Logo

1. Hukuk Dairesi2023/453 E. 2023/5329 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacıların mirasbırakanına ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bozma kararına rağmen eksik inceleme yapıp davacıların miras paylarını tam olarak belirlememesi uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, davalı tarafın sunduğu kira sözleşmesinin kapsamını belirlemeden, taraflar arasında daha önce görülen dava dosyasını ve kadastro tespit tutanağını getirterek incelemeden, keşif sırasında tapu kayıtlarını ve kira sözleşmesini zemine uygulamadan ve taraf tanıklarının beyanlarını dikkate almadan hüküm kurması ve ayrıca davacıların miras paylarını eksik tespit etmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/38 E., 2020/227 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.10.2018 tarihli, 2016/9545 Esas, 2018/6163 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... ile vekili Avukat ... geldi, temyiz edilen davacılar ve diğer davalılar gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 181 ada 12 parsel sayılı taşımazın davalıların mirasbırakanı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın bir bölümünün 1956 ve 1959 tarihli senetlerle müvekkillerinin mirasbırakanı tarafından davalıların mirasbırakanından satın alındığını, taşınmazın nizalı bölümünün, müvekkillerinin mirasbırakanı adına kayıtlı 181 ada 11 parsel sayılı taşınmazla zeminde bir bütün olarak önce mirasbırakanı daha sonra müvekkilleri tarafından kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın tahminen 1.500,00 metrekare olan nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacıların kardeşi olan Safiye Birsöz 25.08.2014 tarihli beyan dilekçesiyle; davaya muvafakat ettiğini belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakanları Hasan Ali Karabudak mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın mirasbırakanı tarafından satın alınan taşınmaz bölümlerinin yine davacı tarafın mirasbırakanı adına kayıtlı 181 ada 11 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydı uyarınca müvekkilinin mirasbırakanı adına kayıtlı olduğunu, öte yandan tarafların mirasbırakanları arasında ortaklık sözleşmesi yapıldığını, dava konusu taşınmazın da bu sözleşme uyarınca davacı tarafça kullanıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Diğer davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.01.2015 tarihli, 2011/302 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün davacılara mirasbırakanları Hasan Ali Karabudak’dan kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 23.10.2013 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.10.2018 tarihli, 2016/9545 Esas, 2018/6163 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün davacıların mirasbırakanından kaldığı gerekçesiyle yazılı sekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf mirasbırakanlarından kalan 181 ada 11 parsel sayılı taşınmazın yüz ölçümünün eksik yazıldığını, eksikliğin davalıların taşınmazı içinde bırakıldığını öne sürmekte, davalı taraf ise davacılara ait taşınmazın tam yüz ölçümüyle tespit edildiğini, hatta kendilerinin açtığı dava ile 181 ada 11 parsel hakkında yargılama yapıldığını ve bu durumun belirlendiğini, çekişmeli 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamının kendi mirasbırakanları ...'den kaldığını, mirasbırakanları ile davacıların mirasbırakanı arasında taşınmazın kullanımı ile ilgili olarak kira sözleşmesinin bulunduğunu, davacı tarafın bu nedenle asli zilyet olamayacağını savunmuş ve kira sözleşmesi ile tarafların mirasbırakanları arasında bu sözleşmeden kaynaklı noter ihtarnamelerini dosyaya sunmuşlardır. Ancak mahkemece, 181 ada 11 parsel hakkında taraflar arasında görülen dava dosyası getirtilmemiş, bu dosyanın taraflar arasında güçlü delil niteliğinde olabileceği düşünülmemiş, taşınmaz başında yapılan keşifte davalı tarafın sunduğu kira sözleşmesi ve ekleri uygulanmamış, kapsamı belirlenmemiş, davacı tarafın (B) bölümü üzerindeki zilyetliğinin asli mi olduğu yoksa kira sözleşmesine dayalı olarak feri nitelikte mi bulunduğu ortaya konulmamış, yapılan keşifte alınan bir kısım beyanlar da davacı tarafın kira sözleşmesi nedeniyle kullandığı belirtilmesine rağmen hüküm yerinde deliller tartışılmamış, hangi delile, beyana neden üstünlük tanındığı belirtilmemiş, adeta gerekçesiz olarak son derece soyut nitelikte "davacılara kök mirasbırakan...'tan kaldığı" belirtilerek hüküm kurulmuştur.

O halde öncelikle taraflar arasında görüldüğü bildirilen 181 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava dosyası getirtilmeli, daha sonra çekişmeli taşınmazı bilebilecek olabildiğince yaşlı 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile birlikte taşınmaz başında keşif yapılmalı, taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen bölümünün öncesinde kime ait olduğu kim tarafından nasıl kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, davalı tarafın dayandığı kira sözleşmesindeki sınırlar okunmak suretiyle sözleşmenin kapsamı tereddütsüz olarak belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli ve beyanlarda gösterilen sınırları harita üzerinde gösterir şekilde ve ayrıca kadastro paftası ile renkli uydu fotografı çakıştırılmış şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli, zirai bilirkişiden (B) bölümü ile davacılara ait 181 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütünlük teşkil edip etmediği ya da (B) bölümünün (A) bölümüyle mi bir bütün olduğu, arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın zirai açıdan nasıl kullanıldığı hususlarında ayrıntılı rapor istenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek ve hüküm yerinde tartışılmak suretiyle (B) ile gösterilen bölüm üzerinde davacı tarafın kullanımının asli mi olduğu yoksa kira sözleşmesi nedeniyle fer'i zilyetlik mi olduğu ortaya konulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de, davacıların kök mirasbırakanının davacılar dışındaki mirasçısı Safiye'nin yargılama sırasında muvafakatinin bulunmasına rağmen hükümde yalnızca "davacılar adına veraset ilamında payları oranında adına tesciline" denildiği, bu haliyle (Safiye'nin davacı sıfatıyla yer almadığı, muvafakatinin bilinmesi nedeniyle adına hükümde pay verilmesi gerekirken) (B) bölümünde Safiye'ye ait 1/6 miras payının açıkta kalmasına neden olunmak suretiyle infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup usul ve yasaya aykırı hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 24.12.2020 tarihli, 2019/38 Esas, 2020/227 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümünün davacıların mirasbırakanına ait olduğu, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre bu yerin davalıların mirasbırakanı ...'den satın alındığı, davalıların dayandığı kira sözleşmesindeki sınırların fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve dava konusu edilmeyen yer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 181 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 14.10.2020 tarihli teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 978,02 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacıların kök mirasbırakanı Hasan Ali Karabudak’ın veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediğini, hükmün gerekçesi ile hükme esas alınan rapordaki taşınmaz bölümlerinin çelişkili olduğunu, mahallinde yapılan keşifte dosya arasında bulunan ortaklık senedinin kapsamının belirlenmeye çalışılmadığını, ortaklık senedinde müvekkilinin mirasbırakanının taşınmazın maliki olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen bu hususun değerlendirilmediğini, tüm tanıklarca davacı tarafa yalnızca ev yerinin satıldığı beyan edildiği halde Mahkemece davanın kabul edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13, 14 ve 20 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... ili, ...ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 181 ada 12 parsel sayılı 4.075,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, Mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz olarak yerine getirme yükümlülüğü doğar. Hükmüne uyulan bozma ilamında; davalı tarafın sunduğu kira sözleşmesi ve eklerinin uygulanıp kapsamının belirlenmesi gereğine değinildiği halde bozma sonrası yapılan keşfe ilişkin keşif tutanağı incelendiğinde, kira sözleşmesi ve eklerine konu taşınmazın hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklar yardımı ile zemine uygulanıp kapsamının belirlenmediği, yine 181 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının keşif sırasında uygulanmadığı, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm ile (A) harfi ile gösterilen bölüm arasında bulunduğu belirtilen duvarın kim tarafından, ne zaman ve ne sebeple yapıldığının araştırılmadığı, hükmün gerekçesinde hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün “dava konusu olmayan yer” olduğu belirtildiği halde hüküm yerinde (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca 181 ada 11 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak taraflar arasında görülen dava dosyası getirtilip dosya arasına alınmış ise de taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının onaylı örneğinin bulunmadığı anlaşılmakla taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilmeli, daha sonra mahallinde dava konusu taşınmazı iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, teknik bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi ile birlikte taşınmaz başında keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün öncesinde kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, ne şekilde ve sıfatla kullanıldığı, (B) harfi ile gösterilen bölüm ile (A) harfi ile gösterilen bölüm arasında bulunduğu belirtilen duvarın kim tarafından, ne zaman ve ne sebeple yapıldığı maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, 181 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklar yardımı ile zemine uygulanmalı, yine davalı tarafın dayandığı “ortaklık mukavele senedi” başlıklı sözleşmedeki hudutlar tek tek okunarak sözleşmenin kapsamı tereddütsüz olarak belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli, beyanlarda gösterilen sınırları, keşif yerinde uygulanan tapu kayıtlarının ve sözleşmenin kapsamını kroki üzerinde gösterir şekilde rapor alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacılara ait 181 ada 11 parsel sayılı taşınmazla veya taşınmazın geriye kalan ve aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümüyle bütünlük teşkil edip etmediğini, arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmaz bölümlerinin zirai açıdan nasıl kullanıldığını, taşınmaz bölümleri üzerindeki ağaçların cinsi, yaşı ve arazi üzerindeki dağılımını belirtir ayrıntılı rapor istenmeli, bundan sonra tüm deliller hüküm yerinde tartışılmalı, “ortaklık mukavele senedi” başlıklı sözleşme içeriği de değerlendirilmek suretiyle (B) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde davacı tarafın kullanımının asli mi olduğu yoksa sözleşme nedeniyle fer'i zilyetlik mi olduğu ortaya konulmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, davacıların kök mirasbırakanının davacılar dışındaki mirasçısı Safiye'nin yargılama sırasında davaya muvafakat verdiği anlaşılmasına rağmen hüküm yerinde yalnızca "davacılar adına veraset ilamında payları oranında adına tesciline" denildiği, bu haliyle (Safiye'nin davacı sıfatıyla yer almadığı, muvafakatinin bilinmesi nedeniyle adına hükümde pay verilmesi gerekirken) (B) ile gösterilen bölümde Safiye'ye ait 1/6 miras payı açıkta bırakılarak infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup usul ve yasaya aykırı hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı ... vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.