"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1161 E., 2022/1215 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/278 E., 2021/686 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, Sivas ili, Ulaş ilçesi, ... köyünde bulunan 135 ada 8 parsel numaralı taşınmazın mirasbırakan babası ...'a ait olduğunu, bu taşınmaza komşu 135 ada 7 parsel numaralı taşınmazın da davalı ... adına tapuya kayıtlı olduğunu, aynı zamanda 8 parsel numaralı taşınmaza komşu kuzey tarafında bulunan mezarlığın altındaki taşınmazın da Maliye Hazinesi adına tapuya kayıtlı olduğunu bu taşınmazın ada ve parsel numarasını bilmediğini, mirasbırakan babasına ait 135 ada 8 parsel numaralı taşınmazın kadastro çalışmalarında tahminen 10 dönüm eksik yazıldığını ve bu eksik yazılan yerin Maliye Hazinesi adına kayıtlı 135 ada 7 parsel ile 8 numaralı parselin kuzeyinde bulunan mezarlığın altındaki Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmaza yazıldığını, dava konusu taşınmazın atalarından kendilerine intikal ettiğini ve dava konusu yerlerin 50-60 yıldan uzun bir süredir nizasız ve fasılasız tarım arazisi olarak kullanıldığını ileri sürerek Maliye Hazinesi adına kayıtlı 135 ada 7 parsel numaralı taşınmazın ve ayrıca mirasbırakan babasına ait 135 ada 8 parsel numaralı taşınmaza komşu ve bu taşınmazın kuzey tarafında bulunan mezarlığın altındaki Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazın da 7 parsel numaralı taşınmazın yüzölçümü ile birlikte yaklaşık 10 dönümlük yere tamamlanarak tapusunun iptali ile 135 ada 8 parsel numaralı taşınmaza eklenerek babası Musa oğlu ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış, aşamada davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ziraat, harita (jeodezi) ve jeoloji bilirkişi raporları ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davaya konu edilen Sivas ili, Ulaş ilçesi, ... köyü 135 ada 7 parsel numaralı "çayır vasıflı" taşınmazda zirai bir ürünün ekilip biçilmediği, krokide (A) ve (B) harfi ile gösterilen yerlerin ise "tarım dışı alan" olup tarımsal faaliyetlere uygun bir kullanımın bulunmadığı, her ne kadar mahalli bilirkişi ve tanık beyanları davacının iddiasını ispatlar nitelikte ise de teknik bilimsel görüşe üstünlük tanınması gerektiği, zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, keşif mahallinde alınan beyanlar ile dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiğini, mirasbırakanın zilyetliğinin bulunmadığına ilişkin olarak dava konusu taşınmazın toprak derinliğinin az olmasının gerekçe gösterildiğini, özellikle kırsal kesimlerde yüzeysel işleme yapılan tarım aletlerinin kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın derin işlenmemiş olmasının zilyetliğin olmadığı anlamına gelmediğini, kanaat oluşumunda bilirkişi raporlarına üstünlük verilmiş ise de toprağın basit aletlerle işlenmesi ve toprak derinliğine yeteri kadar inilememesi nedeniyle geçmiş tarihli fotoğraflarda belirginliğin kısa süreli olmasından kaynaklanan görüş olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacının mirasbırakanı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığının yapılan keşif ve hüküm vermeye yeterli ve denetime açık bilirkişi raporlarıyla belirlendiği ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, mirasbırakan ...'a ait olan ve malik sıfatı ile zilyet ve tasarruflarında bulundurdukları, harita ve jeodezi mühendisleri bilirkişilerin müşterek raporları ile krokide B harfi ile gösterilen kısmın mezarlıkla ilgisi olmadığı halde mezarlık parseli olan 134 ada 7 parsel numaralı taşınmaza eklenerek ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, A harfi ile gösterilen alanın ise mirasbırakanlarına ait taşınmazın bir bütünü iken tescil harici bırakıldığını, teknik bilirkişi krokisinde 135 ada 8 parsel numaralı taşınmazın ise A-B ve 135 ada 7 parsel olarak ayrılarak Hazine adına tescil edildiğini dosya içerisinde bulunan ziraat mühendisi ve jeoloji bilirkişilerin müşterek raporlarında dava konusu edilen taşınmazların tamamının tarım arazisi olduğu ve tarıma elverişli olduğunun belirtildiğini, harita ve jeodezi mühendisi bilirkişilerin müşterek raporlarında A, B harfleri ve 135 ada 7 parsel olarak gösterilen taşınmazların mirasbırakanı adına tescil edilen 135 ada 8 parsel numaralı taşınmazla bir bütün olduğu ve nitelik olarak aynı olduğunun belirtildiğini, ziraat mühendisi bilirkişilerin raporunda Hazine adına tespit ve tescil edilen 134 ada 7 parsel numaralı taşınmazın tabi çayır olduğu ve ot üretimi için kullanıldığının rapor edildiğini, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu taşınmazların mirasbırakan adına tescil edilen 135 ada 8 parsel numaralı taşınmazın bir bütünü olduğunu, bu taşınmazların akıllarının erdiği tarihten itibaren mirasbırakan ... tarafından tarımsal faaliyette kullanıldığını belirttiklerini, gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse Bölge Adliye Mahkemesince bu hususların değerlendirilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu; Sivas ili, Ulaş ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 135 ada 7 parsel sayılı taşınmaz 1.363,49 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı yerde bulunan 134 ada 7 parsel sayılı 18.696,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri ve halihazırda mezarlık olarak köy tüzel kişiliği tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davalı ... Tüzel Kişiliği adına mezarlık vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir. Aynı yerde bulunan ve harita ve jeodezi mühendisi bilirkişilerin 04.10.2021 tarihli raporu içindeki kroki (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmaz dere olarak tescil harici bırakılmıştır.
Kadastro sırasında tespit harici bırakılıp, harita ve jeodezi mühendisi bilirkişilerin 04.10.2021 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik davacının temyiz itirazları incelendiğinde;
Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, davanın reddi hakkındaki Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere miktar ve değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda; (A) harfi ile gösterilen tescil harici taşınmazın dava tarihi itibari ile keşfen saptanan değerinin 5.063,78 TL olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan 2022 yılı itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın tescil harici taşınmaz bölümü yönünden verilen hükme yönelik temyiz isteğinin değer yönünden reddi gerekmiştir.
Davacının aynı bilirkişi raporunda 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde kaldığı anlaşılan ve krokide (B) harfi ile gösterilen taşınmaz ile 135 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bir taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcını ve sürdürülüş biçimini belirlemede en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, hava fotoğrafları monoskopik yöntemle incelenmiştir. Ayrıca, dosya kapsamında yer alan ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu 135 ada 7 parsel sayılı taşınmazın çayır vasfında olduğu belirtilmesine rağmen, aynı raporda davacının mirasbırakanına ait ve tarla vasfı ile tapuda kayıtlı olan komşu 135 ada 8 parsel sayılı taşınmazla arasında herhangi bir sınır bulunmadığı, bir bütün olarak durduğu, aynı özelliklere sahip olduğu, herhangi bir eğim, toprak yapısı ve fiziki farklılığın bulunmadığı, taşınmazın imar ihya ile kazanılabilecek yerlerden olmadığı, toprak yapısının tarımsal faaliyetlere uygun olduğu ifade edilmiştir. Ziraatçi bilirkişi kurulunun kendi içerisinde çelişen ifadeler içeren bu raporu Mahkemece yeterli görülmüştür. Ayrıca harita ve jeodezi mühendisi bilirkişilerin 04.10.2021 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilip dere olarak tescil harici bırakıldığı anlaşılan taşınmaza sınır oluşturan (B) harfi ile gösterilen kısmın; dere yatağında kalıp kalmadığı, derenin aktif etki alanında kalıp kalmadığı hususu araştırılmamıştır.
Hal böyle; olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu 135 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ve (B) harfi ile gösterilen taşınmazlara ait tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet bindirmeli stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle getirtilip dosya arasına konulmalı, bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve jeoloji mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz bölümlerinin öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığı, olmadığı takdirde imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki ortaya çıkması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları uygulanmak suretiyle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle dava konusu taşınmazların sınırını, önceki ve şimdiki niteliği, dava konusu taşınmazların imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyalarının ne zaman tamamlandığı, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde ayrıntılı rapor düzenlemesi ve dava konusu taşınmazların konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve davaya konu taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş ve sınırlarını gösteren fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ve önceki tarihli ziraatçi bilrikişi raporunu irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazların konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; jeoloji mühendisi bilirkişiden 134 ada 7 parsel içerisinde (B) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, dere yatağında kalıp kalmadığı, derenin etki alanında kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tescil harici bırakılan ve harita ve jeodezi mühendisi bilirkişilerin 04.10.2021 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden davacının temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,
Davacının 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde kalan ve bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz ile 135 ada 7 parsel sayılı dava konusu taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 nci maddesi uyarınca Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 371/1-a maddesi gereğine İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.