Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4365 E. 2024/2024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davası ile terditli olarak açılan tazminat davasında, kadastro tespitine itiraz süresinin geçirilmesi nedeniyle hak düşürücü süreye göre davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davacıların tapulama tespit işlemlerine itiraz etmemiş olmaları gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2022/370 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2016/17934 Esas, 2020/2548 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakanları adına tapuda kayıtlı taşınmazın Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/438-483 Esas, Karar sayılı ilamı ile hükmen Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek ... köyünde bulunan 1415 parsel sayılı taşınmazın 1961 tarih 15 ve 16 numaralı tapu kayıtları ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescili, bu mümkün olmaz ise terditli olarak tazimat istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; İdarenin davaya konu gayrimenkule yasalar dışında el atmasının söz konusu olmadığını, hem tapu iptali hem de tazminat açısından zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptalinin mümkün olmaması durumunda taşınmaz rayiç bedeli olarak talep ettiği miktarı dava dilekçesinde belirtmeyerek belirsiz bir talepte bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2016 tarihli ve 2013/691 Esas, 2016/380 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2016/17934 Esas, 2020/2548 Karar sayılı kararıyla “kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, davacılar vekilinin tapu iptali ve tescil talebi hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak davacılar, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunarak terditli dava açmış olup, davacıların tapu iptali ve tescil talebi reddedildiğine göre, tazminat istemine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı belirtilerek” karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dayanak tapu kaydının uygulamasına konu olan tapulama tespitinin 11.11.1966 yılına ait bulunduğu, davacıların davasını, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunarak terditli dava açmış olduğu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesindeki hak düşürücü sürenin olayda değerlendirilmesi gerektiği, buna göre tapuya tespit tarihi itibariyle dava açma yönünden hak düşürücü sürenin geçirilmiş bulunduğu, davacılar ya da mirasbırakanları tarafından tapulama tespit işlemlerine itiraz edilmemiş olduğu, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak hak iddialarının kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra ileri sürülemeyeceği ve taraflar açısından kazanılmış hak doğurmayacağı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat davasının reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mülkiyet hakkına dayalı davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerinin uygulanmayacağını,davacıların mirasbırakanı Hüseyin Işıklar'ın mülkiyet hakkı bulunduğunu, taşınmazın Hazine adına hükmen tescilinden önce tapuda mirasbırakan adına kayıtlı olduğunu, Çatalca Tapulama Mahkemesi dosyasında davacılara tebligat dahi yapılmadan karar verildiğini, kararın davacılara tebliğ edilmemiş olması nedeni ile davacılar için hüküm doğurmayacağını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesine göre ikinci kez kadastro yapılamayacağını, TMK'nın 1007 nci maddesi gereği Hazinenin tazminattan sorumlu olduğunu, Yargıtay içtihatları, Anayasa Mahkemesi kararları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve ilgili diğer tüm mevzuat ve içtihatlar kapsamında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile terditli olarak tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Kadastro sırasında, ... köyü çalışma alanında bulunan 1415 parsel sayılı 2.540,40 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilip Çatalca Tapulama Mahkemesinin 1973/15 Esas, 1973/28 Karar sayılı 22.03.1974 kesinleşme tarihli ilamına istinaden Hazine adına tescil edildikten sonra, kamulaştırma, ifraz ve imar uygulamaları sonucu 1415 parsel sayılı taşınmazdan oluşan 4484 parsel Karayolları Genel Müdürlüğü, 201 ada 5 parsel ... Elektrik İletişim A.Ş., 201 ada 6 ve 9 parseller Hazine, 201 ada 7 parsel ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., 201 ada 8 parsel ... Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü ve 496 ada 2 parsel ... Turistik Tesisleri Titreyengöl Otelcilik A.Ş. adına kayden intikal etmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 3/2 nci maddesinin yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...