Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4091 E. 2023/7461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itirazda hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 10.02.1972 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/932 E., 2023/420 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/424 E., 2020/408 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacılar ile davalıların kardeş çocukları olduğunu, davacıların mirasbırakanı ...'in ve davalıların mirasbırakanı ... 'in babası ... 'in 26.04.1940 tarihinde vefat ettiğini, tarafların kök mirasbırakanının 1940 yılında ölümünden sonra davaya konu İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... köyü, Köyiçi mevkii, 2 parsel (eski 1345 parsel), 9 pafta numaralı taşınmazın miras yoluyla davacıların babası ... ve davalıların babası ... ile diğer mirasçılara geçtiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında davaya konu olan 2 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalıların mirasbırakanı ... adına tespit edildiğini, ... 'in vefatı sonucunda da davalılara intikal ettiğini, davacıların mirasbırakanı ...'in de 2003 tarihinde öldüğünü belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan hisselerinin iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu iptali ve tescil yönündeki talep dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devredilmiş olması nedeniyle uygun görülmez ise davalıların hisselerinin rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hisseleri oranında davacılara verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ... vekili ; dava konusu taleplerin hak düşürücü süre ile zamanaşımına uğradığını, taşınmazın 10.02.1972 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti neticesinde davalıların mirasbırakanı olan ... adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.11.2020 tarihli ve 2018/424 Esas, 2020/408 Karar sayılı kararıyla; 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tereke söz konusu olduğunda mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımının uygulanmayacağının kabulü gerektiğini, taksim olmadığı taktirde bir mirasçının zilyetliği diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayıldığından bağımsız zilyetlikten ve bunun mülkiyeti kazandırdığından söz edilemeyeceğini, davaya konu taleplerine ilişkin dava hakkının davacıların mirasbırakanlarının ölümüyle ortaya çıkacağını, davacıların miras haklarının çiğnenmesinden ötürü zarara uğrayan kişiler olarak ve kendi miras haklarına dayanarak dava açtıklarını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli ve 2021/932 Esas, 2023/420 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitlinin kesinleşme tarihinin 09.02.1972 olup davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 24.07.2018 tarihinde açıldığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Dava konusu İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 166 ada 2 parsel (eski 1345 parsel) sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 10.02.1972 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 24.07.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı fazla yatan 449,75 TL peşin harcın talep halinde temyiz eden davacılara iadesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.