Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4581 E. 2024/1237 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, bağımsız bölüm numaralandırmasında hata olduğu iddiasıyla, davalıların iyi niyetli olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, bozma kararına uyularak bağımsız bölüm numaralandırmalarındaki uyumsuzluğun tespiti ve davalıların bu durumdan haberdar olmaları gereken konumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin kısmı onanmış, ancak harç miktarının hatalı hesaplanması nedeniyle hükmün bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/391 E., 2022/550 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar ve ihbar olunan vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dedesi ile büyükannesinin ölmeleri üzerine 1998 yılında mirasbırakanlara ait daire ve dükkanların mirasçıları tarafından taksim edildiğini, fırın olarak kullanılan dava konusu dükkanın annesine kaldığını, annesinin de 1999 yılında ölümü üzerine annesine ait malları kardeşi ile taksim ettiklerini, bu taksim neticesinde dava konusu fırının kendisine düştüğünü ve tapudan devredildiğini, 2013 yılında aynı apartmanda bulunan bir dairenin banka kredisi yolu ile satın alınması sırasında tapu ve belediyede yapılan araştırmalar sonucu numaralandırmaların yanlış yapıldığının ve bağımsız bölümlerdeki gerçek sahipler ile tapudaki sahipleri arasında farklılık olduğunun anlaşıldığını, bu yanlışlığın taşınmazların maliklerince düzelttirildiğini, kendisine ait fırının ise bitişiğinde bulunan dükkanla karıştırıldığını ve ... adına tescil edildiğini, bunu fırsat bilen ...'in ise söz konusu fırını kendisinden habersiz olarak 50.000 TL karşılığında dükkanda kiracı olarak bulunan davalılara kötü niyetli olarak satarak temlik ettiğini, bu dükkanın kirasını 16 yıldır kendisinin aldığını, satın alan davalıların da bu dükkanın kendisine ait olduğunu bildiklerini ileri sürerek 2856 ada 120 parsel 6 numaralı bağımsız bölümün ... tarafından davalılara satışının iptaline, 6 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının düzeltilerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar; dava konusu 6 nolu bağımsız bölüme 2004 yılından bu yana dava dışı ...'in malik olduğunu, ...'e annesinden geçtiğini, kendilerinin iyi niyetli üçüncü kişi olarak dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2. İhbar olunan ...; dava konusu taşınmazın 2004 yılından itibaren adına kayıtlı iken davalılara sattığını, tapu kaydındaki şerhin kendilerine bildirilmediğini, öte yandan davacının kötüniyetli olarak yıllarca kendisine ait dükkanın kira bedellerini aldığını ve kendisini mağdur ettiğini, numaralandırmada herhangi bir yanlışlık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.10.2015 tarihli ve 2014/633 E- 2015/563 K sayılı kararıyla; iddianın kanıtlandığı ve davalıların iyiniyetli olmadıkları gerekçeleri davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ve ihbar olunan vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 05.02.2020 tarih ve 2019/5011 E- 2020/572 K sayılı kararıyla; " ... Somut olaya gelince; Mahkemece hata iddiası bakımından hüküm kurmaya yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; taraflarca bildirilen toplanan ve toplanacak delillerin ve geri çevirme yolu ile Dairece getirtilen kayıtların hep birlikte yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.03.2021 tarihli ve 2020/447 E- 2021/215 K sayılı kararı ile; davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 05.10.2021 tarihli ve 2021/2602 E- 2021/5167 K sayılı kararıyla; " ... Somut olayda; ihbar olunan...’nin tapu kaydındaki anılan yanlışlığın giderilmesi için 02.04.2012 tarihinde tapu dairesine geldiği ancak işlem yapmadan oradan ayrıldığı anlaşıldığına göre, sözleşmeyle bağlı olmadığını...’ye bu tarihten daha önce bildirildiğinin ispat yükü davalıda olup, davalının bu konuda dosyaya sunduğu herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda, yanılmaya dayalı olarak sözleşmeden dönülmesinden sonra kayıt düzeltmeyi sağlayacak şekilde dava açma yönünde kanunda bir süre bulunmadığına göre, davanın hak düşürücü süreden reddi doğru değildir. Öte yandan teknik rapor, bilirkişi raporu, tapu şerhi, tanık beyanları ile bahsedilen mimari projeden, bağımsız bölüm numaraları arasında uyumsuzluğun sabit olduğu ve davalıların aynı taşınmazda uzun süreli kiracılıklarından dolayı durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda olmaları sebebiyle, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir." gerekçesi ile karar bozulmuş, bozma kararına karşı davalılar ve ihbar olunan vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Dairenin 03.03.2022 tarihli ve 2022/291 E- 2022/1723 K sayılı kararı ile karar düzeltme isteklerinin reddine karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 01.09.2022 tarihli ve 2022/391 E- 2022/550 K sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle ve özellikle de teknik rapor, bilirkişi raporu, tapu şerhi, tanık beyanları ile bahsedilen mimari projeden, bağımsız bölüm numaraları arasında uyumsuzluğun sabit olduğu ve davalıların aynı taşınmazda uzun süreli kiracılıklarından dolayı durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda olmaları sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ve ihbar olunan vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 6 nolu bağımsız bölümün miras taksimi ile ...'in mülkiyetine geçmediğini, dede ...'in sağlığında onun talebiyle 1991 yılında ferdileştirme sonucu ...'in annesi ...'e bu taşınmazın verildiğini ve ferdileşme işlemi ile ... adına tescil edildikten sonra onun ölümü ile kızı...'ye intikal ettiğini, ortada geçerli ve yazılı bir şekilde yapılmış miras taksim sözleşmesinin bulunmadığını, hata iddiasının ancak sözleşme yapılan karşı tarafa ileri sürülebileceğini, müvekkillerinin ise sözleşmenin tarafı olmadıklarını, ortada bir sözleşmenin dahi bulunmadığını, davacının kötüniyetli olarak dava açtığını, TBK'nın 39 uncu maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. İhbar olunan vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı tarafından iddia edildiği gibi bir miras malı olmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hata hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu′nun (TBK) 30 ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 2856 ada 120 parsel sayılı taşınmazdaki dükkan vasıflı 6 nolu bağımsız bölümün 12.12.1991 tarihli ferdileşme işlemi ile ihbar olunan ...’in mirasbırakanı olan ... adına tescil edildiği, ...’in ölümü ile 07.06.2004 tarihli intikal işlemi ile ihbar olunan... adına kaydedildiği, 29.09.2014 tarihli satış işlemi ile dava konusu dükkanın 2/5 payının davalı ..., 3/10 payının davalı ..., 3/10 payının ise diğer davalı ...’a devredildiği, aynı taşınmaz üzerindeki 5 nolu bağımsız bölümün ise 11.03.1992 tarihli ferdileşme işlemi ile ihbar olunan... ile davacının kök mirasbırakan dedeleri olan ... adına tescil edildiği, ...’un ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve 01.09.1999 tarihli taksim işlemi ile de davacı adına tescil edildiği, söz konusu taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde “ 29.03.2012 tarihli rapora göre; bu bağımsız bölümün projede belirlenen bağımsız bölüm numarası ile fiili kullanımı uyumsuzdur” şeklinde ibarenin yer aldığı, davacı tarafından numaralandırmaların yanlış yapıldığı, aslında 6 nolu bağımsız bölümün kendisine ait olduğu, nitekim aynı binadaki diğer kat maliklerinin 11.04.2012 tarih ve 6737 yevmiye numaralı işlem ile yanlış yazılan numaralandırmaları düzeltmek için tapu müdürlüğünde gerekli işlemleri yaptıkları ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2.Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararlarına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar ve ihbar olunan vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Ne var ki, davanın 50.000 TL gösterilmek suretiyle açıldığı ve bu değer üzerinden karara bağlandığı anlaşılmakla, bu değer üzerinden alınması gerekli harç miktarının ise 3.415,50 TL olduğu gözetilmeksizin hükmün 2 nci bendinde; " Harç önceki hükümle tamamlandığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğin hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar ve ihbar olunan vekillerinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile;

Hükmün 2 nci bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 2 nci bent olarak; " Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.390,30 TL harcın 1.356,12 TL'sinin davalı ...'den, 1.017,09'ar TL'sinin diğer davalılar ... ve ...'den alınarak Hazineye irat kaydına (Daha önce tahsil edilen var ise tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde) " cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.