"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1989/81 E., 1994/342 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 06.02.1989 tarihli ve 1987/8226 Esas, 1989/1218 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı ... mirasçıları vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.05.2022 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dindendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki günlü geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; ... Noterliğinin 11.02.1956 tarih ve 1956/52 yemiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu Bismil ilçesindeki 57 adet taşınmaz ile civar ilçelerde henüz tespit ve tescili yapılmamış taşınmazlarda davalı ...’in miras paylarını satın aldığını, ancak ...’in dava konusu taşınmazlardaki paylarını kendisine devretmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, bahsedilen sözleşmenin satış sözleşmesi değil tek taraflı taahhüt olduğunu, sözleşmede karşı tarafın satın aldığı yönünde kabul beyanının bulunmadığını, annesi ...’den kalabilecek payları satmasının mümkün olmadığını, bu hususta doğmamış bir hakkın satılmayacağını, dayanılan belgenin bir hatır belgesi olduğunu, satışı yapılan yerler tam olarak belirtilmediğinden davacının dayandığı sözleşmenin geçerli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.05.1987 tarihli ve 1987/43 Esas, 1987/136 Karar sayılı kararıyla; davacının dayandığı belgenin tek taraflı düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 06.02.1989 tarihli ve 1987/8226 Esas, 1989/1218 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamındaki incelemenin yetersiz olduğu, taşınmazlardan bir kısmının sözleşmenin düzenlendiği tarihte tapulama görüp sicillerinin oluştuğu, sözleşmenin tek taraflı düzenlenmiş olup yasal biçimde düzenlenmiş bir satış vaadi belgesi olarak kabul edilemeyeceği, bu itibarla tapu kayıtları o tarihte oluşmuş taşınmazlardaki davalı payı için mülkiyet nakledici nitelikte bir sözleşme olmadığı, bu yönden Mahkemenin ret kararının doğru olduğu, ne varki, miras hakkının diğer bir mirasçıya temlikine ilişkin bu nitelikte belgelerin Medeni Kanunu'nun 612 nci maddesi karşılığında geçerliliği düşünülerek ona göre sonuca ulaşılması gerektiği, sözleşmenin düzenlenmesinden sonra tapulaması yapılıp sicilleri oluşturulan ve tapulamalarının kesinleşmeleri tarihinden itibaren 10 yıl geçmiş taşınmazlar için ise 766 sayılı Yasa'nın 31 inci maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre yönünden davanın reddedilmesi gerektiği, tapulama tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçmemişse 766 sayılı Kanun'un 32/c ve sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin B/b fıkra ve bendinin göz önünde tutulması, Mahkemece dava konusu parsellerin bir ayırıma tabi tutulması ve hukuki durumları belirtilen çerçevede incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddinin doğru olmadığı belirtilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.1994 tarihli ve 1989/81 Esas, 1994/342 Karar sayılı kararıyla; ... köyündeki taşınmazların kadastro tutanaklarının 14.01.1956 yılında kesinleştiği, gayrımenkul satış vaadinin ise 11.02.1956 tarihinde kadastro tutanakları kesinleştikten sonra yapıldığı, bu taşınmazlarda davacının zilyetliğinin satış sözleşmesine dayanarak devam ettiği, davalının bu taşınmazlardaki yarı payını belirtilen satış sözleşmesi gereğince davacıya devrettiği, ... köyündeki taşınmazların tapulama tespit tutanaklarının ise gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra kesinleştiği, bu taşınmazlar yönünden dava tarihi ile kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihleri arasında kanunda belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği, bu taşınmazlar yönünden davacının iddiasının ispat edildiği gerekçesiyle, ... köyüne ait 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyüne ait 3, 4, 77, 90, 87, 105, 210, 212, 238 ve 239 parseller sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, diğer parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece önce davanın reddine karar verildiğini, ancak kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince hükmün bozulduğunu, bozma sonrası ise davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kabul kapsamındaki Mezrei Hüseyin köyündeki taşınmazların tapu kayıtlarının 14.01.1956 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle bu parseller yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kişisel hak ve kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 612 nci maddesi.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 676 ncı maddesi (743 sayılı MK. md. 611–612) ve 677 nci maddeleri.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ... köyüne ait 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parseller ile ... köyüne ait 3, 4, 77, 90, 87, 105, 210, 212, 238 ve 239 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, diğer parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm sadece kabul edilen taşınmazlar yönünden davalılarca temyiz edilmiştir.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parsel sayılı taşınmazların tapulama ile 16.01.1956 tarihinde 1/12‘şer paylarının davalı ... adına tescil edildiği, dava konusu Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 3, 4, 77, 90, 87, 105, 210, 212, 238 ve 239 parsel sayılı taşınmazlardan 77 ve 90 parsel sayılı taşınmazların 16.10.1990 tarihinde, 212, 105 ve 210 parsel sayılı taşınmazların 10.06.1993 tarihinde, 238, 239, 87 parsel sayılı taşınmazların 16.06.1993 tarihinde, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ise 10.08.1993 tarihinde 1/12‘şer paylarının hükmen davalı ... adına tescil edildiği, 2014 yılında 3083 sayılı Yasa'ya göre yapılan toplulaştırma işlemleri sonucu bir kısım taşınmazların kayıtlarının kapatılarak bir çok yeni parselin oluştuğu, oluşan bu yeni parsellerin bir kısmında davalı ... ve mirasçılarının payı bulunmadığı, bir kısmında ise davalı ... adına da pay tescil edildiği, ... adına tescil edilen bu payların mirasçılarına intikalinin yapıldığı, bir kısım parsellerin ise toplulaştırma işlemi yapılmayarak halen aktif olduğu, hem aktif olan parsellerde hem de toplulaştırma işlemi sonucu oluşan yeni parsellerde ... adına kayıtlı bir kısım payların dava dışı ... ve ...’e devredildiği, ayrıca bir kısım taşınmazlarda ... adına kayıtlı 1/12 payın yanında, ...’in annesi ...’ye ait payların da bulunduğu, ...’nin ölümü ile bu payların mirasçılarına intikalinin yapıldığı, taşınmazlardaki ... adına kayıtlı 1/12‘şer paylar ile annesi ...’den intikalen gelen payların birleşerek taşınmazların toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
3. Somut olayda, ... Noterliğinin 11.02.1952 tarihli 956 yevmiye nolu re'sen satış vaadini havi vekaletnamesi ile davalı ...’in dava konusu 22, 23, 24, 25 ,26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının yarısını kardeşi ...’a, yarısını da davacı kardeşi ...’a sattığı ve satış bedelini peşin aldığı, bu nedenle bu taşınmazlardaki paylarının devir işlemlerinin yapılması için kardeşi ...’ı vekil tayin ettiği, anılan sözleşmenin tek taraflı olup yasal biçimde düzenlenmiş bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak kabul edilemeyecekse de bu belgenin 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 612 nci maddesi gereğince miras hakkının diğer bir mirasçıya temlikine ilişkin olup geçerli olduğu, davalı ...’in 11.02.1952 tarihli 956 yevmiye nolu bu belge ile 16.01.1956 tarihinde tapulaması kesinleşip sicili oluşan ve bu belgede belirttiği taşınmazlardaki yarı paylarını davacıya devrettiği açıktır. Bu durumda, ... köyünde bulunan dava konusu 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, bu taşınmazlar yönünden Mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; 2014 yılında 3083 sayılı Yasa'ya göre yapılan toplulaştırma işlemleri sonucu bir kısım taşınmazların kayıtlarının kapatılarak bir çok yeni parselin oluştuğu, oluşan bu yeni parsellerin bir kısmında davalı ... ve mirasçılarının payı bulunmadığı, bir kısmında ise davalı ... adına da pay tescil edildiği, ... adına tescil edilen bu payların mirasçılarına intikalinin yapıldığı, bir kısım parsellerin ise toplulaştırma işlemi yapılmayarak halen aktif olduğu, hem aktif olan parsellerde hem de toplulaştırma işlemi sonucu oluşan yeni parsellerde ... adına kayıtlı bir kısım payların dava dışı ... ve ...’e devredildiği, ayrıca bir kısım taşınmazlarda ... adına kayıtlı 1/12 payın yanında, ...’in annesi ...’ye ait payların da bulunduğu, ...’nin ölümü ile bu payların mirasçılarına intikalinin yapıldığı, taşınmazlardaki ... adına kayıtlı 1/12'şer paylar ile annesi ...’den intikalen gelen payların birleşerek taşınmazların toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Davalıların ... köyünde bulunan dava konusu 3, 4, 77, 90, 87, 105, 210, 212, 238 ve 239 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bu taşınmazlar yönünden Mahkemece bozma gereklerine uygun araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle anılan taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen tescile dayanak mahkeme kararları ve güncel tapu kayıtlarının celbedilmesi, davalı ... payının el değiştirdiği taşınmazlar yönünden HMK’nın 125 inci maddesinin re’sen uygulanması, bundan sonra ise 11.02.1952 tarihli 956 yevmiye nolu belgenin de gözetilerek işin esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hâl böyle olunca;
1- Dava konusu ... köyünde bulunan 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 55, 56, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 73, 74, 75, 76, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 104, 105, 106 ve 117 parsel sayılı taşınmazların tedavüllü güncel tapu kayıtlarının tüm geldi ve gittileri ile birlikte, özellikle toplulaştırma sırasında yapılan işlemler açıklanmak suretiyle ilgili Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, öncelikle davalı ... tarafından yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişilere devredilen paylar yönünden HMK’nın 125 inci maddesinin uygulanılması, çekişmeli taşınmazlardaki davalı ...’e ait dava konusu 1/12'şer payların toplulaştırma sonrası oluşan parsellere hangi oranda gittiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, tespit edilen paylardan davacının 11.02.1952 tarihli 956 yevmiye nolu sözleşmeye göre talep ettiği ½ pay oranında iptal ve tescile karar verilmesi,
2- ... köyünde bulunan dava konusu 3, 4, 77, 90, 87, 105, 210, 212, 238 ve 239 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise; anılan taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen tescile dayanak mahkeme kararları ve güncel tapu kayıtlarının celbedilmesi, davalı ... payının el değiştirdiği taşınmazlar yönünden HMK’nın 125 inci maddesinin re’sen uygulanması, bundan sonra ise 11.02.1952 tarihli 956 yevmiye nolu belgenin de gözetilerek işin esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken infaza elverişli olmayacak şekilde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... mirasçıları vekilinin değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Yatırılan peşin harcın temyiz edenlere iadesine,
20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.