Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4509 E. 2023/7572 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyetinin belirlenmesi noktasında yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, özellikle hava fotoğrafları ve jeolog bilirkişi raporu gibi önemli delilleri toplamadan karar vermesi, eksik inceleme nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/186 E., 2015/561 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; davaya konu Sivas ili, Hafik ilçesi, ... köyü ... mevkinde kain 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanlarından intikal eden ve kadimden beri zilyet ve tasarrufları altında bulunan yer olmasına rağmen hatalı şekilde davalı Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, davalı ya da hiçbir şahsın bu yerle bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; davanın makul süre geçirildikten sonra açıldığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle iktisabının mümkün olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; dava konusu 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 2007 yılında yapılan tapulamasında ... Köyü halkından birine ait olduğu, ancak bu kişinin kim ya da kimler olduğunun tam ve kesin olarak bilinemediği, herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek gerekçesi ile ve tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit görüp kesinleşmekle tapuya tescil edildiği, davacıların ... oğlu ... mirasçıları oldukları, dava konusu taşınmazın zirai bilirkişi raporuna göre tarla vasfında olup yapılan keşifte alınan beyanlarla da davacılara ait olduğu, davacıların bu yerde nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla eklemeli suretle tasarruf ve zilyetliklerinin 50-60 yılın üzerinde bulunduğu, davacılar lehine eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi tespitlerinde mirasbırakanın dava konusu yerlerde ağacı olduğunun belirtildiğini, herhangi bir araziye sadece ağaç dikilmiş olmasının bu yerin imar-ihya görmüş yerlerden olduğu sonucunu doğurmayacağını, ayrıca ziraat mühendisi bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmelerin yeterli olmadığını, özellikle toprağın yapısı, alkali asitlik durumu, organik yapısı konusunda hüküm kurmaya elverişli bir rapor tanzim edilmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını, dava konusu yerin dere yatağında kalmasına ve güneyinde dere olmasına rağmen jeoloji bilirkişinden rapor alınmadığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunmadığını, eksik araştırma ve inceleme neticesinde hatalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1908 doğumlu mirasbırakan ...'in 08.10.1986 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları ..., ..., ..., ... ve ...'nin kaldıkları, Sivas ili, Hafik ilçesi, ... köyü, Hezeçatı mevkiinde bulunan dava konusu 104 ada 3 parsel sayılı 8.824,46 metrekare yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 02.02.2007 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 05.06.2007 tarihinde kesinleştiği, davacıların miras haklarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ve tapu iptali ve tescil istemli olarak eldeki temyize konu davayı 03.05.2013 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır.

2. Somut olayda, davacıların ... oğlu ... mirasçıları oldukları, dava konusu taşınmazın zirai bilirkişi raporuna göre tarla vasfında olup yapılan keşifte alınan beyanlarla da davacılara ait olduğu, davacıların bu yerde nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla eklemeli suretle tasarruf ve zilyetliklerinin 50-60 yılın üzerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir.

3. Şöyle ki; 19.10.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda ve 22.10.2015 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın güneyinde dere olduğunun belirtildiği, ne var ki mahallinde yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmediği, jeolog bilirkişiden derenin aktif olup olmadığı ve derenin ıslah çalışmasının ne zaman yapıldığına ilişkin rapor alınmadığı, yine, taşınmazın evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde Mahkemece hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmadığı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğunun hava fotoğrafları ile denetlenmediği, ziraat bilirkişisinin yetersiz raporu esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.

4. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanı gösterir tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi ve jeodezi-fotogrametri (harita) mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; üçlü ziraat bilirkişi heyetinden taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, varsa hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

5. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.