Logo

1. Hukuk Dairesi2023/42 E. 2023/725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu sürenin dava şartı olarak yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çayırlı Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süreden reddi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taraf, kadastro tespitinde 375 parsel numarasıyla ″yaylak″ olarak sınırlandırılan dava konusu taşınmazın kadimden beri dedesi, babası ve kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine, kadastro tespitinin doğru olduğunu, taşınmazın imar-ihya edilmediğini belirtip davanın reddini savunmuş; Köy Tüzel Kişiliği davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2020 tarihli ve 2019/143 Esas, 2020/81 Karar sayılı kararıyla davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Dava dilekçesindeki iddia tekrarlanıp hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı belirtilerek verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli ve 2020/1649 Esas, 2022/1745 Karar sayılı kararında; kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Dava ve istinaf dilekçelerindeki iddialar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.

3. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

Anılan hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 20.07.1990 tarihi ile davanın açıldığı 19.08.2019 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenle;

Davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 144.90 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına;

09.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.