"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2004/220 E., 2005/294 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar ... ve diğerleri vekili ve davalılar ... mirasçıları, davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Adana ili, Karataş ilçesi, ... köyünde yer alan 148 parsel sayılı taşınmazın T.evvel 1928 tarih ve 7 sıra numaralı ve T.sani 1341 tarih ve 152 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanılarak tespit edildiğini, Hazine’nin miktar fazlasına yönelik itirazının komisyonca reddedildilerek kararın kendilerine tebliğ edildiğini bildirerek çekişmeli taşınmazda tapu kayıt miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmış, Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi davanın kesinleşen kadastro tutanağına itiraz mahiyetinde olduğunu bu nedende davada genel mahkemelerin görevli olduğunu belirterek hükmü onamıştır.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemecenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydına istinaden tespit ediliği, aynı tapu kaydının 151,156 ve 157 parsel sayılı taşınmazlara da revizyon gördüğü, tapu kaydı hududunun 148 parselden başladığı, yüzölçümü itibariyle 148 parsele uygulanamayacağı, davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetlikleri bulunmadığı, davalıların zilyetliğinin Çıngırlı kuyu denilen taşınmazın doğusunda olduğu, batısının yağmurda su altında kalmasından dolayı kullanılamadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne , çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve diğerleri vekili, davalılar ... mirasçıları ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde; Kadastro Mahkemesinin 1957/73 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararla Hazine yönünden hükmün kesinleştiğini, Hazinenin dava açma hakkı bulunmadığını, talebin dışında karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalılar ... ve müşterekleri vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların davalıların mirasbırakanlarına ait olduğunu, kuyu açıp koyunevini yaptıklarını, çekişmeli taşınmazın az bir kısmının kışın yağmur suları ile dolduğunu, davada taraf teşkilinin sağlanmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... mirasçıları temyiz dilekçelerinde; taraf teşkilinin sağlanmadığını belirterek verilen kararın bozulmasını talep etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci ve 20 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Adana ili, Karataş ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 148 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı ve zilyetik nedeniyle Mehmet Yeşil ve müşterekleri adına tespit edilmiş, tespite karşı yapılan itirazlar üzerine gezici Kadastro Mahkemesince Hazinenin itirazının görev yönünden reddine karar verilmiş, Hazine bu hükmü temyiz etmiş ise de sonradan temyizinden vazgeçmiş, 7. Hukuk Dairesinin kararıyla Hazinenin temyiz itirazının feragat nedeni ile reddine karar verilmiş, müdahil davacıların temyizi ile karar bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda tespitin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesi ile dosya kadastro müdürlüğüne gönderilmiş, yeniden kadastro müdürlüğünce taşınmazın davalılar adına tespitine karar verilerek karar askı ilanına çıkartılmış, askı ilanı süresince tespite itiraz edilmemiştir.
2. Mahkemece yapılan yargılama soncunda dava konusu taşınmazda davalıların zilyetliği olmadığı ve tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı kapsamadığı gerkeçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de;
tespit maliklerinin tümü veya mirasçıları davada yer almamış, davada taraf koşulu sağlanmamış, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı henüz oluşmadığı halde tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, tespite esas tapu kayıtları usulünce uygulanmamış, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik kesin olarak belirlenmemiş, tek kişilik ve yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bunlardan ayrı Mahkemece oluşturulan karar başlığı da usulüne uygun düzenlenmemiştir.
Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile hüküm kurulamaz.
3. Tapu iptali ve tescil davalarında tapu kayıt maliklerinin , ölmüş olmaları halinde mirasçılarının taraf olması zorunludur. Taraf teşkili dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında Mahkemece resen gözönünde bulundurulması gerekir. Bu nedenle öncelikle; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının neden oluşturulmadığının araştırılması, tüm tespit maliklerinin verasete esas nüfus kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması, tespit edilecek mirasçıların davaya usulünce dahil edilmesi suretiyle davada taraf koşulunun sağlanması halinde taraflardan savunma ve delillerinin sorularak yargılamaya devam edilmesi gerekir.
4. Davada taraf koşulu sağlandığı takdirde Mahkemece, tespite esas tapu kayıtları, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Tapu Arşiv Daire Başkanlığından istenilmelidir. Dayanılan kayıtların kadastro tespiti sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılarak tespit edilmeli, revizyon görmüşlerse kadastro tespit tutanakları, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan kayıtlar da getirtilmelidir. Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli;
5. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tespite esas tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kayıtlarının haritasının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince haritası ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın evvelinde mera olup olmadığı, mera özelliği gösterip göstermediği hususlarını belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
8. Fen bilirkişisine keşfi takibe elverişli, tapu uygulamasını, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... ve diğerleri vekili, davalılar ... mirasçıları ve davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.