"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/673 E., 2023/986 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/334 E., 2022/446 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...'in maliki olduğu 153 ada 9 parsel sayılı 157575 m2'lik taşınmazını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve ileride erkek çocuklarına aktarılmak üzere ölümünden kısa bir süre önce 05.08.2004 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı yeğeni ...'e temlik ettiğini, bu taşınmazın daha sonra ... tarafından mirasbırakanın torunu olan diğer davalıya devredildiğini, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, yapılan toplulaştırma işlemleri neticesinde söz konusu taşınmazın 192 ada 1 ve 4 ile 191 ada 7 parsellere gittiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; dava konusu 153 ada 9 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonrası 192 ada 1 ve 4 parsel, 191 ada 7 parsel haline geldiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, 192 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e satış haricinde miras yolu ile intikal ettiğini, mirasbırakan ...'in dava konusu taşınmazı ...'e 05.08.2004 tarihinde sattığını, davacının üç kız kardeşinin daha olduğunu, bu kardeşlerinin muvazaaya ilişkin herhangi bir itiraz veya iddialarının bulunmadığını, mirasbırakanın ölmeden önce bir çok kişiye borcunun olduğunu, bu borçlardan dolayı aleyhine bir çok haczin bulunduğunu, taşınmazın Ziraat Bankası'na da hacizli ve ipotekli olduğunu, başka bir malvarlığının bulunmaması nedeniyle borçlarını ödeyebilmek adına dava konusu taşınmazı sattığını, taşınmazı satma ve satışa rağmen terekeden para çıkmamasının sebebinin mirasbırakanın satıştan gelen para ile borçlarını ödemesi olduğunu, davalı ...'in tarım ve hayvancılık ile uğraştığını, aynı zamanda esnaf işletmesinin de olduğunu, bu taşınmazı satın aldıktan sonra ıslah ettiğini ve sulak hale getirdiğini, bu taşınmazı bazen kendisinin kullandığını ve bazen de kiraladığını, davalı ... adına ayrıca bir hayvan çiftliğinin de bulunduğunu, davalı ...'in dava konusu taşınmazı davacının mirasbırakanı ...'den satın aldıktan sonra sahibi olduğu taşınmazlara sınırdaş olması sebebiyle 192 ada 3 parsel sayılı taşınmazı da Nazmi İpekçi'den satın aldığını, taşınmazları satın almasının sebebinin hayvancılık yaparak geçimini sağlamak olduğunu, bu taşınmazları satın almak için bankalardan kredi çektiğini, kredi ödemelerinin halen devam ettiğini, bu kredileri ödemek için dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'e sattığını, bu satış karşılığında ...'in kredi borçlarının ... tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu satış işleminin gerçek bir satış işlemi olduğunu, mirasbırakanın sağlığında kız- erkek ayrımı yapmaksızın her çocuğuna yardımda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ereğli (Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2020 tarihli ve 2018/34 Esas, 2020/31 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 153 ada 9 parselin gittisi olan 177 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 07.09.2020 tarihli ve 2020/330 E- 2020/408 K sayılı karar ile; " ... Davacı taraf dava dilekçesinde, muris adına kayıtlı olduğunu belirttiği ... Mahallesi 153 ada 9 parselin muris tarafından ...'e mal kaçırmak kastıyla 05.08.2004 tarih 4148 yevmiye numaralı işlemle satış suretiyle temlik edildiğini, daha sonra toplulaştırma işlemi sonrası söz konusu parselin 192 ada 1, 4 e 191 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğünü, toplulaştırma sonrası da taşınmazın ara malik tarafından murisin oğlu ...'e satış suretiyle temlik edildiğini belirtip eldeki davayı açmıştır. 05.08.2004 tarih 4148 yevmiye numaralı işleme ilişkin akit tablosu incelendiğinde akit tablosunun ... Mahallesi 153 ada 9 parsel değil de aynı yer 153 ada 59 parsele ait olduğu görülmektedir. Yine dosya arasına alınan belgelerden 153 ada 59 parselin dava dilekçesinde belirtilen 192 ada 1, 4 ve 191 ada 7 parsellere revizyon gördüğü intibaı oluşmaktadır Bu durumda davacının dava konusu yaptığı kök parsel 153 ada 9 parsel değil 153 ada 59 parsel olduğu apaçık ortadayken kök parsel numarasının yanlış yazılması nedeniyle kök parsel ve gittilerinin davalılara ait olmadığından bahisle davanın husumetten reddi yerinde olmamıştır. Kaldı ki dava dilekçesinde davacı taraf 192 ada 1, 4 ve 191 ada 7 parsellerin tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tescilini talep etmiş olup dava konusu bu parsellerin bir kısmı davalı ... adına bir kısmı ise ... adına kayıtlı iken davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle Mahkemece dava konusu edilen 192 ada 1, 4 e 191 ada 7 parsellerin geldisinin muvazaaya konu 05.08.2004 tarih 4148 yevmiye numaralı işlemle temlik edilen 153 ada 59 parsel olup olmadığı araştırılıp muris muvazaasının şartlarının oluşup oluşmadığı da değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir." gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli ve 2020/334 E., 2022/446 K. sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları itibariyle yapılan temliki işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın ölümünden kısa bir süre önce adına kayıtlı dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak kız çocuklarından mal kaçırmak amacı ile torunu davalı ...'e gerçekte herhangi bir bedel ödenmediği halde satış gösterilmek sureti ile devredildiğini, davalı ...'in emanetçi olarak taşınmazı üzerine aldığını, daha sonra mirasbırakanın torunu diğer davalı ...'in üzerine muvazaalı olarak devir ettiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunun toplanan deliller ile sübut bulduğunu, tapuda gösterilen bedel ile gerçek bedel arasında aşırı oransızlık ile muvazaanın kanıtlandığını, dava konusu taşınmazların oldukça değerli taşınmaz olduklarını, gerek davalılar gerekse tanıkların bedel konusunda beyanda bulunmadıklarını, davalı ...'in taşınmazı satın alacak gücü olmadığını, davalı ...'nin de taşınmazı alacak gücünün olmadığını, tapuda gösterilen bedellerin gerçeği yansıtmadığını, satış işleminin muvazaalı olduğunun mirasbırakanın vefatında terekesinden hiçbir para çıkmamasından da anlaşılacağını, mirasbırakanın ömrünün son döneminde mal satmasını gerektirir ekonomik veya olağan üstü bir sebebin mevcut olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazın her dönem kuru ve sulu tarıma uygun, oldukça büyük ve tarımsal işletme vasfında olduğunu, mahkeme gerekçesinin tamamen hatalı olduğunu, dosyada toplanan delillere aykırı olduğunu, her ne kadar bir kısım tanıklar araziyi değersiz olarak beyan etmişler ise de bu tanık beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, bilirkişi raporu karşısında da itibar edilemeyeceğinin açık olduğunu, mirasbırakanın iddia edildiği gibi bu kadar değerli bir taşınmazı satacak borcunun da bulunmadığını, tapu kaydı muvazaalı olarak devredilen ...'in tarımsal faaliyet yapmadığını, taşınmazı borçla alma, mirasbırakanın borçlarını ödeme, borçları ile birlikte satın almanın söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/673 Esas, 2023/986 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1942 doğumlu mirasbırakan ...'in 10.06.2005 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı ... ile dava dışı eşi ..., dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nin kaldıkları, davalılardan ...'nin mirasçı ...'nin oğlu ( mirasbırakanın torunu) olduğu, diğer davalı ...'in ise mirasbırakanın yeğeni olduğu, mirasbırakanın maliki olduğu 153 ada 59 parsel sayılı taşınmazını 05.08.2004 tarihli satış işlemi ile (üzerinde Ziraat Bankası lehine bulunan ipotek ile birlikte ) davalı ...'e temlik ettiği, bu taşınmazın yapılan toplulaştırma işlemi neticesinde 191 ada 7- 192 ada 1 ve 4 parsellere gittiği, 191 ada 7 ile 192 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına kayıtlı payların 26.12.2017 tarihinde satış yolu ile diğer davalı ...'e devredildiği, 192 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise Gürel adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.