Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4226 E. 2024/512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında oğlu adına yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, davalı tarafından satış bedellerinin ödendiğine dair sunulan delillerin yetersiz olduğu, mirasbırakanın satışları gerektirecek bir maddi ihtiyacının bulunmadığı ve taşınmazların tek erkek çocuğuna devredilmiş olması gibi olgular gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği davanın kabulü kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3004 E., 2023/280 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/359 E., 2020/69 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.07.2018 tarihinde vefat eden mirasbırakan ...'ın vefatından önce Büyükçekmece ilçesi 2441 parsel sayılı taşınmazdaki (1) numaralı bağımsız bölümü 11.05.2004 tarihinde, 2442 parsel sayılı taşınmazdaki (4) numaralı bağımsız bölümü de 04.08.1989 tarihinde oğlu ... adına satış göstermek suretiyle mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak temlik ettiğini, davalının mirasbırakana ödeme yapmadığını, devir tarihlerinde mirasbırakanın iyi bir gelire sahip olduğunu, paraya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, uzun yıllar Almanya'da çalıştığını, mirasbırakanı ...'ın da Almanya'da çalıştığını ve emekli olmadan Türkiye'ye dönüş yaptığını, 1980'li yılların ortalarında mirasbırakanın 2442 parsel sayılı taşınmazdaki 4 no.lu bağımsız bölümü satmak istemesi üzerine taşınmazı 20.000 Alman Markı karşılığında devraldığını, bu işleme annesi ..., babasının arkadaşı ... ve ...'nın oğlu ...'nın tanık olduğunu, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, mirasbırakana banka kanalı ile de ödeme yaptığını, satışların gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli 2018/359 Esas, 2020/69 Karar sayılı kararıyla; davalının taşınmazları alacak ekonomik gücünün olduğu, kendi adına olan hesaptan mirasbırakana bir kısım ödemelerin yapıldığı, her iki tarafın da annesi olan ...'ün para alışverişine şahit olduğu yönünde beyanda bulunduğu, temlik tarihlerinde mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olduğunun ve paraya ihtiyacı olmadığının da somut bir delil ile ortaya koyulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 19.11.2021 tarihli 2020/1076 Esas, 2021/1589 Karar sayılı kararıyla; iddianın davacı tarafından usulünce kanıtlanamadığı ve temlik yapılanın erkek çocuk olması ile salt bedeller arası fark bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı, ancak davacının 1/4 oranında miras payına karşılık gelen 150.000,00 TL üzerinden yargılamada vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davaya konu bağımsız bölümlerin toplam değeri üzerinden davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1).b.2. maddesi gereğince kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 07.09.2022 tarihli ve 2022/2560 Esas, 2022/5458 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafından, dava konusu taşınmazların satış bedelinin mirasbırakana ödendiği savunulmuş ise de, bu yöne ilişkin sunulan dekontların üç ayda bir mirasbırakana davalı tarafından gönderilen paraya ilişkin olduğu, tanık anlatımlarından bu paranın davalıya verilen yardım parası olduğu ve bu nedenle usulen mirasbırakana gönderildiği, anılan dekontların dava konusu taşınmazların satış bedellerinin ödenmesine ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği; diğer taraftan, mirasbırakanın Almanya’da işçi olarak çalışıp Türkiye’ye döndüğü, maddi durumunun iyi olduğu, dava konusu taşınmazları satmasını gerektirir bir ihtiyacının bulunmadığı anlaşılmakla mirasbırakanın dava konusu taşınmazları tek erkek çocuğuna temlik etmekteki asıl irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mal kaçırma kastı ile satış yapılmadığını, tapu devrinin gerçek olduğunu, yapılan ödemelerle ilgili tanık beyanları ve havale belgelerinin dosyada mevcut olduğunu, akrabalar arası para tesliminin tanıkla ispat edilebileceğini, söz konusu 6 katlı apartmanın 2 katının davacı ve damadının kullandığını, mal kaçırma niyetinin olmadığını ileri sürerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 7.683,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

...