"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/601 E., 2023/789 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/451 E., 2022/748 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil/tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ...ün kayden maliki olduğu ... ili,... ilçesi, 233 ada 8 parsel 2. Kat 5 nolu meskenin yaklaşık 3,5 yıldır bakıcı olarak çalışan davalı ...'e bedel almadan devredildiğini, müvekkili Öznur'un 04.06.2020 tarihinde kısıtlandığını, babası ...'ün vasi olarak atandığını, müvekkili Fikret'in yaklaşık 81 yaşında olduğunu, davalı ...'in vasinin yaşlılığından faydalanmak sureti ile dava konusu taşınmazı üzerine devrettirdiğini ve ardından diğer davalı ...'a muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin satış tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; davacı taraf ile müvekkili arasında yapılan dava konusu taşınmazın satımı ve devri işleminin tarafların iradesine, kanuna ve usule uygun olarak yapıldığını, müvekkilinin taşınmazın bedelini ifa ederek taşınmazı satın ve devir aldığını, bu hususların kesin delil niteliğindeki tapu sicil müdürü tarafından düzenlenen resmi satım senedi ile de sabit olduğunu, tarafların bir yanılmaya düşmeksizin, şekil şartına uymayan sözleşmenin geçersizliğini bilerek ve kendi istekleriyle ifada bulunmuşlarsa, sonradan geçersizliği ileri sürerek edimlerin geri verilmesini isteyemeyeceklerini, davacı tarafın soyut iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini ve ispat yükünün davacı tarafta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; dava konusu taşınmazı emlakçı vasıtasıyla 450.000,00 TL bedel karşılığında aldığını, ödemeye ilişkin tüm dekontlarını sunabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli ve 2021/451 Esas, 2022/748 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dava safhasında vefat eden...adına kayıtlı olduğu ve taşınmazda babası ... ile birlikte ikamet ettikleri, bu davadan önce de ...ün ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1122 Esas ve 2020/659 Karar sayılı kararı ile ... Medeni Kanunu'nun 405 inci maddesi gereğince kısıtlandığı ve babası ...'ün velayeti altına alınmasına karar verildiği, kısıtlının vefatı üzerine de mirasçı olarak ... tarafından davaya devam edildiği, davalı ...'in kısıtlı...ve ileri yaştaki babası ...'ün bakım ve ihtiyaçlarını gidermek üzere dava konusu taşınmazda birlikte ikamet etmeye başladığı, ...'ün ilerleyen yaşı ve kızının hastalığı sebebi ile kendisi ve kendisinden sonra da kızının bakım şartı ile dava konusu taşınmazı kısıtlı kızına vesateyen 28.08.2020 tarih ve 22590 yevmiye numaralı işlem ile davalı ...'e devrettiği ancak davacının devir işleminin dayanağının kalmadığından bahisle davaya konu taşınmazın iadesini davalıdan talep ettiğinin anlaşıldığı, dava konusu taşınmaz bedelinin davalı tarafından davacıya ödendiğine ilişkin herhangi bir belge veya bilgi de sunulmadığı, dinlenen tanık anlatımlarının da bu yönde olduğu, tasarruf tarihi itibari ile taşınmazın piyasa rayiç değeri ile satış akit tablosundaki değeri arasındaki 3, 8 katlık orantısızlık bulunduğu, davacının davaya konu taşınmazın devrinden sonra bir müddet daha taşınmazda yaşamaya devam ettiği, bu duruma davalının her hangi bir ses çıkarmayıp hukuki bir işlem yapmadığı, taşınmazın devrinden sonra taşınmazın elektrik ve doğalgaz aboneliklerinin halen davacı adına kayıtlı olduğu, davalı ...'nın davacı ... ile evleneceğini ve kızı ile birlikte bakımını üstleneceği hususunda davacıyı inandırarak hileli olarak taşınmazın devrini sağladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını kanıtladığı belirtilerek taşınmazın dava tarihi itibariyle tespit edilen değeri olan 489.200,55 TL üzerinden davalı Safiye Benzer'e açılan davanın kabulü ile 489.200,55 TL'nin 28.08.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede; dinlenen davalı tanık anlatımları ve celp edilen ödeme dekontlarına göre taşınmaz bedelinin davalı ... tarafından davalı ...'e ödendiği, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davalı ...'a açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında yapılan taşınmazın satım ve devir işleminin tarafların iradesine, kanuna ve usule uygun olarak yapıldığını, borçlandırıcı işlemde ve tasarruf işleminde bütün sıhhat koşulları sağlandığını, taşınmazın bedelini ifa ederek taşınmazı satın ve devir aldığını, resmi satım senedinde satıcının satım bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan ettiğini, bu hususların Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 204 üncü maddesi gereğince kesin delil niteliğindeki tapu sicil müdürü tarafından düzenlenen resmi satım senedi ile sabit olduğunu, dava dilekçesinde evlenme vaadi olduğuna dair hiçbir iddia ileri sürülmediğini, dava konusu olmayan evlenme vaadi yönündeki iddianın tanık anlatımlarıyla kabul edilerek hükme esas alınmasının iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı olduğunu, davacının, sonradan artırılmak üzere 10.000,00 TL olarak açılan davada bilirkişi raporu sonrası davanın hiçbir aşamasında ıslah dilekçesi sunmadığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranıldığını, taşınmazın bedelinin ödendiğine dair resmi satım senedinden daha güçlü bir belgenin ibraz edilmesinin mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.03.2023 tarihli ve 2023/601 Esas, 2023/789 Karar sayılı kararıyla; istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 36/1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16,30 ve 32 inci maddeleri uyarınca eksik harcın tamamlanması yeterli olup ayrıca bir ıslah dilekçesine gerek olmamasına göre; temyizen incelenen karar tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.