Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4179 E. 2024/5942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların davacıların mirasçıları oldukları murislerine ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki çelişki, harç ve vekalet ücreti hesaplamasındaki hatalar nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, gerekçesinde feragat edilen taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verilmesi suretiyle çelişki yaratılması, ayrıca ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu davada davalıların harç, gider ve vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması ve fazla harca hükmedilmesi hatalı görülerek, hüküm fıkrası düzeltilmek suretiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1612 E., 2023/461 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret / Esastan Ret - Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul - Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Geyve 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/121 E., 2021/288 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...'un istinaf başvurunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak vekalet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 185 ada 25 parsel, 193 ada 6 parsel, 194 ada 1 parsel, 196 ada 11 parsel, 198 ada 2 parsel, 199 ada 2 ve 3 parsel, 204 ada 1 parsel, 181 ada 14, 16, 51 parsel, 182 ada 6 parsel, 186 ada 3 parsel, 189 ada 24 parsel, 195 ada 2 ve 7 parsel, 196 ada 5 parsel, 202 ada 1 parsel, 206 ada 1 parsel, 207 ada 2 parsel, 215 ada 3 parsel, 244 ada 1 parsel ve ... Mahallesinde bulunan 137 ada 4, 15 ve 18 parseller ile .... Mahallesinde bulunan 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları ...’a ait olmasına rağmen 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespitlerin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 198 ada 2, 199 ada 2, 193 ada 6, 189 ada 25 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalılar .... ve .... davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuşlardır.

2.Davalı ... davaya cevap vermemiş, keşif sırasında taşınmazların dedesi İsmail’e ait olduğunu, davacıların hakları bulunduğunu, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.05.2021 tarihli, 2018/121 Esas, 2021/288 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların tamamının tarafların ortak murisi ...’tan kaldığı, muris tarafından usulüne uygun bir miras paylaşımının yapılmadığı, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin muris adına devam ettirildiği, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle 196 ada 5, 215 ada 3, 182 ada 6 , 196 ada 11, 204 ada 1, 206 ada 1, 181 ada 14, 181 ada 16, 199 ada 3, 194 ada 1, 202 ada 1, 189 ada 24, 181 ada 51, 186 ada 3, 195 ada 2, 244 ada 1, 195 ada 7, 207 ada 2, 137 ada 4, 15 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 198 ada 2, 199 ada 2 ,193 ada 6, 189 ada 25, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın kabule ilişkin kısımlara bir itirazlarının bulunmadığını, davalı ... adına kayıtlı 199 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davadan feragat edildiği halde, bu taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, feregat edilen taşınmazların davalılardan ... adına kayıtlı olduğunu, davalı ... yönünden reddedilen herhengi bir taşınmaz bulunmadığını, buna rağmen reddedilen taşınmazlar için davalılardan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek bu yönlerden kararın kaldırılarak düzeltilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların kadastro tespiti öncesi tapuya kayıtlı olmadıklarını, tapu kütüğüne kayıtlı olmayan taşınmazların ana kuraldan farklı olarak menkul mallara ilişkin hükümlere tabi olduğunu, zira, Yargıtay tarafından verilmiş ve yerleşik hale gelmiş birçok kararda, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların devrinin menkul mallarda olduğu gibi zilyetliğin alacaklıya devri yoluyla gerçekleştirileceğinin ifade edildiğini, söz konusu tapusuz taşınmazın devrinin resmi şekle bağlı olmadığı gibi, bu taşınmazın devrine ilişkin olarak gerçekleştirilecek ispatın da herhangi bir şarta bağlı olmadığını, her türlü delille ispat edilebileceğini, davacılarca iddianın ispat edilemediğini, tarafların ortak murisi ...'un 1977 yılında öldüğünü, dinlenilen mahalli bilirkişilerin ise yaşlarının küçük olup olayları bilebilecek yaşta olmadıklarını, ...'un ölene kadar davalıların babası ... .... ile birlikte yaşadığını, murisin tüm bakım ve gözetiminin oğlu ... tarafından yapıldığını, ... adına tespit edilen taşınmazların tamamının muris tarafından beraber yaşadığı oğlu .....'ye bağışlandığını, bu taşınmazlarda davacıların miras hakkı bulunmadığını, davacıların murisin kızından olma torunları olduklarını, murisin birçok taşınmazını beraber yaşadığı oğlu olan.....'ye devrettiğini,mülkiyet naklinin herhangi bir şekle tabi olmadığını, bu nedenle de davacıların dava konusu taşınmazlarda herhangi bir miras haklarının bulunmadığını, bir kısım mahalli bilirkişilerin murisin sağlığında taşınmazlarını paylaştırmadığını belirtseler de bu cümleden kasıtlarının davacıların murisine sağlığında taşınmaz devri yapılmadığının olduğu, murisin erkek çocuklarına mirasını taksim ettiğini, ayrıca davalı ...'in adına kayıtlı taşınmazlar yönünden harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, tüm dava konusu taşınmazlar yönünden davalı ... aleyhine fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 tarihli ve 2021/1612 Esas, 2023/461 Karar sayılı kararıyla; yerel bilirkişi, tarafsız tanık beyanları ve bu beyanları destekleyen davalılar ... ve ...’un beyanları ile taşınmazların evveliyatında tarafların ortak murisi ...’un zilyetliğinde olduğu, ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, tüm mirasçıların bir araya gelmek suretiyle terekesini taksim etmedikleri, muris ... tarafından davalıya yapılan bir bağış işlemi olmadığı, taşınmazların muris ...'un terekesinden çıkmadığı için terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, davalının taşınmazlardaki kullanımının tüm mirasçılar adına olduğu, davalı tarafça da açıkça taksim, satış, bağış vs. yönündeki iddiaların ispat edilemediği, tüm bu nedenlerle davalı ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacılar tarafından davalı ... aleyhine açılan dava yönünden tam kabul kararı verildiği halde davalı ... lehine mahkemece vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacılar vekilinin 09.03.2021 tarihli dilekçesiyle dava konusu 199 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davadan feragat ettiği, bu nedenle bu parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken anılan parselin kabul kapsamına alınmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, vekalet ücreti değiştirilerek yeninden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabül kısmen reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda;

- Dava konusu Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mah. 198 ada 2 parsel sayılı, 199 ada 2, 3 parsel sayılı, 193 ada 6 parsel sayılı, 189 ada 25 parsel, 194 ada 1 parsel, 196 ada 11 parsel sayılı ve Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mah. 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına;

- .... Mahallesi 204 ada 1 parsel sayılı taşınmazın belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına;

- ..... Mahallesi 196 ada 5 parsel, 215 ada 3 parsel, 182 ada 6 parsel, 206 ada 1 parsel, 181 ada 14 parsel, 181 ada 16 parsel, 199 ada 3 parsel, 202 ada 1 parsel, 189 ada 24 parsel, 181 ada 51 parsel, 186 ada 3 parsel, 195 ada 2 parsel, 195 ada 7 parsel, 207 ada 2 parsel sayılı taşınmazların belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına;

- .... Mahallesi 244 ada 1 parsel sayılı ve Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mah. 137 ada 4 parsel, 137 ada 15 parsel, 137 ada 18 parsel parsel sayılı taşınmazların belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ....., .... ve ...'un murisi ... adına tespit ve tescil edildiği,

Kadastro tespitlerinin 29.01.2009 tarihinde kesinleştiği, temyiz incelemesinin sadece davalı ... adına kayıtlı taşınmazlar yönünden yapıldığı anlaşılmaktadır.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı ...’un işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

4. Davalı ...’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği gözetildiğinde eldeki davada hükmün belirtilen özellikleri taşımadığı açıktır. Şöyle ki, Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin 09.03.2021 tarihli dilekçesiyle dava konusu 199 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davadan feragat ettiği, bu nedenle bu parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken anılan parselin kabul kapsamına alınmasının isabetsiz olduğu belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında 199 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden hem feragat nedeniyle davanın reddine, hem de davanın kabulüne karar verilerek 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olarak gerekçeli karar oluşturulmuştur.

Diğer taraftan; dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı, mirasçılar arasında açılan pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Somut olayda; davalı ... adına kayıtlı taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden davacıların toplam 8/32 olan miras paylarına isabet eden değerin 54.810,77 TL olduğu, eldeki davada davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğuna göre her bir davalı adına kayıtlı taşınmazların değeri dikkate alınarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekirken, anılan kalemlerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi doğru değildir.

5. Bununla birlikte, harcın kamu düzeni ile ilgisi bakımından temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi zorunlu olup Mahkemece kabul kararı verilen taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki davacıların 8/32 payına karşılık toplam değeri olan 86.521,78 TL üzerinden (davalı ... tarafından dava ilk celseden sonra kabul edildiğinden, ... adına kayıtlı taşınmazlar için harcın 2/3 oranında hesaplanması gerektiği gözetilerek) karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla karar-ilam harcına hükmedilmiş olması da doğru değildir.

Ne var ki anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ...’un temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının C fıkrasının 3 numaralı bendinde yer alan "199 ada 3 parsel" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, hükmün C fıkrasının 6 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine 6. bent olarak “Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.615,23 TL nispi karar ve ilam harcının, 3.744,12 TL'sinin davalı ...’tan, 569,96 TL’sinin davalı ...’tan, 590,12 TL‘sinin davalı ...’tan, 711,03 TL'sinin davalılar ..., ... ve ...’tan alınarak Hazine'ye irat kaydına, “cümlesinin yazılmasına, hükmün C fıkrasının 7 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine 7. bent olarak “Davacı tarafça yatırılan peşin ve tamamlama harcının (1.379,48 TL) karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün C fıkrasının 9 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine 9. bent olarak “Davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesap edilen 12.376,38 TL vekalet ücretinin davalılardan (7.956,24 TL'sinin davalı ...'ten, 1.178,64 TL'sinin davalı ...'den, 1.767,96 TL'sinin davalı ...'dan, 1.473,54 TL'sinin davalılar İsmail, İsa ve Hüdaye'den) alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın bu haliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan harcın temyiz eden davalı ...'a iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.