Logo

1. Hukuk Dairesi2023/436 E. 2024/1591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, eşine verdiği vekaletname ile oğluna devredilen taşınmazın satışının muvazaalı olduğunu ve bedel ödenmediğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması ve davalıların satış bedelinin ödendiğini kanıtlamaları gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/171 E., 2022/2192 K.

Avukat ...

DAVALILAR : ..., ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul-Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/130 E., 2021/247 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, harç yönünden düzeltilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 197 ada 5 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı eşi ...’yi vekil tayin ettiğini, onun da taşınmazı oğlu davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini, satışın iradi olmadığını, kendisine bedel ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydını iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacının Türkiye’de izne geldiklerinde kullandıkları evi satmak istediğini, ...’in ise çocukluğunun geçtiği evin yabancıya gitmesini istemediğini, taşınmazın satışı konusunda anlaşıldığını, 30.000 Euro’nun 11.11.2015 tarihinde ... tarafından nakden ve tamamen davacıya ödendiğini, aynı gün taşınmazın satışı için özel vekaletname verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2015/351 E., 2018/371 K. sayılı davanın reddine ilişkin kararının davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 21.05.2021 tarih 2019/882 E., 2021/938 K. sayılı kararı ile taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden harç ikmal edilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderildiği, Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi 28.10.2021 tarih 2021/130 E., 2021/247 K. kararı ile; dinlenilen davacı tanıklarının vekalet görevinin kötüye kullanıldığına ilişkin somut bir olgu ortaya koymadıkları, görgüye dayalı bilgileri olmayıp yalnızca davacıdan aktarılanlara dayalı beyanlarda bulundukları, davalı tanıklarının taşınmazın bedeli karşılığında satın alındığına ilişkin davalı beyanlarını desteklediği, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu olayda vekilin kendisine yüklenen görevi özen ve sadakatle yerine getirip getirmediği, üçüncü kişi ile iş birliği yaparak vekil edeni zarara uğratıp uğratmadığının uyuşmazlık konusu olduğunu, davalının satış bedeli olarak 30.000 Euro elden ödediği iddiasını ispat edemediğini, resmi senette yer almayan bir hususun, taraflar yakın akraba da olsa ancak senetle ispat edilebileceğini, tanık dinlenemeyeceğini, tanık ... ile aralarında husumet bulunduğunu, dinlenen diğer tanıkların beyanlarının da ödeme olgusunu ve satış değerini tespite yeterli olmadığını, 90.000,00 Euro değerinde taşınmazın satışı için 30.000,00 Euro'ya anlaşılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 24.11.2022 tarihli ve 2022/171 E., 2022/2192 K. sayılı kararıyla; iddianın ispat edilmediği, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak harç yönünden karar verilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf başvurusundaki beyanlarını tekrarla kararın harç yönünden düzeltilmesinin aleyhine vekalet ücretinin artırılmasına gerekçe olamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

1.Dava konusu 197 ada 5 parsel sayılı 572m2 miktarlı iki katlı kargir ev ve arsası nitelikli taşınmazın tamamı davacı ... adına kayıtlı iken Rotterdam Başkonsolosluğu'nun 11.11.2015 tarihli düzenlenme şeklindeki vekaletnamesi (dava konusu 197 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dilediği bedel ve koşullarda dilediği kişiye satış yetkisini içeren) ile vekil ... tarafından 17.11.2015 tarihli satış işlemi ile 98.000TL bedelle davalı ...’e devredildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğyle karar verildi.

...