"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1532 E., 2023/360 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Savur Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/594 E., 2022/290 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde; .... köyü sınırları içinde bulunan 140 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı ve ailesine ait olmasına rağmen kadastro çalışmalarında hatalı olarak Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın köy tüzel kişiliği adına su kulesi ve arsası vasfıyla tespit gördüğü, tespitin 16.07.2009 tarihinde kesinleştiği, kurumlar arası devirle 2014 yılında Büyükşehir Belediyesine devir ve tescil edildiği, kesinleşme tarihi dikkate alındığında davanın açıldığı tarihe kadar hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarında taşınmazın sehven Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın ezelden beri davacı ve ailesine ait olduğunu, birleştirme talepli açtıkları davada birleştirme kararı verildiği halde kendilerine herhangi bir tebligat yapılmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihinin 16.07.2009, asıl dava tarihinin 30.12.2019, birleştirilen dava tarihinin ise 30.03.2021 olduğu, davacı yanın tespit öncesi nedene dayandığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmündeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, Mahkemece kadastro öncesi nedene ilişkin davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin belirttiği istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi
3. Değerlendirme
Mardin ili, ... ilçesi, .... köyünde 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu, 140 ada 8 parsel sayılı 35,89 m2 yüz ölçümlü taşınmaz su kulesi ve arsası vasfı ile köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmaz 2014 yılında kurumlar arası yapılan devir ile ... adına tapuda kayıtlıdır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,80 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.