya devretmesine engel hukuki bir durum bulunmadığı, davacı tarafın dava konusu vekaletnamenin 373 parselin devrinin sağlanamaması nedeniyle teminat amacıyla verildiği iddiasını ispatlayamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılarak dava konusu taşınmazın devredildiği hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, devir tarihi itibariyle taşınmazın değeri ile davalıların satın aldıklarını bildirdikleri bedeller arasında fark bulunduğunu, Mahkemeye sunulan ve Mahkemece değerlendirilmeyen imzasız senedin de davacının bilgisizliğinden yararlanmak suretiyle kandırılmasının delili olduğunu, davalı tanıklarının ifadelerinin de duyuma dayalı ve çelişkilerle dolu olduğunu, davalıların bu vekaletname ile kendilerine verilen yetkinin doğru kullanıldığını, satılan taşınmazın bedelinin ödendiğini ispatla mükellef olduklarını, paranın davacıya ödendiği hususunda çelişkili tanık beyanları dışında herhangi bir bilgi bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip davalıya verilen vekaletnamenin inançlı işlem niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, kararların usul ve yasaya aykırı olduklarını, davalının beyanlarının tutarlı olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu taşınmazın satışının davacının talebi doğrultusunda yapıldığının kabulü halinde dahi taşınmaz değerinin yedi kat altında bir bedelle satış işleminin gerçekleştirilmiş olmasının vekilin görevini kötüye kullandığının ispatı niteliğinde olduğunu, somut gerçekler gözetilmeksizin hüküm kurulduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacı ...'nun .... Noterliği'nin 02.06.2015 tarihli ve 3523 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalılardan ...'yu vekil tayin ettiği, davacının dava konusu 931 (yeni 2861 ada 5) parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti halinde malik iken, davacının payının tamamının anılan vekaletnameye dayanarak davalı vekil ... tarafından 03.06.2015 tarihinde satış suretiyle diğer davalı ...'ya devredildiği, davacı ... ile davalı ...'in kardeş oldukları, aynı zamanda davalı ...'in diğer davalı ...'in babası olduğu anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.