"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1051 E., 2023/1116 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/447 E., 2022/37 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakanları ...'un maliki olduğu 24 ada 8 parsel sayılı taşınmazını 06.06.1995 tarihinde davalı oğlu ...'a satış göstermek suretiyle devrettiğini, daha sonra davalının söz konusu taşınmazı 01.09.2016 tarihinde 25.000,00 TL bedelle ...'e satarak tapuda devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, ...'ün de 01.08.2017 tarihinde aynı taşınmazı yine davalıya 26.000,00 TL bedelle sattığını, taraflar arasındaki işlemlerin muvazaalı ve diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik bir bağış işlemi niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; davacıların tek başlarına dava açmasının mümkün olmadığını, davaya konu taşınmazın tapuda muris ... adına kayıtlı olduğunu, murisin vefatı ile mirasın o tarihte sağ olan eşi ve çocuklarına intikal ettiğini, babası vefat edene kadar annesi, babası ve kız kardeşlerinin tüm ihtiyaçlarını evlendikleri tarihe kadar bizzat kendisinin karşıladığını, babası ile birlikte yaşam sürdürdükleri bir dönem, babasının rahatsızlıkları sebebiyle yapılması gerekli görülen ameliyat masraflarını ödeyebilmek amacıyla birlikte ikamet ettikleri evi satmak üzere ... isimli bir emlak komisyoncusuna vekalet verdiğini, bunu haber alınca o tarihte Çorlu ilçesinde mevcut olan Pamukbank'tan konut kredisi aldığını, çalıştığı iş yerinden avans alarak evin bedelini babasına nakden ve defaten ödeyerek evin kendi adına satışını sağladığını, babasının almış olduğu bu para ile ameliyat olduğunu, murisin satmak zorunda kaldığı dava konusu arsanın dışında başkaca taşınmazlarının da mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2017/307 Esas, 2020/264 Karar sayılı kararı ile; murisin gerçek iradesinin dava konusu taşınmazı davalıya bağışlamak olduğu, bağışlamanın da şekle tabi olup dava konusu temlikin anılan şekil şartına uymadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile 5/20 payının davacı ..., 3/20 payının davacı ..., 3/20 payının davacı ..., 3/20 payının davacı ... ve 1/20 payının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalının uhdesinde bırakılmasına karar verilmiş, söz konusu kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/632 Esas, 2021/1665 Karar sayılı kararı ile; " ... Dava dilekçesinin ve 02.02.2018 tarihli dahili dava talepli dilekçenin içeriği birlikte dikkate alındığında davanın terekeye iade istemi ile açıldığına kuşku bulunmamaktadır. Bu talep aşamalarda sonradan daraltılmış değildir. Nispi harç taşınmazın tamamının değeri üzerinden tamamlanmış, sadece davacı mirasçıların miras payları karşılığı değer üzerinden ikmal edilmemiştir. O halde dava tereke adına açılmıştır. Davada davacının netice talebine göre öncelikle kamu düzenine ilişkin ve dava şartlarından olan, istinaf sebebi de yapıldığı üzere taraf teşkili üzerinde durulmalıdır. ... Somut olayda; murisin tüm mirasçılarının davada yer almadıkları, dava dışı mirasçılar ... ve...'ın iştirak halinde mülkiyet kuralları gereği davaya katılımının ya da olurunun sağlanmadığı, Mahkemece yapılması gerekenin, dava dışı mirasçının açılan davayı takip etmesi ya da olurunun alınması için bildirimde bulunulması, bunun mümkün olmaması durumunda iştirak halinde mülkiyet kuralları gereği, TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak tereke temsilcisi aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği halde, Mahkemece taraf teşkilinin sağlanması bakımından resen gerekli usulü işlemler yapılmadığı halde davanın esastan hükme bağlanması doğru görülmemiştir. Bu nedenlerle yukarıda açıklanan ilkelere göre öncelikle taraf teşkilinin sağlanması için usulü işlemler tamamlandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre esasa ilişkin karar verilmesi gerektiği, bu nedenlerle istinaf başvurusunun esasa ilişkin nedenler incelenmeksizin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır." gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; dosya kapsamındaki nüfus kayıt örneğine göre murisin dört kızı ve bir oğlu olduğu ve murisin dava konusu taşınmazı davalı oğluna devrederek kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği, dosya kapsamındaki tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere murisin ameliyat masraflarını ödeyebilmek amacıyla dava konusu taşınmazı satılığa çıkardığının hiç duyulmadığı, murisin gerçek iradesinin dava konusu taşınmazı davalıya bağışlamak olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamındaki iddia ve savunmaya, saptanan dava niteliğine ve toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin kararda gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde yer alan taleplerinin hiç değerlendirilmediğini, davanın esasına ışık tutacak delillerinin toplanmadığını, sadece taraf tanıklarının dinlenmesi suretiyle hatalı karar verildiğini, taraf teşkili hususunun yerine getirilmediğini, muris ....'in kızı ...'nin murisin vefatından hemen sonra öldüğünü, ....'nin çocuklarından sadece ...'in davada temsil edildiğini, diğer kızlarının temsil edilmediğini, dinlenen tanık beyanlarının yeterince değerlendirilmediğini, muvazaa şartlarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1931 doğumlu mirasbırakan ...'un 16.03.2017 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi ..., davacı çocukları ...,...,, davacı torunu ..., torunları... ve ... ile davalı oğlu ...'in kaldıkları, muris adına kayıtlı 24 ada 8 parsel sayılı taşınmazın murise vekaleten ... isimli şahıs tarafından 06.06.1995 tarihli satış işlemi ile murisin davalı oğlu ...'e temlik edildiği, davalı tarafından taşınmazın 01.09.2016 tarihinde satış yolu ile ...'e devredildiği, onun tarafından ise 01.08.2017 tarihli satış işlemi ile yine davalı ...'e devredildiği, murisin torunlarından...'un 01.08.2018 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak kardeşlerinin kaldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra murisin torunlarından...'in davacılar vekiline vekalet vermek suretiyle davaya katıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 24.537,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.