Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4493 E. 2023/6591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirkete ihaleyle satılan taşınmazın tapu kaydının tamamının değil, sadece ihale konusu kısmının devrinin yapılması gerektiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak, taşınmazın ihaleye konu kısmının davalıda kalmasına, ihale dışı kalan kısmının ise davacı idareye tesciline karar vermesi doğru bulunarak, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/378 E., 2023/284 K.

DAVA TARİHİ : 03.08.2012

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davaya konu Özel İdare İş Hanı Binasının birinci katında bulunan tapunun 267 ada 61 nolu parselinde kayıtlı 20/410 arsa payı olan 34 nolu bağımsız bölümün... İl Encümeninin 15.07.2010 tarih ve 230 sayılı kararı ile davalı şirkete satıldığını, ancak bu satışın gerçek iradeyi yansıtmadığını;... Belediye Başkanlığından onaylı tadilat projesinde fiilen 34 nolu bağımsız bölümden ayrı olarak görünen ve yapı kullanma izni bulunan 35 ve 37 nolu bağımsız bölümlerin tapudaki bağımsız bölüm planında 34 nolu bağımsız bölümle bir bütün halinde yer aldığını, dava konusu 34 nolu bağımsız bölüme ilişkin tadilat projesinin tapu kayıtlarına işlenmemiş olması nedeniyle fiili durum ile tapudaki durumun örtüşmediğini, İdarenin satış iradesinin sadece sinema salonuna ilişkin olduğunu ileri sürerek 34 nolu bağımsız bölümün davalı Şirket adına olan tapusunun iptali ile davacı İdare adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili; hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkili Şirketin taşınmazı ihaleden satın aldığını, davacının iddialarının tapu kaydına ve dayanağı projeye uymadığını, ortada bir kusur varsa da bunun müvekkili Şirkete yüklenemeyeceğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. İhbar olunanlar vekilleri, taşınmaz üzerindeki mevcut haklarının korunmasını istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Tokat 2. Asiye Hukuk Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli ve 2012/256 E. 2014/249 K. sayılı kararıyla; dava konusu bağımsız bölümün bir kısmının tadilat projiesi ile yeniden düzenlendiği, ancak tadilat projeleri sonunda oluşan yeni bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarına aktarılmadığı, hatalı şekilde davaya konu 34 nolu bağımsız bölümün tamamının davalı Şirkete tapuda devredilmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığı, bu haliyle yapılan tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 20.12.2016 tarihli ve 2014/14282 E. 2016/11284 K. sayılı kararıyla; " Hemen belirtilmelidir ki, davanın kabul edilmesi halinde davalı adına oluşan tescilin "yolsuz" hale geleceği ve buna bağlı olarak ipotek ve haciz şerhlerinin de "illetten yoksun" kalacağı ve her zaman iptalinin istenebileceği, bu durum karşısında ipotek ve haciz şerhi lehdarlarının da hukuki menfaatlerinin etkileneceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, taşınmaz kaydı üzerinde bulunan ipotek ve haciz şerhi lehdarlarına davanın ihbar edilmesi, davaya katılmaları halinde onların savunmaları da değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Tokat 2. Asiye Hukuk Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli ve 2017/864 E. 2021/421 K. sayılı kararıyla; dava konusu bağımsız bölümün bir kısmının tadilat projesi ile yeniden düzenlendiği, ancak tadilat projeleri ile oluşan yeni bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarına aktarılmadığı, davaya konu bağımsız bölümün salon olarak kullanılan 394,08 m2'lik kısmı üzerinden muhammen bedel hesaplanıp ihale yapılarak kesinleşmesine rağmen hatalı şekilde davaya konu 34 nolu bağımsız bölümün tamamının davalı Şirkete tapuda devredilmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığı, bu haliyle yapılan tescilin yolsuz olduğu, taşınmaz üzerindeki şerhlerin illetten yoksun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili, ihbar olunan ... Medya Prodüksiyon Film Yapım Ticaret ve Pazarlama A.Ş. vekili, ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairenin 24.02.2022 tarihli ve 2021/8246 E. 2022/1485 K. sayılı kararıyla; "...Öncelikle, dava kendisine ihbar olunanlar ... Medya Prodüksiyon Film Yapım Ticaret Ve Pazarlama A.Ş. ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının, HMK’nın 63 üncü maddesinden yararlanarak taraflardan birinin yanında davaya katılmadıkları, sadece davanın ihbar olunduğu, eldeki davada taraf sıfatı olmadığından temyiz haklarının da bulunmadığı ortadadır...Somut olayda, 20/410 arsa paylı “salon” niteliğindeki 34 nolu bağımsız bölüm toplam 911,73 m2 olmasına rağmen taşınmazın sinema salonu olarak kullanılan ve ihaleye konu edilen kısmının 394,08 m2’ye isabet ettiği, miktar ve bedelinin buna uygun olduğu, ihale ile açıkça sinema salonunun davalı şirkete satıldığı ancak temlik işlemi sırasında 34 nolu bağımsız bölümün tamamının devredildiği, ihalenin iptaline yönelik idari yargıda açılmış bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ihalenin halen ayakta olduğu gözetilerek taşınmazın ihaleye konu kısmına (sinema salonuna) ilişkin tapu iptali ve tescil isteğinin reddi, lüzumu halinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kalan kısmın arsa payı hesaplanıp, davalı paydaş kılınmak suretiyle kalan kısmın (davacının payına düşen oranda) iptali ile davacı adına tesciline yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere taşınmazın tamamı yönünden iptal tescile karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, tapu kaydının iptali ile bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu uyarınca ihaleye konu edilmeyen 219471179400/11653530818903 arsa payının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ihaleye konu edilen (sinema salonu) kısma karşılık gelen 344968617510/11653530818903 arsa payı yönünden ise davanın reddi ile davalı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. İhbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerine 6183 sayılı Kanun çerçevesinde haciz konulduğunu, dava ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın ilgili haczin devam etmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024 üncü, 1025 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Hemen belirtilmelidir ki, Mahkemenin önceki kararını temyiz eden ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin HMK’nın 63 üncü maddesinden yararlanarak taraflardan birinin yanında davaya katılmadığı, sadece davanın ihbar olunduğu, davada taraf sıfatı olmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup, temyize konu son kararda da aleyhine yeni bir durum oluşmadığına göre ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İhbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.172,15

TL fazla alınan harcın temyiz eden davacıya iadesine,

İhbar olunan SGK harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.